Aynı Talan, Ayrı Karar

İki ayrı proje gibi sunulan ancak işleyiş itibariyle tek proje olacak olan Meydancık taşocağı ve su regülatörü projesinde mahkeme tepki çeken bir karar verdi. Taşocağının ÇED gerekli değildir kararını iptal eden mahkeme su regülatörü projesi için halkın “iptal” talebini reddetti. Avukat Halis Yıldırım, “Hiçbir inceleme yapılmaksızın davamız reddedildi. Bu karar gerek çevre yasasına gerekse Anayasa’ya aykırıdır” dedi.

Artvin Şavşat’taki Meydancık ve Sebzeli köylerine açılacak olan kalker ocağı ile su regülatörü projesine karşı köy halkının mücadelesi sürüyor. Kalker ocağıyla ilgili ÇED gerekli değildir kararını iptal eden mahkeme su çevirimi projesiyle ilgili halkın iptal talebini reddetti. İki ayrı proje gibi yazılarak iki ayrı dosya şeklinde ÇED’e sunulan projenin aslında tek bir proje olarak faaliyet gösterecek olması da ayrı bir tepki sebebi. Kalker ocağından çıkarılacak maden ile su çevirme projesinin malzemesinin sağlanması planlanıyor. Birgün'den Demet Sargın'ın haberine göre; Devlet Su İşleri (DSİ) 26. Bölge tarafından yapılmak istenen proje özellikle Papart Deresi’ndeki suyu yeraltına çekerek dereyi yok olma tehlikesine sokacak. Üstelik halkın ücretsiz olarak kullandığı suyun, proje sonucunda ücretli hale dönüştürülmesi de halkın tereddüt ettiği başka bir konu.

Bu karar yasaya aykırı
Şavşat Dernekleri Federasyonu aracılığıyla açılan iptal davasında köy halkının avukatlığını yapan Halis Yıldırım, bir bütün olarak tasarlanan bu projenin ilk ayağı olan taşocağı projesinin mahkemece bir süre önce bozulduğunu hatırlattı. Su çevrimine ilişkin ise açılan davanın önce Rize İdare Mahkemesi’nce reddedildiğini söyleyen Yıldırım Samsun idare Mahkemesi’nin “Çevresel etkilerinin araştırılması gerektiği” kararı vererek Rize İdare Mahkemesi’nin kararını bozduğunu ifade etti. Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: “Buna karşın Rize idare Mahkemesi önce bilirkişi incelemesi kararı verdi ama daha sonra vazgeçti. Hiçbir inceleme yapılmaksızın, ÇED yönetmeliği kapsamı dışında olmasını gerekçe göstererek davamızı reddetti. Bu karar gerek çevre yasasına gerekse Anayasaya aykırıdır.”

Projede, üzerinde birçok HES yapılan Papart deresinden alınacak suyun 18.500 metrelik ana borularla 150 cm toprak altına gömülmesi söz konusuyken, mahkemenin bunda herhangi bir çevresel etki değerlendirmesi yapmamasının bilime, akla, ve hukuka aykırı olduğunu söyleyen Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu projenin sit alanına yapılmak istenen ve iptal ettirdiğimiz taşocağı davasıyla bir bütünlük oluşturduğu da akıl almaz şekilde göz ardı edilmiştir. Bu karara karşı Samsun Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaden müracaatta bulunacağız, oradan da sonuç alınmazsa Anayasa mahkemesi ve AİHM dahil olmak üzere tüm sürecin kararlı takipçisi olacağız. Karara tepki gösteren bölge halkı hukuki mücadelelerini vererek yaşam hakkını ve yaşam alanlarını savunmaya devam edeceklerini federasyonumuza bildirmişlerdi.”

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir...