"Amasra'da Anlaşılmaz Bir Katliamın Eşiğindeyiz"

DHA'nın haberine göre, gece Amasra'da konaklayan Metin Feyzioğlu, sabah Bartın'a geçerek ziyaretlerde bulundu. Amasra'da özel bir şirket tarafından kurulması planlanan 2 bin megavat gücündeki termik santrale karşı Bartın Platformu'nca başlatılan imza kampanyasına destek veren Feyzioğlu, Amasra'ya termik santral yapılmasına hayır demek için geldiğini söyledi. Enerjiye ihtiyaç olmadığını düşünenlerden olmadığını belirten Feyzioğlu, ama hem Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılaması, hem de Amasra gibi bir cenneti yok etmemenin mümkün olduğunu kaydetti. Türkiye'de halkını düşünmeyen, sadece kısa vadede kara yönelmiş vahşi bir kapitalizmin hüküm sürdüğünü savunan Feyzioğlu, şöyle dedi:

"Bu cennet katledildiğinde kısa vadede elde edilecek üç beş kuruşla mukayese bile edilemeyecek korkunç bir zarar doğacaktır. Soma katliamı gerçekleştiğinde 150 yıl öncesinden örnek verip, 'Bu işin doğasında var' diyenlere ben de hava kirliliğinin doğasında olan bir örnek vereyim. Londra'da sis sebebiyle sanayiden yükselen dumanlar havanın üst katmanıyla yeryüzü arasına sıkıştığında bir gecede 4 bin kişinin ölümüne neden olmuştu. Amasra sisli bir memlekettir. Bu sis, termik santralden yükselen zehirli gazın şehrin üzerine çökmesine neden olacaktır. Ayrıca çıkacak olan küllerin ya denize ya arkada derenin havzasına döküleceğini düşünürseniz, ya deniz katledilecek ya da yaklaşık 100 bin kişinin temiz su kaynağı yok edilecektir. Ayrıca orman yok olacak. Anlaşılmaz bir katliamın eşiğinde duruyoruz. Burada sadece Amasralılar'ın değil tüm Türkiye'nin müdahale etmesi gereken bir durumla karşı karşıyayız."

'Termik santralden sonra karabasan çökecek'

Türkiye'nin rüzgar enerjisi olduğunu, doğayı katletmeden sudan enerji üretmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"Bu termik santral herkesi tek tek vuracaktır. Ve göreceksiniz bugün bu güzellikte yürüdüğümüz bu şehire termik santralden sonra karabasan çöktüğünü görecekseniz. Demokrasi halk için halkla birlikte yönetimdir. Etrafımıza bir koza kurulmuş, hiç kimsenin sesini duymuyorsunuz. O kozayı yırtın, dışarıdaki insanların sesini duyun. Sayın Cumhurbaşkanına çağrıda bulunuyorum. Onu buraya davet ediyorum. Gelsin benim misafir olduğum köylere gitsin, köylünün bile ne kadar dertli olduğunu görsün. Eğer buradaki katliama birilerine iş imkanı sağlayacak diye göz yumuluyorsa, santralin getireceği iş şehre verilen zararla mukayese bile edilmez. Burada bütün işyerleri ve turizm çok büyük bir zarara uğrayacaktır."