TMMOB Şehir Plancıları Odası, son
dönemde basında sıklıkla yer alan 'çılgın proje' tanıtımlarına
yönelik, Ankara kenti özelinde bir basın açıklaması yaptı.
Oda'dan yapılan açıklamada Ankara kenti için gündeme gelen büyük projeler
değerlendirildi ve bu bağlamda TMMOB Şehir Plancıları Odası'nın Ankara için
çözüm önerilerine kısaca yer verildi. Açıklamada ayrıca "Çılgınlıkların değil,
çağdaş kentsel çözümlerin tartışılabildiği, halkımızın doğru bilgilendirildiği,
kentlerin ve planlamanın seçim kampanyalarına malzeme yapılmadığı" temennisine
de yer verildi.
TMMOB Şehir Plancıları Odası’ndan yapılan açıklamanın tamamı
şöyle:
"AKP'nin 'hayaldi gerçek oldu' sloganı ile yürüttüğü seçim kampanyasının
'lansmanı' olarak tasarlanan ve ortaya atılan 'çılgın proje' tanıtımlarında,
sıra İstanbul'dan sonra Ankara'ya geldi. Kısa süre içinde benzer 'çılgın proje'
sunumlarının İzmir kenti için de yapılacağı anlaşılmaktadır.
Ülkemiz kentlerinin çözüm bekleyen onlarca sorunu varken ve bu sorunlara
yönelik kalıcı, 'aklı başında' çözümler geliştirilemez, planlama sürekli
dışlanırken, kent topraklarının çılgınlaşan (!) seçim vaatlerinin, oynanan
projecilik oyununun sahnesine dönüştürülmesi, kentlerimizin gerçek sorunlarının
sağlıklı biçimde tartışılamaması üzücüdür.
Ankara Ulusal Kurtuluşun Karargahı, Devrimin, Cumhuriyet'in ve
Aydınlanmanın Başkentidir
Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatlarıyla planlanan Ankara, ülkemizin ilk
planlı kenti olmasının yanı sıra, Ulusal Kurtuluşun Karargahı, Devrimin,
Cumhuriyet'in ve Aydınlanmanın Başkentidir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında planlı
biçimde gelişen kentin bugün içine düşürüldüğü durumun başlıca sorumlusu
beceriksiz yerel yöneticiler ve planlamayı dışlayan iktidarlardır.
Ankara'ya Selçuklu kimliği kazandırma arayışları, yersiz ve zorlama
girişimlerdir
Ankara tarihsel açıdan bakıldığında yalnızca bir Selçuklu kenti değildir.
Ankara aynı zamanda Hitit'dir, Galat'tır, Roma'dır, Bizans'tır, Osmanlı'dır.
Ancak hepsinden önemlisi Ankara Cumhuriyet'in başkentidir. Kızılay bölgesi ve
Atatürk Bulvarı, Ankara'nın ilk planlı adımlarındandır. Ankara'ya ve Kızılay'a
Selçuklu kimliği giydirme arayışları yersiz ve kabul edilemez arayışlardır.
Ankara'nın sahip olduğu tarihsel birikim bir yana, kimliği tartışmasız bellidir.
Ankara Cumhuriyet'in Başkentidir.
500.000 kişilik Güneykent Projesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin
yargıdan dönen, nazım plan kararlarına aykırı spekülatif rant aktarma
girişimlerinden biridir
Güneykent projesi olarak adlandırılan ve konumu hakkında Sayın Başbakan
tarafından açıklama yapılmayan, projenin yeri 'Tuluntaş, Koparan ve Hacılar'
köylerinin sınırları içindedir. Tümüyle haksız rant üretilmesi ve yandaş
gruplara aktarılması amacıyla başlatılmış olan, Ankara'nın Nazım İmar Planı
kararlarına aykırı, Mogan Gölü'nün koruma alanlarında büyük bir tahribatın
yaşanmasına neden olacak bu girişim, Şehir Plancıları Odası tarafından yargıya
taşınmış ve Ankara 5. İdare Mahkemesi tarafından durdurulmuş ve iptal
edilmiştir.
