85 Yıl Sonra Evine Döndü
Allianoi Peşini Bırakmıyor!
12 Baraj Dünyayı Değiştiriyor
İstanbul'un Barajları Dolmaya Başladı
İstanbul'da Baraj Doluluğu...
İstanbul'un Barajlarında Son Durum
Barajların Yarısı Doldu
Yeni Yönetmelik ile Taşınmaz...
İstanbul Barajlarından Sevindiren Haber
Yağışlardaki Artış Barajlara Yarıyor
İşte Barajlardaki Son Durum
İstanbul'daki Yağışların Ardından...
Bir Tarih Yok Ediliyor
Barajlardan Sevindirici Haber Geldi
Barajlar Kurudu Yerleşim Alanları...
İşte Yağış Sonrası Barajların...
Yeni Hasankeyf İstemiyoruz!
Hasankeyf için Yeni Umut!
Bir Yıl Sonra Tarihe Gömülecek...
"Hasankeyf’in İnsansızlaştırılması...
Köyde Baraj Göçü
Kazdağları'nda Baraja Hayır!
“Yeni Hasankeyf Çöl Gibi"
Köylülere "Baraj" Sürgünü
TOKİ'nin Sahte Hasankeyf'ini...
Hasankeyfliler'den Köprüde...
Ata Mirası ‘Çubuk Barajı’ Otlak Oldu!
"Biz Kırlangıç Değiliz, Hasankeyf’te...
Bakanların Hasankeyf Çıkarması!
Barajlara Kurban Edilen Bir Kültür Mirası Daha!
Baraj yapımı ile kültürel mirasın sular altında kalması sonucu yitirilmesi, maalesef alışık olduğumuz bir konu. Yapımına 2013 yılında başlanan Gemlik-Büyükkumla Barajı alanı içinde kalan tarihi yapılar, acilen müdahale edilmezse, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya...
Türkiye’de baraj yapımı ile kültürel mirasın sular altında kalması sonucu yitirilmesi maalesef alışık olduğumuz bir konu. Zeugma ve Allianoi gibi büyük ölçekli antik kentlerin ses getiren trajik sonları ile kamuoyu bu konuda bilinçlenmişti. Günümüzde Hasankeyf ile devam eden bu süreçte henüz haberdar olmadığımız yeni bir baraj yapılıyor: Gemlik-Büyükkumla Barajı.
Konum olarak denize yakın ve vadi içerisinde yer alan bölgede daha önce bir Osmanlı köyü bulunmakta idi. Burada 17. yy ve önceki dönemlere ait olan Bakkal Piri Camii, Taş köprü, Büyük hamam ve küçük hamam olarak adlandırılan yapılar grubu bulunmaktadır. Ancak zamanında sel sularından etkilenen köy, daha üst kotlara doğru nakledildikten sonra bu yapılar kaderine terk edilmiştir. Yapımına 2013 yılında başlanan Büyükkumla baraj alanı içinde kalan bu yapılar acilen müdahale edilmezse yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bakkal Piri Camii Mescidin yapılış tarihi bilinmemektedir. Ancak haziresinde yer alan bir mezar taşında 17. Yy dönemine tarihlendiği anlaşılmaktadır. Mescit, kare planlı bir harim ve dikdörtgen planlı son cemaat mahalinden oluşmaktadır. Günümüzde ana mekanı ve son cemaat yerini örten ahşap kırma çatı ve son cemaat sundurması yıkılmış durumdadır. Yapının ana malzemesi moloz taş-tuğladır. Ana yapının duvarları alt pencerelerin üstü seviyesinde ve üst pencerelerin kemer başlangıçları hizasında ahşap hatıllıdır. Harim mekanına giriş, tuğla malzemeli tek merkezli teğet kemerli bir kapı nişi içinde, mermer basık kemerli ve söveli bir kapı ile sağlanmaktadır. Kapı kanatları mevcut değildir. Ana mekanın zemini zaman içinde toprak dolgu ile yükselmiştir. Yarım daire planındaki mihrap kapı aksında yer almaktadır. Duvar yüzeyinde çıkıntılıdır. Tuğla malzemeli mihrap kemeri tek merkezli teğet kemerdir. Mihrap duvarı üzerinde iki adet sivri kemerli pencere açıkları mevcuttur. Sağ ve sol yan duvarlarında ve giriş duvarında ikişer adet olmak üzere dikdörtgen ebadında toplam 6 adet pencere açıklığı mevcuttur. Sol yan duvarda bir niş yer almaktadır. Pencerelerin üstlerinde 6 adet sivri kemerli tepelik pencereleri bulunmaktadır. Sadece birinde görülen pencere doğraması ahşaptır. Mescit içinde girişin önünde iki adet 10x10 dikme ve taban kirişleri görülmüştür. Taban kirişlerinin üzerinde ahşap profilli bir korkuluğa rastlanılmıştır. Bu kalıntıların kadınlar mahfili olduğu tespit edilmiştir. Ana iç mekanın duvarları horasan sıva üzeri ince alçı sıvadır. Alçı sıva üzerinde dönemin mahalle mescitlerinde görülen kalem işi bezemeler göze çarpmaktadır. Tepelik pencerelerinin arasında devam eden madalyon formlu mavi renkli çerçevelerin içine siyah hat yazılar yazılmıştır. Alt sıra pencerelerin aralarında, üst hizalarında dikdörtgen mavi çerçeve içine yine siyah renkte hat yazılar yazılmıştır. Mihrap ve kemer iç yüzeyleri bu renkler kompozisyonundadır. Kemerin iç yüzeyi şemsiye formunu anımsatan kalem işi dilimler şeklinde yapılmıştır. Mihrap nişinin iç yüzeyinin sağ tarafında siyah boyayla barok dönemi bir sütun ve başlığı işlenmiştir. Bezemeler barok dönemi etkisini göstermektedir. Yapının son cemaat bölümü dikdörtgen planlıdır. İki adet mermer sütuna oturan üç adet tuğla kemer mevcuttur. Kemerlerin iç dolgusu moloz taşlıdır. Mermer sütun başlarının kenarları üçgen şeklinde pahlıdır. Son cemaat bölümünün sağ ve sol yan duvarlarında birer adet dikdörtgen çerçeveli pencere açıklığı ve üstlerinde sivri kemerli tepelik pencereleri bulunmaktadır. Ahşap sundurma olan çatı günümüzde yıkılmıştır. Mescidin minaresi son cemaat bölümünün sağ yan duvarındadır. Genel olarak iyi durumdadır. Minare gövdesi, şerefe ve petek kısmı tuğla ile inşa edilmiştir. Şerefe altında 4 sıra halinde tuğla mukarnaslar mevcuttur. Minarenin pabuç kısmı moloz taştır. Girişi ana mekandan bir kapıyla sağlanmaktadır. Minare sereni yaklaşık 20-25 cm. çapındadır. Basamakları yaklaşık 8x27cm. ölçülerinde ahşap basamaklar arası tuğla dolgudur. Rıht yükseklikleri, ahşap basamaklar ve ara tuğla dolguları ile yaklaşık 30cm.’dir. Mescidin bahçesinde küçük bir hazire mevcuttur. Mermer mezar taşları yıkılmış kaçak kazılar ve defineciler tarafından tahrip olmuştur. Hamam Hamamın yapılış tarihi bilinmemektedir. Hamamın dış duvarları moloz taş-tuğla almaşık düzenindedir. Hamamın zemin seviyesi belli bir kota kadar toprak altında kalmış durumdadır. Günümüzde yıkıntı halindeki bir açıklıktan girilmektedir. Hamam boyutları itibariyle küçüktür. Ancak genel planlama esasları olan sıcaklık, soğukluk,soyunma bölümü ve buhar odası gibi mekanları mevcuttur. Hamamın sıcaklık kısmının üst örtüsü tuğla kubbedir. Kare planlı sıcaklık kısmının kubbe geçişleri 4 adet tromp ile sağlanmıştır. Kubbenin tepelik kısmı olan aydınlık feneri yıkılmış durumdadır. Kubbede 8 adet fil gözü pencere mevcuttur. Hamamın iç sıvaları günümüzde nadir olarak görülen horasan sıva üzeri alçı malakaridir. İç duvarlarda alçı sıva üzerine rumi bezemeler göze çarpmaktadır. Bir bordür dizisi şeklinde planı dönen bu bezemeler bir sıra rumi madalyonlar bir sıra rumi lale palmetler düzenindedir. Araları bir düz bir ters küçük üçgen formlarıyla çerçevelenmiştir. Yapı günümüzde dış etkenlere açık ve her türlü tahribata müsait durumdadır. Hamamda zaman içinde meydana gelen yangınların izleri görülmektedir. Yapı gün geçtikçe yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Taş köprü Köprünün hangi tarihte yapıldığı bilinmemektedir. 2009 yılında yapılan gözlemde köprü, yerinde varlığını koruyordu. Ancak günümüzde köprü baraj yapımı sonrası tamamen yıkılmıştır. Gemlik körfezine dökülen dere üzerinde bulunan bu taş köprü denizden yaklaşık 4-5 km. kadar içeride idi. Moloz taş örme tekniğinde yapılmış olan köprü, 2009 yılında yapılan gözlemde derenin aktığı orta büyük kemerin yarısına kadar yıkılmış durumda idi. Yıkılan köprünün döneminde üç gözlü olduğu simetrik olarak incelendiğinde anlaşılmaktadır. Orta kemerin sol yanında küçük bir kemerli pencere ve onun yanında köprünün ikinci göz kemeri bulunmaktadır. Ana yapının inşasında moloz taş kullanılmıştır. Kemer taşları düzgün kesme taş olup çerçeveleri tuğla şeritlerle zenginleştirilmiştir. Yıkık orta kemerin sol yanında bulunan küçük pencere niteliğindeki kemerin taşları ise bir sıra taş, iki sıra tuğla düzenindedir. * Serdar Yaşar /Restoratör |