Türk Yapı Sektörü Raporu 2016 - page 168

166
|
TÜRK YAPI SEKTÖRÜ RAPORU 2016
• Satış imkânı olan büyük projelerin karar alma mekanizmasında
hükümetlerin yer alması,
• Bazı sektörlerde yeni yatırımların düşük maliyetlerle kolaylıkla
yapılabilmesi,
• Türk Lirası’nın değerindeki ani iniş ve çıkışlar,
• Katı çalışma ve çevre mevzuatının, yüksek tutarlarda ilave ma-
liyetlere yol açması,
• Türkiye’de maden arama ve işletilmesinin yeterince yapılama-
ması,
• Dünyadaki tekelleşme nedeniyle sınırlı sayıda hammadde üre-
ticisine bağımlı olunması,
• İthalatta gümrüklerde kalite kontrolünün yeterli bir şekilde ya-
pılamaması,
• Enerji fiyatlarının yüksekliği ve hammadde tedarikinde ithalat
zorunluluğunun olması,
• Hammadde, yarı mamul ve mamul ürünlerde bazı ülkelerin, iç
pazarlarını koruyan ve ihracata destek veren politikalar izlemesi,
• AKÇT anlaşması nedeniyle çelik sektörüne devlet yardımı veri-
lememesi,
• Yarı ve nihai ürünlere uygulanmakta olan gümrük vergilerinin,
'Dahilde İşleme Rejimi' ve serbest ticaret anlaşması gibi neden-
lerle beklenen etkiyi yaratmaması.
Sektöre Yönelik Yasal düzenlemeler
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında Gümrük Birliği’ni kuran 1/95
sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’nın ardından 'Türkiye Cumhuriyeti
ve Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu arasında Avrupa Kömür ve
Çelik Topluluğu’nu kuran antlaşmanın yetki alanına giren ürünle-
rin ticareti ile ilgili anlaşma' 25 Temmuz 1996 tarihinde imzalan-
mış ve 1 Ağustos 1996 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir.
1996 yılında, AB ile imzalanan çelik ürünleri ticaretinde güm-
rük vergilerinin kademeli olarak kaldırıldığı Avrupa Kömür Çelik
Topluluğu Anlaşması (AKÇT) gereğince, kapasite arttırımına yö-
nelik devlet yardımları yasaklanmış, istisnai olarak, ürün dönü-
şümü, modernizasyon, Ar-Ge ve çevre yatırımları konularındaki
devlet yardımlarına, belirli şartlarla 5 yıl süreyle izin verilmiştir.
AKÇT ürünlerinin serbest ticaretini hedefleyen anlaşma, Tür-
kiye ve AB arasında söz konusu ürünlerde uygulanan gümrük
vergileri ve eş etkili vergilerin kaldırılmasını, miktar kısıtlamaları-
na son verilmesini, rekabet, birleşmeler ve devlet yardımları ko-
nusunda gümrük birliği ile benimsenen kuralların uygulanması-
nı öngörmekte; anti-damping ve korunma işlemlerinde izlenecek
kuralları belirlemektedir.
STA kapsamında hazırlanan ve Türk çelik sektörünün yeni-
den yapılandırılmasını ve bu süreçte gerekli yatırımların devlet
yardımlarından yararlandırılmasını öngören Ulusal Yeniden Ya-
pılandırma Planı, AB Komisyonu’nun talep ettiği şekilde pek çok
kez yenilenerek sunulmuş olmasına ve aradan 14 yıllık süre geç-
miş bulunmasına rağmen, AB’nin bu konuda yapıcı ve sonuca
ulaşmaya yönelik bir yaklaşım izlememiş olması, Türk çelik sek-
törünün gelişimini olumsuz yönde etkilemiştir.
İstihdama ve ihracata sağladığı doğrudan ve dolaylı katkıyla,
ekonominin lokomotif sektörleri arasında yer alan çelik sektörü-
nün stratejik önemi ve mevcut şartlarda, Türkiye ve AKÇT ara-
sındaki serbest ticaret anlaşmasının, AB çelik sektörüne büyük
avantajlar sağlarken Türk çelik sektörünün önemli ölçüde aley-
hine işlediği ve gelişmesini engellediği hususları da göz önünde
bulundurularak, anlaşmanın sıcak metale yönelik yatırımlar ile
yüksek katma değerli ürünlere ve gelişmiş teknolojilere yönelik
yatırımlara devlet yardımları yapılmasını mümkün kılacak şekilde
revize edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Sektördeki İnovasyon Arayışları
Çelik sektörü, piyasalardaki tüm olumsuz gelişmelere rağ-
men, yüksek katma değerli ürünler bazında gelişmesini sürdür-
meye devam etmektedir. Yüksek katma değerli ürün üretiminde
artış sağlanarak, ithal ikamesi ve birim ihracat başına getirideki
artış sayesinde, ham çelik üretim kapasitemizin en iyi şekilde de-
ğerlendirilmesi hedeflenmektedir.
2012 yılından bu yana devam eden sektörün üretim ve ih-
racatındaki gerileme eğilimi, hem kamuyu hem de üretici kuru-
luşları yeni çıkış yolları aramaya sevk etmiştir. Sektör bir taraf-
tan üretim teknolojisi, diğer taraftan da kapasite ve arz fazlalığı
olan ürünlerden katma değeri yüksek ürünlere geçiş konusun-
da yoğun çalışmalar yapmaya başlamıştır. Bu amaç doğrultusun-
da gerçekleştirilecek çalışmaları uygulamaya aktarmak amacıy-
la, sektör kuruluşlarımız Ar-Ge merkezlerini faaliyete geçirmeye
başlamıştır. Ayrıca Çelik İhracatçıları Birliği, çelik sektörünün
uluslararası alanda rekabet gücünün arttırılmasını ve sürdürüle-
bilirliğinin desteklenmesini teminen, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın
desteğiyle çelik sektörü özelinde hizmet verecek bağımsız ilk
merkez olma özelliğini de taşıyan 'Çelik Test ve Araştırma Mer-
kezi’nin (ÇETAM) fiziki kurulumu için çalışmalarını tamamlamış-
tır. Çelik kullanan ana sektörlere de hizmet vermekte olan 'Çelik
Test ve Araştırma Merkezi' ile test analiz maliyetlerinin düşü-
rülmesi, sektörün rekabet gücünün arttırılması, Ar-Ge ve inovas-
yon kapasitesinin geliştirilmesi, yurtiçi ve dışı satışlar için gerekli
uygunluk değerlendirme hizmetinin görülmesi planlanmaktadır.
Çelik Test ve Araştırma Merkezi’nin temel hedefi; “sıvı çelik üre-
ticileri ile başlayan zincirin halkalarını oluşturan her ölçekteki iş-
letmeler ile işbirliği yaparak onların çözüm ortağı olmak” şeklin-
de tanımlanmıştır.
Benzer şekilde, Karabük Üniversitesi bünyesinde kurulan De-
mir-Çelik Enstitüsü de sektöre bu yönde katkı verme gayretle-
rini sürdürmektedir. Çelik üreticisi firmalar, ürün çeşitlendirme
ve katma değeri yüksek ürünlere geçme yönündeki gayretlerini
aralıksız bir şekilde sürdürmektedir. Bu çalışmaların sonuçlarının
önümüzdeki dönemde alınabileceği değerlendirilmektedir.
1...,158,159,160,161,162,163,164,165,166,167 169,170,171,172,173,174,175,176,177,178,...236
Powered by FlippingBook