Türkiye'nin ilk Deprem ve...
Fay Hattına Altın Madeni İddiası...
Istrancalar’da Altın Madeni Israrı
Kuvars Ocağı Görüntüsünde Altın Madeni
Özelleştirilen Madenler Güvenlik...
Denetlemeyen Devlet, Önlem...
Elazığ'da Maden Ocağında Göçük
İliç'te maden sahasındaki...
İliç'te Uluslararası Anlaşma Çiğnenmiş
İliç'teki Madende İki Yıl...
İliç’te Madenin Altından Geçen...
Maden Mühendisleri Odası’nın...
“Bölgedeki Köyler Hemen Boşaltılmalı”
Murat Kurum Hakkında Bir Suç...
Maden Platformu'ndan Maden...
Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref...
Erzincan'da Kayıp İşçileri...
“Altın Madeninde 'Liç Yığını' Aşımı Felaketi Getirdi”
İliç’teki altın madeni sahasında insansız hava aracı ile ölçüm ve incelemelerde bulunan KTÜ heyeti, 'liç yığını' yüksekliğinin kontrol edilebilir seviyenin üzerinde olduğu tespit etti.
Çöpler Maden Sahası'nda çıkarılıp istiflenen toprak, 13 Şubat'ta kaydı. Yaklaşık 10 milyon metreküp toprak, 200 metrelik yamaçtan vadiye doğru aktı. 9 işçi, geniş bir alana yayılan toprağın altında kaldı. İşçilere ulaşabilmek için Erzincan başta olmak üzere Erzurum, Sivas, Rize, Malatya, Giresin, Diyarbakır, Tokat ve Tunceli'nden gelen AFAD ekipleri de görev aldı. Ekiplerin çalışmalarında işçilere ulaşılamadı. Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı, koordinasyonunda İliç Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında; sorumlu oldukları değerlendirilen, aralarında ilgili şirketin Kanada uyruklu yöneticisinin de bulunduğu 6 şüpheli tutuklandı. DHA’da yer alan habere göre; Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden (UYGAR) bilim insanları, Erzincan'a giderek AFAD koordinasyonunda maden sahasında heyelanın nedenini belirlemek üzere, incelemelerde bulundu. UYGAR Müdürü Prof. Dr. Arzu Fırat Ersoy ve beraberindeki akademisyenler Prof. Dr. Hakan Ersoy, Prof. Dr. Kerim Aydıner, Doç. Dr. Zekai Angın, Dr. Öğretim Üyesi Oğuz Sünnetci ve Öğretim Görevlisi Dr. Murat Karahan, LİDAR teknolojisine sahip insansız hava aracı ile ölçümler gerçekleştirdi. Felaketin yaşanma nedenlerini ortaya koymak için rapor da hazırlayan heyetin incelemelerinde; ‘liç yığını’ yüksekliğinin, kontrol edilebilir seviyenin üzerinde olduğu saptandı. 'Analizlerimiz devam ediyor' '257 metre yükseklikte liç yığını bizi ürküttü' Biz 'liç yığın'larıyla alakalı araştırma yaptık. Dünya literatürüne baktık; liç yığının maksimum 150 metreye ulaştığını gördük. Fakat bir burada kullandığımız insansız hava aracı ile 257 metreyi gördük. Yani taban kotuyla maksimum kot arasında 257 metre mesafe oluşmuş, bu inanılmaz bir rakam. Kanaatimizce bu yükseklik kontrol edilebilir seviyeden çıktı. Dünya literatüründe böyle bir liçe rastlamadık. Günümüzde, demirden betondan 200 metre yükseklikte binalar inşa edilemezken, sadece yığma şeklinde depolanan bir malzemenin 257 metre yükseklikte olması bizi ürküttü. Bir de orada 100 metrelik vadi yüksekliği var, yani orada 350 metrelik bir piramit oluştu. Orada hareketin hızlanmasının en büyük sebebi, liç yüksekliğinin yanı sıra vadinin de yüksek olması. Felaketi büyüten de buydu." diye konuştu. |