STRONG>TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’nca (İMO) geçen hafta
TBMM Deprem İnceleme ve Araştırma Komisyonu’na sunulan
“Türkiye’de Deprem Gerçeği” raporunda, İstanbul’da olası bir
depremde 150 bine yakın kişinin yaşamını yitireceği, 200 bin kişinin
yaralanacağı, 400 bin ailenin ise acil barınma ihtiyacı oluşacağı uyarısında
bulunuldu. Eski yönetmeliklere göre inşa edilen “elektrik istasyonları”nın ciddi
risk oluşturduğu da kaydedilen raporda, nüfusu 15 milyona yaklaşan İstanbul’da
hastanelerin yalnızca yüzde 1’inde güçlendirme çalışması yapılması eleştirildi.
İMO İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe ise yapı denetimi sürecinin amacının
dışına çıktığını belirterek “Belediyeler, yapı denetim kuruluşlarına ait
paraları amaç dışı kullanarak ödemiyor” dedi.
Güney Amerika’daki Şili’de
hafta sonu meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki deprem, dikkatleri İstanbul’a
çevirdi. İMO tarafından hazırlanan ve geçen çarşamba günü TBMM Deprem İnceleme
ve Araştırma Komisyonu’na sunulan “Türkiye’de Deprem Gerçeği” raporu ise
İstanbul’u bekleyen olası depremin yaratacağı hasarı gözler önüne seriyor.
150 bine yakın kişinin yaşamını yitireceği uyarısında bulunulan rapora
göre, İstanbul’daki 70 bin bina ağır, 200 bin bina ise orta derecede hasar
görecek. İstanbul’da 380 kilovat’lık elektrik istasyonlarının eski
yönetmeliklere göre inşa edilmiş olmasına karşın hiçbir önlem alınmadığı da
ifade edilen raporda, en yüksek riskin Alibeyköy ve Davutpaşa istasyonlarında
olduğu kaydedildi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, İstanbul’da 201’i
kamu, 132’si özel olmak üzere 333 hastane binası ve 400 civarında sağlık ocağı
birimi bulunuyor. “Yapılan incelemelere göre, İstanbul’daki yüzlerce hastane
binasının deprem güvenliği bulunmuyor” uyarısında bulunulan raporda, hastane
binalarının yüzde 86’sının güçlendirilmesi gerektiği kaydedildi.
Rapora
göre, olası bir depremde en büyük hasar endüstri sektöründe oluşacak. Kimya,
tekstil ve otomotiv sektörlerinin ağır zarar göreceği, işgücü kaybının 300 bin
kişi civarına ulaşacağı kaydedilen raporda, Tuzla Tersaneleri ve Ambarlı
Tesisleri’nin ciddi zarar göreceği kaydedildi.
Yapı denetimi
amacından şaştı
İMO İstanbul Şubesi Başkanı Cemal
Gökçe, yaptığı yazılı açıklamada, yapı denetiminin giderek amacının
dışına çıktığı uyarısında bulunarak “Belediyeler, yapı denetim kuruluşlarına ait
paraları amaç dışı kullanarak ödemiyor” dedi. 1999 depreminin yapı üretimindeki
denetim yetersizliklerini ortaya koyduğunu da anımsatan Gökçe, özetle şunları
kaydetti:
“Günümüzde belediyeler, denetim hizmetlerinin önünü açmaları
gerekirken, yapı denetimi sorununun odak noktası haline gelmiştir. Süreç
denetleyenin değil, denetlenenin belirleyici olduğu, denetleyenin etkisiz
kaldığı bir duruma dönüşmüştür. Sağlıksız bir kentleşme ve güvensiz bir
yapılaşma olgusunun temelinde ise bireysel bir faydacılık, ranta dayalı bir
anlayış yatmaktadır. Bu noktada, imar hareketlerinde, haksız ve sürdürülemez
imar hakkı arttırımı kararlarında son derece cömert davranan merkezi ve yerel
yönetimler, yapı denetimi konusunda duyarsızlıklarını sürdürmektedir.”
Rakamlarla İstanbul
•
İstanbul’daki konutların yüzde 38’sinin inşaat yapma, yüzde 67’sinin ise yapı
kullanma izin belgesi bulunmuyor. • İstanbul’daki binaların yüzde 70’i
hiçbir mühendislik hizmeti alınmadan inşa edilmiş durumda. • Binaların yüzde
10’unun iskân belgesi bulunuyor. • Binaların yalnızca yüzde 30’unun zorunlu
deprem sigortası var. • Konutların yüzde 90’ında kullanılan malzemeler
standart dışı. • Binaların yüzde 64’ünde korozyon, yüzde 16’sında yıpramda,
yüzde 25’inde ise zeminden kaynaklı sorunlar var. • İstanbul’da
güçlendirilen okulların oranı yüzde 8, hastanelerin oranı ise yüzde 1. •
2000-2009 yılları arasında toplam 27.2 milyar TL deprem vergisi toplandı.
Binanız sağlam mı?
Kadıköy Belediyesi’nce 17
Ağustos 1999 depreminin ardından hizmete sokulan “Beton Zemin Laboratuvarı”yla
yurttaşlar, düşük ücretlerle yaşadıkları konutların depreme dayanıklılık
durumunu düşük ücretlerle ölçtürebiliyorlar. Binalardan alınan örneklerle beton
ve taşıyıcı sistemlerin dayanıklılık testine tabi tutulduğu laboratuvarda,
çalışmalar sonucu hazırlanan raporlar 10 gün içinde yurttaşlara sunularak,
gerekli önlemlerin alınması sağlanıyor.
Apartmanlarda bireysel
başvuruların kabul edilmediği laboratuvara başvuru için apartman yönetiminin
çoğunluk kararının olması gerekiyor. Başvuru anında binanın statik ve mimari
projelerinin de sunulması gerekiyor. Projeleri bulunmayan yurttaşlar ise bağlı
bulundukları belediyeden bu belgelere ulaşabilirler. 650 ile 1600 TL arasında
değişen ücretlerle yapılan testler hakkında ayrıntılı bilgi 0 216 542 50 00/
1651-1651 numaralı telefonlardan edinilebilir.
|