Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın uzun bir süredir üzerinde
çalıştığı ve sır gibi sakladığı 81 ilde konut denetim sonuçlarını
Radikal ele geçirdi. Her ilde en az 40, 81 ilde en az 3 bin 200
bina üzerinde gerçekleştirilen incelemelerde yapı denetiminin uygulandığı Adana,
Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce,
Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve
Yalova dışındaki illerdeki binalar sınıfta kaldı. Bingöl ve Şırnak gibi deprem
bölgesinde bulunan ancak yapı denetimi uygulanmayan illerde taşıma kapasitesi
eksik binaların oranının yüzde 30’lara kadar vardığı tespit edildi. Bu
illerde olası bir afet durumunda binaların yaklaşık yüzde 10-30’u yıkılma
tehlikesiyle karşı karşıya kalabilecek.
Dört yönden
incelendiler
İncelemelerde binalar, ‘taşıyıcı sistemi’,
‘imar ve mimari’, ‘yapının oturduğu zemin’ ve ‘yapı
malzemeleri’ yönünden araştırıldı. İncelemeler sonucunda yapı denetimi
olmayan illerdeki, üstelik 17 Ağustos 1999 depreminden sonra, 2000’li yıllarda
inşa edilmiş binaların depreme karşı dayanıklılığının zayıf olduğu tespit
edildi.
Yapı denetiminin gerçekleştirildiği 19 ilde incelemeye tutulan
binalar ise yüzleri güldürdü. Raporda, “4708 sayılı yasaya tabi
illerdeki binalarda: yapıların taşıyıcı sistemi yönünden statik- betonarme
projeleri ile uyumluğunun yüzde 90’ların üzerinde olduğu, yapı kalitesinde
önemli artışlar olduğu, ruhsat vermeye yetkili idarelerle denetleme yapan yapı
denetim firmalarında, yapıya ait ruhsat belge ve ekleri ile inşaatın her türlü
tutanaklarının olduğu, beton basınç ve çelik çubuk çekme deneylerinin
yaptırıldığı, bunun da yüzde 97’ler seviyesinde olduğu, yapıya ait projelerde
öngörülen malzemelerin kullanımında yüzde 70’inde uygulama sağlandığı
görülmüştür” denildi.
Dörtlü
TUS uygulaması yani ‘mimarlık, inşaat, makine ve elektrik
mühendisliği açısından incelemesi’ni içeren değerlendirmeler sonucunda
ise kafalarda soru işareti bırakacak noktalar ortaya çıktı. Binalardaki bu
dörtlü inceleme sonucu şöyle: “Taşıyıcı sisteminde eksik donatı, donatı
yerleşimi uygun olmayan, taşıyıcı elemanı uygun olmayan binaların illere göre
yüzde 10 ile yüzde 30 arasında değiştiği, birkaç büyük ilde ve çok az
sayıdaki yapıda beton basın ve çelikçekme deneylerinin yapılmış olduğu, bu
illerin dışında kalan illerdeki yaklaşık 2 bin 400 yapıda beton basınç
deneylerinin yüzde 11’lerde, çelik çubuk çekme deneylerinin ise yüzde 1.3 lerde
kaldığı görülmekte olduğu...”
Raporda, “Ortaya
çıkan gerçek, bugün yapı denetim yasasının tüm ülke sathında uygulanması
gerekliliğidir” diye not düşüldü.
Raporda ayrıca Doğu ve Güneydoğu’da
birinci derece deprem kuşağı olmasına karşın yapı denetiminin olmadığı illerde
yapılan bina incelemesinde ruhsatsız binalar belirlendi. Fenni mesuliyet
yani mimarlık, mühendislik hizmeti gerektiren binaların onaylı proje, ruhsat ve
eklerine uygun olarak yapılmasını sağlayacak inşaat mühendisi veya denetçi gibi
kimselerin eşliğinde yapılmadığı tespit edildi.
Deprem ülkesi olarak
bilinen Türkiye’nin birinci derece deprem kuşağında olmasına karşın yapı
denetimi kapsamında olmayan iller şöyle:
“Şırnak, Hakkâri, Siirt, Muş,
Bingöl, Adıyaman, Kahramanmaraş, Tunceli, Erzincan, Tokat, Amasya, Çankırı,
Karabük, Bilecik, Muğla, Afyon, Uşak, Burdur, Isparta.”
Bakanlık
bir köşeye
Yapı İşleri Genel Müdürlüğü
tarafından büyük bir titizlikle gerçekleştirilen incelemenin sonucu
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir’e geçtiğimiz aylarda
sunuldu. Ancak, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından binaların denetiminin
Türkiye geneline yaygınlaştırılmasını sağlayacak mevzuat düzenlemesinde hiçbir
adım atılmadı. Genel Müdürlüğün hazırladığı ve deprem kuşağına göre Türkiye
geneline yaygınlaştırılması planlanan Yapı Denetimi Yasa Tasarısı hâlâ tozlu
raflarda indirilmeyi bekliyor.
|