Artvin’de Son 5 Yılda 500'ü...
Artvin’de Heyelan Nedeniyle...
Artvin'de Heyelan; Karadeniz...
Artvin'de 10 Köyü Kapsayan...
Artvin-Hopa Kara Yolunda Çökme
Oltu-Artvin Karayolu Heyelan...
Artvin’de 10 Köyü Kapsayan...
Artvin-Yusufeli Karayolundaki...
Artvin’de Tehlike "Geliyorum" Diyor
Yüzde 60-70 oranında eğimli bir yüzölçümüne sahip olan Artvin'in tepeleri madencilik şirketlerinin, vadileri ise baraj ve HES'lerin sebep olduğu tehlikelerle karşı karşıya. Ormanların yok edilmesinin ardından artan heyelanlar, sel ve su baskınları başka felaketlerin de yolda olduğuna işaret ediyor.
Korunma statüsünde olması gereken sıcak noktaların en yoğun olduğu bölgelerden Artvin, madencilik faaliyetleri, hidroelektrik santralleri (HES) ve barajların neden olduğu tahribatın kıskacında. Uzmanların ve yaşam savunucularının kesinlikle madencilik faaliyeti yürütülmemesi gerektiğine dikkat çektiği kentte, son beş yılda sel, taşkın, çığ düşmesi, toprak kayması gibi 500’ü aşkın afet meydana geldi. Heyelanla yamaçtan kopan toprak, taş ve irili ufaklı kaya parçaların kara yoluna akması da kentteki yolculukları tehlikeli hale getirdi. BirGün’den Merve Atıcı’nın haberine göre; Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu ve Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nur Neşe Karahan, bölgede yaşananları ve tehlikeleri anlattı. Artan afetlerin 'doğal afet' olarak değerlendirilemeyeceğini kaydeden Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, "Coğrafyamızla oynandı" diyor. Yusufeli Barajı'nın verimli toprakları yok ettiğini söyleyen Karahan, aşırı orman kesimlerine vurgu yapıyor. "Yusufeli Barajı en büyük felaketlerimizden birisi oldu" diyen Karahan, bölgedeki durumu şöyle anlatıyor: "Yusufeli Barajı tüm verimli topraklarımızı yuttu. Zeytin, pirinç, narenciye her şey yetişirdi bu topraklarda. Bu baraj 3 vadiyi yuttu. En verimli topraklarımız sular altında kaldı. Ardından da heyelanlar başladı. Taşınan yeni yerleşim yerlerinde çok sayıda heyelan yaşanıyor. Yolculuklar çok riskli." Cerattepe'de maden projesi neden tehlikeli? Karahan, "Şehir halkı böyle bir tehlike altında yaşayamaz. Bu şehir zaten yüzde 60-70 oranında eğimli bir bölge. Şehrin tepesinde bir madenin neden olacağı felaketin etkisi çok büyük olur." diyor. Patlatmaların heyelanları etkilemesi doğal "İnsan, doğaya karşı uygulanan şiddetten galip çıkamaz" İklim krizine dikkat çeken Kurdoğlu, doğa üzerindeki plansız faaliyetlerin yol açtığı tehlikeye dikkat çekerek, "İklim değişikliği kaynaklı yağışların şeklinde/düzeninde ciddi değişimler var. Beşeri faaliyetler anormal yağışlar göz önüne alınarak planlanmazsa afet işte o zaman ortaya çıkıyor." diyor. Yağış rejimindeki değişkenliğin toprak hareketlerine yol açtığını, ani ve lokal yağışların sel ve heyelan tehlikesini beraberinde getirdiğini söyleyen Kurdoğlu, HES, yol ve madencilik faaliyetleri için eğimli arazilerde yapılan patlatmaların arazileri aşağı çektiğini belirtiyor. Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |