Fotoğraf: ERCAN ATAY / AA
Doğa Derneği
tarafından Hasankeyf ilçesinde, 10-11 Nisan tarihlerinde
düzenlenen ''Barajsız Hasankeyf Arama Konferansı'' sona
erdi.
Doğa Derneği Başkanı Güven Eken, Hasankeyf'te düzenlenen
konferansın ilk gününde yaptığı konuşmada, Hasankeyf'in baraj altında
kalmaması gerekiğini ifade etti. Hasankeyf'in, UNESCO'nun
Dünya Mirası listesine girecek nitelikte olduğunu belirten
Eken, şunları kaydetti:
''Hasankeyf'in evrensel 10 kriterin kaçını
sağladığına ilişkin çalışma yaptık. Çok net olarak şunu gördük 10 kriterden
9'unu karşılıyor. Bu özelliği Hasankeyf belki de dünyadaki tek yer. Bu 10
kriterin tamamını sağladığı bir yeri dünyada zor buluruz. Burası Doğu ve Batı
uygarlıklarının sınır noktasıdır, burası Mezopotamya'nın sınırını çizen nehrin
bulunduğu yerdir. Biz bugün dünyanın müşterek mirasını yok etmeye çalışıyoruz.
Bir nehrin önüne baraj koyarsanız, o nehir yok olur. Ben Hasankeyf'te yapılan bu
baraja karşıyım. Ölene kadarda karşı olacağım, ölene kadar bir Hasankeyf
savaşçısı olarak mücadeleme devam edeceğim. Baraj hangi aşamaya gelirse gelsin
benim bu mücadelem devam edecektir.''
Uluslararası Anıtlar ve Sitler
Konseyi (ICOMOS) Türkiye Ulusal Komitesi İkinci Başkanı Prof. Dr. Cevat
Erder, Türkiye'nin kültürel varlıklarının risk listesine girmek üzere
olduğunu savundu. Buna ilişkin yaptıkları araştırma sonucunda Türkiye'deki 9
yerin durumunun iyi olmadığının tespit edildiğini bildiren Erder, gerekli
önlemin alınmasını talep etti.
Afganistan'dan gelen Dr. Wasay
Najimi ise Hasankeyf'te yaşanan durumu medeniyetler çatışmasına
benzeterek, ''Modernleşme çabası olan elektrik ihtiyacı ile kültür mirası karşı
karşıya. Burada bu iki farklı medeniyetin çatışması yaşanıyor'' diye konuştu.
Konferansın ikinci günü, ilk günkü konuşmaların değerlendirmesiyle
başladı. Daha sonra bir konuşma yapan Doğa Derneği Başkanı Dr. Güven
Eken, Ilısu Barajı ile bir çok canlının yok olacağını ve barajın
''Dicle'yi idam etmek'' anlamına geldiğini savundu. Ilısu
Barajı için yasal bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) ve
planlama yapılmadığını ileri süren Eken, ''Ilısu Barajı şu anda Dicle nehrindeki
yaşama, suyun kalitesine, insanlara nasıl etkisi olacak? Bunlar bilinmeden
yapılıyor. Türkiye'deki bütün büyük barajların akıbeti belli. Özellikle balık
çeşitlerinin büyük bir kısmı yok olacaktır'' diye konuştu.
Viyana
Üniversitesi'nden katılan Dr. Rita Pirpamer ise, Hasankeyf'te
muhtemel yapılanmanın nasıl olması gerektiğini slaytlar eşliğinde anlattı.
Konferansta dillendirilen çözüm önerilerinin önümüzdeki günlerde bir
kitap haline getirileceği bildirildi. (AA)
|