Apollon’da Otoyol Tehlikesi
Çevreciler, yolu “inşa etmeye hazırlananlar”a diyorlar ki; “Bu otoyol projesinin Uluabat Gölü Koruma alanı içinde Ramsar Sözleşmesi hükümleri uyarınca yapılması olanaklı değildir. Bu nedenle ve henüz inşaat faaliyetleri başlamamışken ekli haritada işaretlenen alternatif güzergâhın dikkat ve değerlendirmeye alınarak otoyol projesinin tampon koruma
Dünyadaki en ünlü “Sulak Alan”lar ve “Su Kültürüyle Bütünleşmiş Arkeolojik
Yerleşim”ler arasında bulunan Uluabat (Apollon) Gölü ve
kıyısındaki Gölyazı beldesi, Marmara-Ege (Bursa-İzmir)
otoyolu projesinin çevreye saygısız güzergâh seçimi yüzünden sözde
çağdaş uygarlığın kurbanı olmak üzere.. Başta (Bursa) “Nilüfer-Gündem
21”deki STK’ler olmak üzere, antik Apollon havzasının tarihle yoğrulmuş
çevre değerlerini yakından bilenler, “yola değil, güzergâha karşıyız” deseler
de, haklı direnişlerini karalamak isteyenlerin “otoyolu engelliyorlar”
söylemlerine engel olamıyorlar... |
-
Çevre konusundaki duyarlılıklara yürekten katılıyorum. Ramsar sözleşmesini de biliyorum. Yolun Uluabat gölünün güneyinden geçecek olması, M.kemalpaşa'yı ve organize sanayi bölgesini Bursa'ya yaklaştırıyor. Büyümek isteyen, işsizine iş vermek, göçü önlemek isteyen m.kemalpaşa ilçesi için bu önemli. Otoyolun çıkışı M.kemalpaşa Çördük köyü civarından olacak. Kentin gelişimini biraz doğuya doğru yönlendirebilecek. Yol gölün güneyinden geçerse, başta Roman nüfusu olmak üzere değişik sebeplerden dolayı gelişemeyen ilçenin doğu yakası belki ayakta kalacak, yoksa ayrı bir köy durumuna düşecek. Yaklaşık 15 bin kişinin yaşadığı şehrin bu yakası ve diğer tüm M.kemalpaşalılar, yolun projede çizilen güzergahın biraz dağa doğru ötelenmesi. Aktoprak kazı alanının ve gölün yoldan etkilenmesini önleyeceğini düşünüyor. Yol gölün güneyinden geçmeli, yaban hayatı için makul aralıklarla geçiş dehlizleri yapılmalıdır. Yol dağdan geçtiğnde köprü ve viyadükler yapılacağından ormana az zarar verecek, belkide doğanın içinden geçen seyirlik harika bir geçiş güzergahı olacaktır. İnsanlar hem ormanı hem de gölü kuş bakışı izleyerek yoldan geçeceklerdir. Otoyol değiştirilmesi düşünülen güzergaha çevirildiğinde doğal ve yaban hayat bir şey kazanmayacak, koskoca Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovası, Çin seddi gibi suni bir sınırla bölünecek, geçimini sadece tarımdan elde eden ova köylüleri 3-5 km mesafedeki tarlasına 30-40 km yol giderek ancak ulaşabilecektir. Bu da hem zaman israfı hemde yakıt israfıdır. Traktörlerin eksozundan çıkacak kirli gaz oranı dahada artacaktır. Yolun gölün kuzeyine alınmasından göl ve gölde yaşayan canlılar bir şey kazanmayacaktır. Çünkü otoyol gölün güneyinden veya kuzeyinden de geçse aşağı yukarı göl kıyısına aynı yakınlıktan geçmektedir. Güzegah değişikliği, komşu ilçemiz Karacabey'e de bir şey kazandırmaz. Ama M.kemalpaşa'ya çok şey kaybettirir. Karacabey ilçemiz mevcut yola ve Bursa'ya daha yakın olduğundan sanayisi hızlı bir şekilde gelişmekte ve buna bağlı olarak aldığı göçle nüfüs olarak 10 yıl önce M.kemalpaşa'nın yarısı iken şu anda M.kemalpaşa'yı yakalamıştır. Yol gölün kuzeyinden geçerse Karacabey'in nüfusu yüzbinleri bulacak. M.kemalpaşa ise ellibeşbinin üzerine çıkamayacaktır. Bu iki ilçeyi birlikte büyütmek gerekir. Otoyol gölün güneyinden birazda ötelenerek geçerse hem M.kemalpaşa'yı hem gölü, hem sit alanlarını, hem M.kemalpaşa'yı hemde aşırı göçten kaynaklanan çarpık yapılaşmayı önleyeceğimizden Karacebey ilçemizi kurtarmış oluruz. Kavgaya gerek yoktur. Yetkililer, M.kemalpaşa ve Karacabey halkı ve sivil toplum örgütleri bir araya gelip enine boyuna konuyu tartışırsa,en doğru ve sağlıklı çözüme ulaşılabileceğini umuyorum. Mustafa EREN, M.kemalpaşa Bel. Başk. Yard. 05055441647-5322081059 YANITLA