Bakanlığın Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, 2015 yılında ‘ÇED kararlarının duyurulmasına” ilişkin yaptığı düzenleme ile “Çevrimiçi ÇED Sistemi’nden süreci başlayan ve tamamlanan projelere ait duyuruların 2015’ten itibaren internet duyurusunun bir ay süre ile yayında kalmasına, bir ayın sonunda ise kaldırılması”na ilişkin karar vermişti. 81 ilin valiliğine gönderilen bu karar uygulamaya konulmuş, yurttaşların ÇED raporlarına internet üzerinden erişim sağlaması bir ay ile kısıtlanmıştı. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Bakanlığın bu kararını ‘uluslararası anlaşmalara, Çevre Yasası’na, ÇED Yönetmeliği’ne aykırı olduğu ve yurttaşların çevresel yönetim süreçlerinde denetimden uzak bırakıldığı’ gerekçesiyle mahkemeye taşıdı ve kararın kaldırılmasını talep etti. Ankara 1. İdare Mahkemesi, ÇMO’nun bu talebini reddetti.
Danıştay 14. Daire de reddetti Cumhuriyet'ten Sena Yaşar'ın haberine göre; ÇMO ise mahkemenin bu kararını Danıştay’a taşıdı. Danıştay 14. Dairesi de, ÇMO’nun yürütmenin durdurulması istemini de reddetti. Bu reddin üzerine de itirazda bulunan ÇMO, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz etti. Kurul ise 14. Daire’nin kararını bozarak ÇMO’nun itirazının kabulüne, “ÇED sürecine halkın katılımını sağlamadığı” gerekçesiyle kararların duyurulmasına ve raporların yayınlanmasına ilişkin yürütmenin durdurulmasına hükmetti.
"Vatandaş bilgi edinme hakkına sahip" Danıştay’ın bu kararını değerlendiren ÇMO Başkanı Bozoğlu, 2015’te bu karar çıkmadan önce internet sitesinden istenildiği zaman raporlara erişelebildiğini belirterek “Örneğin, 4-5 sene önceki bir projenin ÇED raporuna veya kararına istediğiniz zaman ulaşabiliyordunuz. Bu, orada yaşayan yurttaşların bir dönüt olarak değerlendirebilmesi açısından önemliydi. Çünkü insanlar kendi yaşam alanlarında yapılan tesislere dair sürekli bir bilgiye ulaşma hakkına sahip olabilmelidir” dedi. ÇED raporlarının içeriğinin de önemine değinen Bozoğlu, şunları kaydetti:
"Vatandaş ‘denetçi’ oluyordu" “Raporların içerisinde hem inşaat aşamasında ne gibi çevresel önlemler alınacağı, hem de işletme aşamasında tesislerde ne gibi faaliyetler yürütüleceğine dair teknik ve bilimsel veriler bulunuyor. İnsanların bu bilgiye sürekli olarak ulaşabiliyor olması ve vatandaşların tesisleri gözlemleyebilmesi, bir yandan da ‘denetçilik’ görevi görmelerini sağlıyordu. İnşaat ve işletme aşamasında bu raporların üzerinden vatandaşlar şikayette bulunabilir, görüşlerini aktarabilir, bakanlığa bildirimde bulunabilirler ya da tesislerin verdikleri sözü tutup tutmadıklarını başka bir gözle denetleyebilirler. Bu gizlenecek bir bilgi değil.”
"Bilgiye ulaşımı zorlaştırmak neden" Yurttaşların sürecin takibinin yapabilmesinin yasal hakkı olduğunun altını çizen Bozoğlu, “Şeffaflık açısından da bu raporların yayınlanması gerekir. Ama Bakanlık verdiği kararla bilgilerin sadece 30 gün internet erişiminde kalmasına izin veriyor, sonra raporları yayından kaldırıyor. Ben bir vatandaş olarak 6 ay sonra duyduğumda bakmak istiyorsam bu bilgiye ulaşamıyorum. Ulaşmak istediğimde ‘Bilgi Edinme Kanunu kapsamında isterseniz verebiliriz’ diyorlar. E-devlete geçilmiş, türkiye.gov.tr kurulmuş, elektronik imzalar kullanılırken bilginin gizlenmesi ve ulaşımının zorlaştırılması neden?” diye sordu.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir...
|