Hakkı Anlı Retrospektif Sergisi
Hakkı Anlı Retrospektif Sergisi
Sergiler
BAŞLANGIÇ TARİHİ: | 10 Mart 2007 |
BİTİŞ TARİHİ: | 7 Nisan 2007 |
YER: | Tem Sanat Galerisi |
DÜZENLEYEN: | Tem Sanat Galerisi |
DİĞER BİLGİLER: | Vali Konağı Cad., Prof. Dr. Orhan Ersek Sok. 44/2, Nişantaşı 34365, İstanbul Tel: (212) 247 08 99 - 234 13 46 Faks: 247 97 56 info@temartgallery.com |
+ Ajandama Ekle |
1991 yılının Şubat ayında kaybettiğimiz Hakkı Anlı 10 Mart - 7 Nisan 2007 tarihleri arasında Nişantaşı'nda, Tem Sanat Galerisi'nde sanat yaşamında geçirdiği bütün evrelerden seçkin örneklerin sunulacağı bir sergi ile anılıyor.
Hakkı Anlı'nın resimde dört mühim dönemi olmuştur: Türkiye'de bulunduğu yıllarda nesnel anlayışla çalışan Anlı, derinlik, renk, kütle bütünlüğü açısından Cezanne'dan etkilendi. Bu döneminde gerçekleştirdiği portreler, klasik anlamda bir tasvir yetisini aşarak resmin öz sorunlarına yönelikti. Işığı değişik kullanımı da, onu, diğer sanatçılara göre farklılaştırıyordu. Bunu kübizm dönemi takip etti. Kübizmin Türkiyede'ki en mühim temsilcilerinden biri oldu. 1954'te tamamen Paris'e yerleşen Anlı, o sıralar kübist ve deforme pentür çalışmaları yapıyordu. Sonraları, iyice soyut akımlara yöneldi ve geometrik soyut anlayışta çalıştı. Bu yıllarda "ışık"la şekillendirilmiş görünümlere yönelen sanatçının, soyut bir "an"ın yakalanmasını gösteren çalışmalarında, ışık kavramı oldukça önemli resimsel sorunlara sahiplenir. Herşeyden önce ışık dolu yüzeyler yaratarak izleyenin aklındaki soyuta karşı çıkan Anlı'nın resimlerinde, renklerin de ayrı olarak taşıdığı ışığın kullanımı vardır. Bu dönem yukarıda da bahsedildiği gibi, Hakkı Anlı'nın sanat yaşamında bir dönüm noktası olmuştur. Ve son "Yeni Figürasyon" döneminde sanatçı, figürlerin yarı soyut görüntülere dönüştüğü tabloların yanı sıra, temeldeki sağlam desen anlayışından uzaklaşmadan, gizemli bir boşluk içinde, genellikle tek renkli figür düzenlemeleri gerçekleştirdi. Bu dönem resimlerindeki figürler çoğunlukla renk lekelerinden oluşan çıplaklar. Cinselliğin vurgulandığı erotik sahnelerde, kadın ve erkek vücutlarını dinamik bir leke anlayışıyla, öyküye dönüşmeyen bir yalınlık ve uyum içinde işlemiştir. |