Yargı kararına rağmen, hukuka karşı hile yapılarak 4 etap halinde 2010 yılı
içinde yeniden onaylanmış olan Güneykent Projesi, Şehir Plancıları Odası
tarafından yeniden yargıya taşınmış olup, davalar devam etmektedir.
Kentin nazım imar planlarında önce tarım alanı ve düşük yoğunluklu kırsal
konut alanı olarak tanımlanan, el değiştirmeler sonrasında yoğun konut alanına
dönüştürülmek istenen, bu bölgedeki son 5 yıl içindeki satışlar açıklandığında
çılgınlığın kimler için yapıldığı daha net anlaşılacaktır. Sayın Başbakan,
Güneykent Projesi konusunda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından
yanıltılmış ve kullanılmıştır.
Sayın Başbakan tarafından sahiplenilen Ankara Büyükşehir
Belediyesi'nin Ulus projeleri, defalarca yargıdan dönen tahribat girişimlerinden
başka bir şey değildir
Ulus Bölgesi, Roma'dan Bizans'a, Selçuklu'dan Osmanlı'ya ve Çağdaş Türkiye
Cumhuriyeti'ne kadar tarihsel birikimi ve değeri bir arada barındıran, korunması
zorunlu olan önemli bir kültür zenginliğidir. Bu alanda var olan koruma amaçlı
imar planlarını ortadan kaldıran, Melih Gökçek patentli, Ulus'u dev bir AVM'ye
çevirme girişimleri sonrasında önemli bir kültürel tahribat yaşanacaktır.
Ortadoğu'nun en büyük hayvanat bahçesi projesi, Atatürk Orman
Çiftliği yağmasının maskesidir
Mevcut Hayvanat Bahçesi'ni Ortadoğu'nun en büyük hayvanat bahçesi yapmayı
amaçlayan girişim, Atatürk Orman Çiftliği içinden daha büyük bir alanı ele
geçirme arayışının vardığı son noktadır. Bu kararı yaşama geçirmek için
hazırlanan ve geçtiğimiz aylarda Odamız tarafından yargıya taşınan planlar,
Atatürk Orman Çiftliği içinde süren yağmayı hızlandıracak, kaçak yapılaşmaları
aklayacak, Çiftlik içinde yeni ve yoğun yapılaşmanın önünü açacak yağma
projeleri bütünüdür.
Keçiören'in ihtiyacı tünel, köprü ya da yol değil, metronun
tamamlanmasıdır
Keçiören'in ve Ankara'nın yaşadığı ve çözüm bekleyen öncelikli sorun, özel
araçlardan kaynaklı trafik sorunu değil, sabah işe yetişmeye çalışan memurun
ulaşım sorunudur. Yaşanmakta olan ulaşım sorununun çözümü özel araç trafiğinin
tünellerle özendirilmesi değil, çağdaş raylı sistemlerin hizmete
sokulmasıdır.
Eğer Ankara kentine yararlı olacak bir çılgınlık yapılmak
isteniyorsa;
- 17 yıldan bu yana 17 santimetre dahi uzatılamayan Ankara Metrosu, tüm
kenti kapsayacak biçimde hızla tamamlanmalıdır.
- 17 yıldan bu yana üretilen alt-üst geçitlerle 'altüst edilen' kent merkezi
araçlardan arındırılıp yayalaştırılmalıdır.
- 17 yıldan bu yana yapılan ve açılış töreni dışında hiçbir zaman
kullanılmayan Gökkuşağı Projesi gibi 'ucubeler' temizlenmelidir.
- 17 yıldan bu yana yapılan değişikliklerle kentin planlarını işlemez duruma
getiren, kentsel dönüşüm adı altında sürdürülen kentsel talan
durdurulmalıdır.
- 17 yıldan bu yana sürdürülen Ankara kentinin Nazım İmar Planı kararlarına
aykırı, keyfi uygulamalara son verilmelidir.
Çılgınlıkların değil, çağdaş kentsel çözümlerin tartışılabildiği,
halkımızın doğru bilgilendirildiği, kentlerin ve planlamanın seçim
kampanyalarına malzeme yapılmadığı günlere olan inancımızla kamuoyuna saygı ile
duyurulur”.
|