Deprem için Tarih Verdi!
Korkutan Uyarı: Risk Artıyor
AFAD Başkanı Fuat Oktay'tan...
Olası Marmara Depreminin 'Kalp...
“Enerji Tasarrufunda Aslan...
'Depremde Banyo, Tuvalet ve...
"2016 Eylem Planı ile Yalıtım...
İstanbul Çok Büyük Tehlike Altında!
'Marmara'da Büyük Bir Deprem...
AİHM'den Türkiye'ye 'Marmara...
Marmara Depremi için Ürküten Soru
12 Kasım Depreminin Yıldönümünde Uyardı
TGÜB 25. Yılını Kutluyor
"Mantolama İle % 50 Enerji...
"Rant Odaklı Kent Politikasına...
"2,5 Milyon Evsiz, Yüz Binlerce...
Depremde Bina Dayanımı Kadar,...
Olası İstanbul Depremi 120...
Depremin Hava Şartlarıyla İlgisi Yok!
"Depremde En Büyük Problem...
"16 Yıl Geçti Fakat Hala Depreme Hazır Değiliz"
Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de, İstanbul'da yaşanması beklenen olası depremin, en az 6 oranında olacağı tahmin edilirken, yapı sektörünün oyuncuları konuyla ilgili korkularını dile getirdi. Alınması gereken acil önlemler olduğunu ifade eden firma, dernek ve oda yetkilileri, Türkiye'nin depreme hazırlıklı olmadığı konusunda hemfikir.
Büyük Marmara depreminin üzerinden tam 16 yıl geçti. Resmi verilere göre 7,4 büyüklüğündeki depremde 285 bin 211 ev, 42 bin 902 işyeri hasar gördü; yıkılan binaların enkazı altında 17 bin 480 insan can verdi, 505 kişi sakat kaldı. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50 bin kişinin öldüğü, 100 bine yakın insanın ağır-hafif yaralandığı, 133 bin 683 binanın çöktüğü deprem, yaklaşık 600 bin kişiyi evsiz bıraktığı tahmin ediliyor. 16 milyon kişi şu ya da bu şekilde depremden etkilendi. İstanbul’da olması beklenen depremde sığınabileceğimiz toplanma alanlarının olmadığını dile getiren İnşaat mühendisleri odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, her yerin yapılaşmaya açıldığının altını çizerek, “Üstelik yönetmelikler yetersiz kalıyor. Örneğin yüksek katlı çok fazla yapımız var ama “Yüksek Yapılar Yönetmeliği” yok. Bu yapılar neye göre yapılıyor. Kimler, neye göre denetliyor bilmiyoruz” diye belirtti. Depreme karşı güvenli bir yapı sistemi olan çelik yapının deprem kuşağında yer alan Türkiye’de kullanımının artması gerektiği vurgulanıyor. Çelik yapıda oturanlara deprem anında dışarı çıkmamaları önerilirken, çelik binaları inşa eden ve tasarlayan teknik kadro sayısının artması gerektiği kaydediliyor. Avrupa Yapısal Çelik Birliği (ECCS) ve Türk Yapısal Çelik Derneği Başkanı, Yeditepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nesrin Yardımcı Tiryakioğlu dernek olarak çelik yapıların doğru kullanımını teşvik etmeyi amaçladıklarını kaydetti. Tiryakioğlu, “Çelik yapıların özellikleri göz önünde tutulduğunda deprem bölgelerinde ya da çürük zeminlerde çelik kullanımı avantajlıdır. Bu bölgelerde güvenli betonarme yapılar da inşa edebilirsiniz ancak çoğu kez bu yapı ekonomik olmaz ve deprem sırasında veya sonrasında acil kullanımı gerektiğinde kontrolü ya da güçlendirilmesi daha çok zaman alır” diye konuştu. Türkiye’nin hafif çelik sistemle üretilen ilk binasını kuran Steelife’ın Genel Müdürü Mimar Bülent Aydın da, hafif çelik yapının esnekliği ve hafifliği sayesinde depreme karşı güvenli bir yapı sistemi olduğunu kaydetti.
“Güvenli, sağlıklı ve kaliteli bina yapımı konusunda istediğimiz noktada değiliz. Çok bilinmese de depremlerin yol açtığı büyük yıkımların en önemli nedenlerinden biri korozyondur. Herhangi bir yoldan binaya sızan suyun yol açtığı korozyonu önlemek da ancak su yalıtımıyla mümkündür. Türkiye çapında başlatılan Kentsel Dönüşüm süreci, su yalıtımı uygulamaları için büyük bir fırsat ve inşa edilen tüm yeni binalardaki su yalıtımının standartlara uygun yapılması çok önemli. Ne kadar sağlam binalar yaparsanız yapın su yalıtımı yapmazsanız büyük yıkımlar kaçınılmaz olabilir. Bir şekilde binaya sızan su, beton içerisine girerek paslanmaya, yani korozyona neden oluyor. Korozyon sonucunda binanın taşıyıcı sistemi 10 yıl içinde taşıma kapasitesinin yarısından fazlasını kaybedebiliyor. İZODER’in de katkıları ve destekleriyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Su Yalıtımı Yönetmeliği çalışmaları bir an önce tamamlanmalı ve yönetmelik yürürlüğe sokulmalıdır.” BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu: "Yapıları suyun zararlı etkilerinden koruyan su yalıtımının inşaat aşamasındaki maliyeti, toplam bina maliyetinin sadece yüzde 3’ü kadar. Yapısı gereği su geçirmezliği en üst düzeyde olan, en uzun ömürlü malzeme bitümlü su yalıtımı örtüleridir. Bitümlü su yalıtımı örtüsü seçerken de mutlaka CE Belgesi bulunan kaliteli ürünleri tercih etmek ve işin uzmanlarına uygulama yaptırmak gerekir. Bilinçsiz yapılaşma dolayısıyla çok şiddetli olmayan sarsıntılarda dahi evlerimiz yıkılıyor, ciddi oranlarda can kayıpları meydana geliyor. 19 milyon konutun olduğu ülkemizde 6,5 milyonunun deprem açısından riskli bina statüsünde bulunduğunu görüyoruz. İstanbul’un, 19 ilçesinde son yapılan incelemelere göre 700 bin binanın 300 bininin riskli bina sınıfında olduğu ortaya çıktı. Bu çarpıcı rakamlar da su yalıtımının zorunlu olmasının gerekliliğini ortaya koyuyor, Deprem kaybını minimum düzeye indirgemek için su yalıtımı tüm binalarda zorunlu olmalı.”
Keten İnşaat Başkanı Selahattin Keten: |