Beşiktaş'ın Toprağı Altından da Değerli
İstanbul’a 2 Bin 200 Sosyal Konut Yolda
Konut Satışları Yüzde 15 Arttı
"Ahşap ve Mimari: Ahşap Yapıların...
Konut Kredisi Kullanma Yaşı...
‘Kiracı Konutu Sözleşme Bitmeden...
Konut Kredileri de Bankaların...
"İstanbul'un Kaybolan Ahşap Konutları" Söyleşisi
YEM Yayın'ın genç mimar adaylarına mesleğe hoşgeldin demek ve bu alandaki motivasyonlarını artırmayı amacıyla düzenlediği söyleşiler dizisi, Reha Günay ile devam ediyor.
Toplantılar
BAŞLANGIÇ TARİHİ: | 18 Mart 2015 15:30 |
YER: | İstanbul Kültür Üniversitesi, Ataköy Kampüsü, Mimarlık Fakültesi |
DÜZENLEYEN: | |
DİĞER BİLGİLER: |
A: E5 Karayolu üzeri Bakırköy 34156 İstanbul |
+ Ajandama Ekle |
Mimarlık ortamına kalıcı katkılarda bulunmak, düşünsel ve teknik konularda yaygın bir bilgi paylaşım ortamı sağlamak amacıyla, 1973 yılından bu yana kesintisiz olarak sürdürdüğü çalışmalarıyla Türkiye mimarlık yayıncılığında önemli bir yere sahip olan YEM Yayın, başta üniversite öğrencileri ve akademisyenler olmak üzere konuya ilgi duyan herkesin katılımına açık olarak gerçekleştirdiği YEM Yayın Söyleşiler Dizisi'ni Prof. Dr. Reha Günay ile sürdürüyor. “İstanbul'un Kaybolan Ahşap Konutları" söyleşisinde Reha Günay, 2014 yılında Radikal Kitap’ın “yılın en iyi 100 kitabı” seçkisi arasında yer bulan “İstanbul'un Kaybolan Ahşap Konutları” kitabında ayrıntılı olarak aktardığı Türk ev geleneğini, İstanbul’daki ahşap konut dokusunu ve bu dokunun sosyal yaşama etkilerini anlatacak. Günay, İstanbul’un yitirdiğimiz ahşap konut dokusunu belgelediği, 1955 yılından bu yana çektiği fotoğraflardan hazırladığı özel gösterimle söyleşi kapsamında geleceğin mimarlarıyla paylaşacak. İstanbul’un Kaybolan Ahşap Konutları 15. ve 16. yüzyıldan günümüze Türk evi geleneğinin en sıradışı örneklerinin vücut bulduğu İstanbul, yakın zamana kadar koruduğu ahşap konut dokusunu ve buna paralel gelişen yaşama kültürünü bugün yitirmiş görünüyor. Bu geleneğin örneklerini eşsiz fotoğraf kareleriyle ölümsüzleştiren kitap, bu tipolojiyi ve ortaya çıkardığı konut dokusunu gelecek kuşaklara aktaracak önemli bir belgeleme çalışması olarak dikkat çekiyor. YEM Yayın’ın hazırladığı kitap, iki ana bölüme ayrılıyor. Birinci kısım ahşap konut yapımının tarihçesinden “Türk evi” kavramını mimari ve yapım tekniği açısından anlatıyor. Ardından da bu geleneğin günümüze kadar gelebilmiş seçkin örneklerini planlar, resimler, gravürler ve fotoğraflar eşliğinde sunuyor. İkinci kısım ise Reha Günay tarafından 1960 yılından günümüze kadar farklı tarihlerde çekilmiş 4.000’e yakın fotoğraf arasından seçilen 200’ü aşkın siyah-beyaz fotoğrafla İstanbul konut dokusunun izini semt semt sürmeye çalışıyor. İstanbul’un Kaybolan Ahşap Konutları, yalnızca bir yapı tipolojisi ya da yapım tekniğinin anlatımının ötesinde, bir dönemin ev yaşantısı ve sosyal ilişkileri hakkında da fikir veren, ayrıca “zamanın değişimini ve toplumun, ekonominin, teknolojinin, kentleşmenin nereden nereye gittiğini gösteren” bir belgeleme çalışması olmayı amaçlıyor. Prof. Dr. Reha Günay kitapta yer verdiği fotoğrafları şöyle anlatıyor: “Fotoğrafları hazırlarken ve seçerken evleri çevreleriyle beraber vermeye çalıştım. Bazen henüz yapılaşmamış ağaçlı yan parselle, bazen telefon ve elektrik direkleri ve telleriyle, pencerelerden uzanan soba boruları ve altına takılan is toplayıcı konserve kutularıyla, bunların bağlantı telleriyle, ahşap ev kaplamalarındaki çürümüş bir parçayı çıkarıp kendine yuva kurmuş karga ve güvercinleriyle, içinden otlar sarkan küçücük serçe yuvalarıyla daha sonraları çatılara konulan televizyon antenleriyle… Bütün bunlar o zamanki ev yaşantısının bir parçası olarak tarihe geçecek belgelerdir. Zaman zaman yıkılmış, bozulmuş ev resimleri de göreceksiniz. Yıkık evler yapım yöntemi hakkında bize önemli bilgiler verdiğinden benim çok beğendiklerim arasındadır. Ayrıca bozulan daha doğrusu apartmanlaşan bir çevre içinde kalan tek tük evler de o mahallenin eski dokusu hakkında bize bilgi verdiği gibi zamanın değişimini ve toplumun, ekonominin, teknolojinin, kentleşmenin nereden nereye gittiğini gösteren belgelerdir. İster ders alırsınız, ister ‘Değişim esastır başka türlüsü olamazdı’ der geçersiniz.” Söyleşi, İstanbul Kültür Üniversitesi’nde 18 Mart 2015 Çarşamba günü saat 15:30'da izlenebilir. Ayrıntılı bilgi ve katılım için tıklayınız.
|