Fatsa’da Kapatılma Kararı...
İliç'teki Madende İki Yıl...
İliç’te Madenin Altından Geçen...
“Altın Madeninde 'Liç Yığını'...
Maden Mühendisleri Odası’nın...
Murat Kurum Hakkında Bir Suç...
Maden Platformu'ndan Maden...
Erzurum’da Mera Alanına Altın Madeni
Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref...
Balıkesir'de Altın Madeni Endişesi
Erzincan'da Kayıp İşçileri...
Enerji Bakanlığı, Anagold'un...
“Bölgedeki Köyler Hemen Boşaltılmalı”
İliç’teki felaketin tehlikeli olmadığını savunanlarla mühendisler farklı düşünüyor. Altın madenlerini tez konusu yapan metalurji mühendisi Cemalettin Küçük, "Siyanürlü su toprağa, suya, havaya sızıyor. Bölgedeki köyler hemen boşaltılmalı." diyor.
TMMOB’de yöneticilik yapmış metalurji mühendisi Cemalettin Küçük, altın madenlerinin yol açtığı yıkıma karşı uzun yıllardır mücadele veriyor. İliç’teki felaket için 11 yıl önce uyarı yapan Küçük, 9 işçinin kaybolduğu felaket sonrası ‘Endişe edecek bir durum olmadığını’ söyleyenlere karşı çıkıyor ve riskin büyük olduğunu savunuyor. BirGün’den Semra Kardeşoğlu’nun sorularını yanıtlayan Küçük, 11 yıl önce yaptığı uyarıya ilişkin şöyle konuştu: “Bir belgesel çekildi. Özer Akdemir’in ‘Fırat’ın Siyanürle İmtihanı’ belgeseli. O belgeselde benden de görüş alınmıştı. O zaman da söyledim evet, bu riski. Buna şimdi kaza deniyor ya hayır, bu kaza değil. Uzun süreli planlanmış, kasıtlı bir cinayet. Çünkü o işletmeye ruhsat verenler de işletenler de sonucu biliyordu. Ama kazanın işletmenin çalıştığı süreçte yaşanması beklenmiyordu. Üretimi bitirip çekip gittikten 10 -20 yıl sonra olabileceğini düşünüyorlardı. Öyle olmadı.” Altın aramasında siyanürle birlikte başka zararlı elementlerin de açığa çıktığını söyleyen Küçük, “Altın ararken sadece kullanılan kimyasal değil kayacın kendisi de kimyasal. Ağır metaller barındırıyor. Gümüş çıkarılacak diyelim. Ona uygun bir kimyasal kullanıyor. Gümüşü alıyor geride kalan zararlı elementlerin ne yapılacağı ile ilgilenmiyor. Kayaçtaki o maddeler hava ya da suyla temas ederek yayılıyor. Bir de şu var çıkarılan pasanın barajın yakınında olduğu söyleniyor. Yakın falan değil burası Karasu, Sabırlı deresinin içi. Dolayısıyla Fırat. Şu an o kimyasallar yeraltı sularına sızıyor.” diyor. “Bugün asıl suçlu ‘tehlike yok’ diyendir.” ifadelerini kullanan Küçük şöyle devam ediyor: “Şu an siyanürlü su ağır metallerle birlikte yer altına iniyor. Sıvı altın da var. Kimyasallar kayaçlardaki sadece altını değil, ağır metalleri de çöze çöze gidiyor toprağa. Arsenik de dahil. Erzincan İliç’te başka pınarlardan çıkacak bu ağır metalli su. O zamana kadar kimyasal yapısı değişecek buharlaşacak maddeler de var. Asidik bileşikler. Bugün yaz olsa örneğin ağaçların üzerinde yaprak olsa hepsi yanacaktı. 2006’da Uşak Eşme’de böyle oldu. İnsanlar zehirlendi. Bergama ve Eşme’de hayvan üreticilerine sorulmalı, engelli, çift başlı kaç hayvan doğdu.” Cemalettin Küçük, “İliç’te oluşan riski durdurma imkanı yok mu?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “Burayı kapatmak yetmez. Etraftaki köyler dahil olmak üzere bölgede yaşayanları yeni bir yere taşımalı. Geçimlerini sağlayacak iş imkanları yaratılmalı. Çünkü kirletmeye devam edecek. Bölge halkının sağlığı da sürekli kontrol edilmeli. Uzun süreye yayılan etkiler var.” Küçük, sadece altının değil bakırın da kimyasal kullanılarak çıkarıldığını belirterek, “Uşak Eşme, Bergama, Efem Çukuru, Bolkar Dağları, Gümüşhane ve Fatsa… Bu bölgelerde de benzer felaketler her an yaşanabilir.” diyor. Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |