Hakkı Anlı Retrospektif Sergisi

1991 yılının Şubat ayında kaybettiğimiz Hakkı Anlı 10 Mart - 7 Nisan 2007 tarihleri arasında Nişantaşı'nda, Tem Sanat Galerisi'nde sanat yaşamında geçirdiği bütün evrelerden seçkin örneklerin sunulacağı bir sergi ile anılıyor.


"Düşünen Kadın"
1932, 48 x 44 cm, duralit üzerine yağlıboya
Hakkı Anlı'nın resimde dört mühim dönemi olmuştur: Türkiye'de bulunduğu yıllarda nesnel anlayışla çalışan Anlı, derinlik, renk, kütle bütünlüğü açısından Cezanne'dan etkilendi. Bu döneminde gerçekleştirdiği portreler, klasik anlamda bir tasvir yetisini aşarak resmin öz sorunlarına yönelikti. Işığı değişik kullanımı da, onu, diğer sanatçılara göre farklılaştırıyordu. Bunu kübizm dönemi takip etti. Kübizmin Türkiyede'ki en mühim temsilcilerinden biri oldu. 1954'te tamamen Paris'e yerleşen Anlı, o sıralar kübist ve deforme pentür çalışmaları yapıyordu. Sonraları, iyice soyut akımlara yöneldi ve geometrik soyut anlayışta çalıştı. Bu yıllarda "ışık"la şekillendirilmiş görünümlere yönelen sanatçının, soyut bir "an"ın yakalanmasını gösteren çalışmalarında, ışık kavramı oldukça önemli resimsel sorunlara sahiplenir. Herşeyden önce ışık dolu yüzeyler yaratarak izleyenin aklındaki soyuta karşı çıkan Anlı'nın resimlerinde, renklerin de ayrı olarak taşıdığı ışığın kullanımı vardır. Bu dönem yukarıda da bahsedildiği gibi, Hakkı Anlı'nın sanat yaşamında bir dönüm noktası olmuştur. Ve son "Yeni Figürasyon" döneminde sanatçı, figürlerin yarı soyut görüntülere dönüştüğü tabloların yanı sıra, temeldeki sağlam desen anlayışından uzaklaşmadan, gizemli bir boşluk içinde, genellikle tek renkli figür düzenlemeleri gerçekleştirdi. Bu dönem resimlerindeki figürler çoğunlukla renk lekelerinden oluşan çıplaklar. Cinselliğin vurgulandığı erotik sahnelerde, kadın ve erkek vücutlarını dinamik bir leke anlayışıyla, öyküye dönüşmeyen bir yalınlık ve uyum içinde işlemiştir.

Türk ressamları arasında yurtdışında erişilmesi zor başarılara imza atmış olan Hakkı Anlı’nın halen dünya resim piyasalarında adı önemli sanatçılar arasında geçmekte ve resimleri çeşitli ülkelerdeki müzayedelerde satılmaktadır.

Sergide, ayrıca, bir desen ustası olan Hakkı Anlı’nın tüm evrelerini kapsayan desenleri de yer alacaktır.

Sergiyi galeride izleme olanağı bulamayanlar, Tem Sanat Galerisi'nin www.temartgallery.com adresinde devamlı güncel tutulan sayfalarında hem bu sergiye, hem galeri sanatçılarına, hem de geçmiş sergi arşivlerine ulaşabilirler.

1906'da İstanbul'da doğan Hakkı Anlı Güzel Sanatlar Akademisi'nde Namık İsmail Atölyesi'nde sanat eğitimi gördü. D Grubu'nun kuruluşundan az sonra çağdaş sanat akımlarını yurdumuza ilk getiren ve Batı resmine ilişkin sorunlara açılmayı öngören bu gruba katıldı. Grubun dağılmasından sonra, Paris'e gitmeği bir tutku halinde aklına koyan sanatçı, on üç sene her yaz iki ay gittiği Paris'e, 1954 yılında tamamen yerleşti. Picasso'nun yakın arkadaşı Messenger, eleştirmen Michele Ragon gibi zamanın önemli sanat adamlarınla dostluk kuran Anlı ilk sergisini La Main Gauche Galerisi'nde açtı. Bunu tesadüfler neticesi tanıştığı İsviçre'de Zadkine, Hartung, Poliakoff, Schneider gibi ünlü sanatçıların galerisi olan Im Erker Galerisi ile çalışmaları takip etti ve neticede başta Guggenheim olmak üzere Mettler, Larese, Bühler gibi önemli koleksiyonlara resimleri girdi. Hakkı Anlı bu soyut dönemde uluslararası ününün doruğuna çıktı. Otuz altı yıl sonra Türkiye'ye dönen Anlı, 1991'de İstanbul’da öldü.