ortanlı Barajı’nın açılması halinde sular altında kalma tehlikesi yaşayan Allianoi antik kentinin durumu dünya basınında da yer buluyor. Allianoi Antik Kenti’ni, “Türkiye’nin modernleşme arzusu ve kültürlerini koruma çabalarının merkezindeki açmazı” olarak nitelendiren The Guardian yazarı Helena Smith, uzun zamandır belirsizliğini koruyan bu konu hakkında görüşlerini belirtiyor:
Türk hükümeti, Yortanlı Barajı’nın inşa iznini verdiğinden beri, Anadolu’nun kavuran sıcağına rağmen Dr. Ahmet Yaraş ve ekibi, Avrupa kıtasının en iyi korunmuş ve en etkileyici 1800 yıllık ılıcasını kurtarma çalışmalarını hızlandırdılar. Allianoi Antik Kenti henüz sular altında kalmadı ama Yortanlı Barajı hazır durumda...
Antik kentte ortaya çıkarılmakta olan eserlerin transferi de bir süre gündemin önemli konuları arasında yer aldı. Tarihi eserlerin sevki için şu ana kadar 25milyon Avro toplanmış bulunmakla birlikte, arkeologlar bu tip bir transferin mümkün olmadığı görüşünde birleşiyorlar. Bunun en önemli nedenini de Allianoi’nin taşınabilir arkeolojik kalıntılarının yanı sıra çeşmeleri, anayolları, sokakları, kiliseleri, köprüleri ve sağlık merkezlerinin olması.
Vali Raşit Uper, The Guardian’a yaptığı açıklamada barajın inşasının çok pahalı olduğunu ve şimdi hiç yapılmamış gibi davranılmasının zor olduğunu belirtti. Uper’in, antik kentin kurtarılması için uluslararası organizasyonların da desteğiyle barajın etrafına koruyucu bir duvar yapma düşüncesi, bu fikrin barajın kendisinden daha pahalı olacağı gerekçesiyle reddedildi.
Kasım 2005’ten beri hazır olan Yortanlı Barajı’nın kullanıma açılmamasının en önemli nedeni, yurt içinden ve yurt dışından gelen baskılar oldu. Geçen sene, AB Genişlemeden Sorumlu Olli Rehn antik kentin sular altında kalmasının hem Avrupa kültürel tarihi için geri dönüşümü olmayan bir kayıp olacağını hem de Türkiye’nin Avrupa’daki imajını zedeleyebileceğini dile getirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise konuyla ilgili yorumlarında Türkiye’nin bir yandan hızla artan enerji ihtiyacını vurgularken bir yandan da bütün insanlık tarihine ait bir kültüre sahip çıkmasının gerekli olduğunu söyledi. Antik kentin geleceği ile ilgili çevre sakinlerinin yorumları ise Erdoğan’ın görüşleri ile aynı paralelde.. 2005 yılında 500.000 civarında turist ağırlayan antik kent sakinleri, teknolojinin modern barajların inşasını mümkün kılabilirken, Allianoi gibi bir tarihi ve kültürel değeri oluşturamayacağının bilincindeler.
Bu baskılar altında Türk hükümeti, barajın açılması konusunda tereddütlü. Önümüzdeki yıl gerçekleşecek olan genel seçim nedeniyle, liberal olarak tanımlanan Ege bölgesinden oy çıkarmayı hedefleyen hükümet, aynı tutumu sergilemeye devam edebilir. Ancak Dr. Yaraş, seçimler sonrasında Yortanlı Barajı’nın bir gece içinde kullanıma açılabilme düşüncesinin endişesini taşıyor. Dr. Yaraş’a göre ülkenin dört bir yanında buna benzer baraj çalışmaları gerçekleştirilmekte ancak hükümet sadece İslami eserlere önem veriyor.
Barajın kullanıma açılması durumunda kampanya katılımcıları, Allianoi’nin sular altından kaldırılmasını sağlayacak bir teknolojinin ilerde bulunması umudunu taşıyor. Prof. Danışman’a göre ise bu mümkün. Danışman, bütün barajların belli bir zaman sonra alüvyon ile dolacağını belirtirken, 35 yıl içinde kazı çalışmalarında kullanılan tekniklerin gelişmesi sayesinde Allianoi antik kentini suların altında yeniden keşfedebilme umudunu taşıdığını belirtiyor.
Orjinal metni görmek için tıklayınız:
|