PricewaterhouseCoopers adlı danışmanlık şirketinin Çin sermayesinin yurtdışı faaliyetlerini kapsayan araştırmasında, Çin şirketlerinin ünlü Alman markalarını gözlerine kestirdikleri belirtiliyor. Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre doğrudan Çin sermaye yatırımları yarışında Almanya, en büyük rakibi İngiltere’yi geride bıraktı. 2011 yılından bu yana büyük Çin şirketlerinin Avrupa işletmelerine yatırdığı her beş Euro’dan biri Almanya’ya geldi. Çin şirketleri geçen yıl toplam 16,6 milyar Euro’luk yatırım yaptı.
PricewaterhouseCoopers danışmanlık şirketinin araştırması, Çinli yatırımcının Avrupa ve Almanya’da satın aldıkları ya da ortak oldukları şirketleri kapsıyor. 2011 yılında Çinliler 61 Avrupa şirketini kısmen ya da bütünüyle satın almışlar. Bu rekorun 2012 yılında kırılması da mümkün. Bu yılın ilk üç ayında 32 Avrupa şirketi el değiştirerek Çinlilere geçmiş. Almanya, Çin yatırımlarındaki yüzde 28’lik payıyla ilk sırayı alıyor. Bu yılki yatırımların en göz kamaştırıcısı hiç şüphesiz, dünyanın en yenilikçi beton pompası imalatçılarından Putzmeister’in Çinli rakibi Sany Heavy Industrie tarafından 525 milyon Euro’ya satın alınmasıydı.
Çinlinin gözü Alman markasında
Danışmanlık şirketinin uzmanlarından Jens-Peter Otto, Çinlilerin şimdiye kadar Almanya’da mega yatırım yapmadıklarını belirtiyor. Çin şirketlerinin hammadde ve enerji yatırımlarına öncelik verdiklerini söyleyen PricewaterhouseCooper uzmanı bu alandaki yatırım sermayesinin Avrupa’ya değil de Afrika, Rusya, Kanada ve ABD'ye aktığını anlatıyor.
Bu aynı zamanda Çin sermayesinin Avrupa’yı yeni, yeni keşfettiğini de gösteriyor. Avrupa ülkeleri arasında Almanya’nın tercih edilmesinin nedeni ise, otomotivcilik ve makine endüstrilerinde teknoloji liderliğinin Alman şirketlerinde olması.
Çin şirketleri teknolojik bilgi açığını kapatıp, Avrupa piyasasına girebilmek için yatırımlarında dünya çapında isim yapmış Alman markalarını tercih ediyor.
Avrupa’yı önemli ölçüde etkileyen 2008 ve 2009 yıllarının ekonomik ve mali krizi Çinli yatırımcının işini kolaylaştırdı. 2008 ve 2009 krizi Almanya’yı da durgunluğa sürüklemiş ve birçok şirket iflasın eşiğine gelmişti. Çinliler de bu fırsatı iyi değerlendirdiler.
İşletmecilik kültürü
Orta ölçekli Alman aile şirketleri inovasyon yetenekleri sayesinde Çin sermayesinin hedefi haline geldi. Alman ekonomisi gücünü, orta ölçekli işletmelerin %95’inin aile şirketi olmasından alıyor. Patronla personel arasındaki sıkı bağlar, büyük anonim şirketlerdekinin aksine, aile şirketlerinde çalışanların işini kaybetme korkusunu azaltıp motivasyonu arttırıyor. Alman şirketlerinin Çinlilerin eline geçmesi bu avantajın kaybolmasına yol açabilir mi? Çin uzmanı Otto, teorik olarak bunun mümkün olduğunu ancak Çinli patronların işletme yönetimine karışmamaya özen gösterdiklerini, bu bakımdan Alman işletmecilik kültürünün bozulacağını sanmadığını söylüyor.
Sany'nin temsilcileri de satın aldıkları Putzmeister'in yönetimine müdahale etmiyorlar. Alman beton pompası imalatçısı Çin’den gelen taze sermayenin yardımıyla Çin pazarında daha da genişlemeyi ve satış hâsılatını bu yıl %20 oranında arttırmayı planlıyor.
Uzmanlar orta ölçekli Alman şirketlerinin yabancı sermayeye satılacağı endişesini yersiz buluyorlar. Gerçekten de 2010 yılında Çin’in Almanya’daki doğrudan sermaye yatırımları bir milyar Euro’nun altında kalırken Japon şirketlerinin yatırım toplamı bu rakamın 15 katını buluyordu.
|