Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Herkes için Kent, Herkes için Planlama: Akıllıca, Adaletle, Yeniden

'Herkes için Kent, Herkes için Planlama: Akıllıca, Adaletle, Yeniden' üst başlığının objektif bir bakış açısı ile tartışıldığı bir ortam oluşturmayı hedefleyen '7. Şehircilik Kongresi' kapsamında belirlenen alt başlıklarda tartışmaların çeşitlenmesi amacıyla başta şehir plancıları olmak üzere, kentsel sorunlar üzerine düşünen uzmanların bildiri

yapi.com.tr

Buluşmalar

Herkes için Kent, Herkes için Planlama: Akıllıca, Adaletle, Yeniden
BAŞLANGIÇ TARİHİ: 14 Kasım 2011 08:30
YER: YTÜ Oditoryum, Beşiktaş, İstanbul
DÜZENLEYEN: TMMOB Şehir Plancıları Odası
DİĞER BİLGİLER: Sekreterya İletişim Adresi / TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi A: Emirhan Caddesi Bayındır Çıkmazı Sokak Uygar Apt. No:1/1 Dikilitaş/Beşiktaş-İstanbul T: 0212 275 43 67 F: 0212 272 91 19 E: spoist@spoist.org
+ Ajandama Ekle

ünümüzde, kentsel mekanın yaşanabilir ve paylaşılabilir bir toplumsal tüketim ve üretim alanı olması yanında bir birikim aracı olması durumu, ciddi bir gerilimi ortaya çıkarıyor. Bu gerilim, kapitalist kentin oluşumundan başlayarak her dönemde mevcut olmakla birlikte, neoliberal kent politikalarının egemenliğinin arttığı 1990’lar sonrası dönemde; 'değişim değeri' üzerinden yeniden yapılanan kent mekanında giderek daha belirleyici oldu. Devlet ve planlama kurumları ise bu süreçte, pazarın düzenleyicisi olmaktan öte; kapitalist pazarı yönlendiren ve karlılığı artıran temel aktörler olmaya yöneldi.

Küresel kapitalizmin geldiği noktada, özellikle gelişmiş batı ülkelerinde, kentlerin üretimden çok tüketimin örgütlendiği yerlere dönüşmesi, hizmet sektörlerinin ve gayrimenkul piyasalarının gelişmesi sonucunda yapılı çevrenin yeni ihtiyaçlara göre yeniden yapılandırılması, kentsel rantların arttırılması ve yeniden paylaşılması önem kazandı. Geç kapitalistleşmiş/sanayileşmiş ülke kentlerinde ise iki paralel süreç bir arada yaşanıyor: hem küresel üretimin mekanları, hem de tüketimin örgütlendiği mekanlar olan bu kentlerde, rant potansiyeli yüksek bölgeler kentsel projeler yoluyla ve büyük parçalar halinde dönüştürülürken, bir yandan da yoksulluk ve dışlanmanın mekansal boyutlarının açıkça ortaya çıktığı ve kentsel rantların bölüşülmesinin artık çok daha eşitsiz koşullarda gerçekleştiği gözleniyor.

Homojen ve monoton olduğu için eleştirilen, planlı modern kentler; yeniden yapılanma sürecinde artık kent planlarından çok, pazar mekanizması, ödeme gücü ve müşterinin talebi üzerinden şekilleniyor. Böyle bir gelişim, planlanmanın etkinliğini zayıflatırken, bir yandan da kent mekanında sınıfsal ayrışmaları yeniden biçimlendiriyor, homojenleşen ve güvenlik kaygılarıyla oluşan kentsel mekanların ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu süreçte kentin belleğini ve kimliğini oluşturan tarihsel ve doğal mekanlar zamanla yok oluyor ve koruma kavramı ile alt açılımları (kurum ve aktör yapıları) bu süreci kimi zaman kolaylaştıran birer araç niteliği kazanıyor. Böyle bir gelişme modeli sonucu, kentlerin geleceğini etkileyecek yaşamsal kararlar da yine bu kar mantığı içinde veriliyor. Kentlerin çevresindeki doğal kaynakların yok olması, orman alanlarının ve su havzaların yerleşime açılması, kıyı alanlarında doğal dengenin bozulması, aşırı betonlaşmanın getirdiği ekolojik sorunlar ve karayollarına dayalı ulaşım modellerinin hız kesmeden devam etmesi; kentlerin geleceğine yönelik önemli tehditleri işaret ediyor.

Bu yeni kentleşme biçimi ve planlamaya konu olan kentsel gelişmeler, çok farklı konuların eleştirel bir biçimde ele alınmasının da yolunu açıyor. Kentsel ayrışma ve dışlanmanın yeni biçimleri 'kent hakkı' bağlamında ve etik düzlemde tartışılırken kadınlar, engelliler, yaşlılar, çocuklar gibi daha savunmasız kesimlerin kentlerde karşılaştıkları zorluklar gündeme taşınıyor ve kentlerde yaşayan bütün kesimlerin söz hakkının olabildiği, katılımcı bir planlama modeli arayışı sürüyor. Bunun yanında, bilimin ve akılcı öngörülerin yerini giderek bürokrasinin ve siyasi aktörlerin baskın geldiği bir yapıya bırakıyor olması, kamusal alan ve hizmetlerin adil olmayan dağılımını ve kullanım ayrıcalıklarını doğuruyor; planlama ve kent düzleminde 'adalet' arayışını gündeme getiriyor.

Öte yandan, günümüz teknolojisi ve güncel üretim - uygulama tekniklerinin sağladığı kolaylıklar, dünyadaki sürdürülebilir yaşam dengelerini bozan başlıca ölçek olan kentlerde 'akıllı' plan ve projelerin kar amaçlı yatırımlardan daha öncelikli olduğunu ortaya koyuyor. Geçmişte çözülemeyen ve bugün üzerine yeni sorun başlıklarının eklendiği meslek alanına dair yeni yaklaşımlar ve çözüm önerilerinin 'yeniden' düşünülmesi ve bir adım öteye taşıması gerekiyor. Bu nedenlerle 7. Şehircilik Kongresi ’nin başlığı  'Herkes için Kent, Herkes için Planlama: Akıllıca, Adaletle, Yeniden' olarak belirlendi ve birlikte planlamanın koşullarının nasıl oluşturulacağı, planlama paradigmasındaki dönüşümün pratikte nasıl gerçekleşeceği konularının tartışılması amaçlandı. Bu amaçlar doğrultusunda aşağıdaki başlıklar altında bildiri sunumları bekleniyor:

Adalet:

  • Konut Alanlarında,
  • Kamusal Alanda,
  • Kamu Mülklerinde,
  • Kentsel Hizmetlerde,
  • Çalışma Alanlarında,
  • Doğal ve Tarihi Dokuda,
  • Ulaşım ve İletişim Alanında.
Akıllı:
  • Coğrafi Bilgi Sistemleri,
  • Kentsel Yatırım ve Projeler,
  • Kadınlar, Engelliler, Yaşlılar, Çocuklar İçin Çözümler,
  • Ekoloji,
  • Finans,
  • Arazi Kullanım.
Yeniden:
  • Kent Planlama,
  • Yerel Yönetimler,
  • Kentsel Muhalefet,
  • Sınıflar ve Yoksulluk,
  • Mülkiyet,
  • Kent Hakkı.
Bildiri Özetlerinin Teslimi

'Herkes için Kent, Herkes için Planlama: Akıllıca, Adaletle, Yeniden' üst başlığının objektif bir bakış açısı ile tartışıldığı bir ortam oluşturmayı hedefleyen Kongrede, verilen başlıklarda tartışmaların çeşitlenmesi amacı ile başta şehir plancıları olmak üzere, kentsel sorunlar üzerine düşünen uzmanların bildiri sunması bekleniyor.

Kongreye yazılı bildirilerin yanı sıra, poster bildiriler ile katılmak da mümkün olacak. Poster bildiriler, etkinliğin amacına uygun sunumlardan seçilecek. Kongrede ayrıca tema ile ilgili çalışmaları ve uygulamaları olan yurtiçinden ve yurtdışından bilim insanları ile çeşitli kurum, platform ve derneğin çağrılı olarak katılımları da sağlanacak.

Bildiri sunmak isteyenlerin 500 kelimeyi geçmeyecek şekilde hazırlanmış bildiri özetlerini ve poster önerilerini, 30 Haziran 2011 tarihine kadar belirtilen iletişim adresinde posta, faks ve tercihen elektronik posta yoluyla iletmeleri bekleniyor.

Sunulacak bildirinin amaç, yöntem ve beklenen sonuçlarını içeren bir özeti şeklindeki bildiri özetleri, 3 ayrı Bilim Kuruluna dağıtılacak ve Bilim Kurullarınca yapılacak değerlendirmeler, 30 Temmuz 2011 tarihinde bildiri sahiplerine bildirilecek. Kongrede sunumu Bilim Kurulunca uygun bulunan bildirilerin, 1 Ekim 2011 tarihine kadar iletişim adresine iletilmesi ve bildiri ile birlikte kısa bir özgeçmişin de gönderilmesi bekleniyor.

Fotoğraf, harita, çizim vb. görsel malzeme içeren bildirilerin özgün biçimi yanında, salt metinden oluşan ve görsel malzemelerden oluşan iki ayrı dosya da gönderilmesi isteniyor. Başvuruda bildiri sahibinin adı, soyadı, mesleği, çalıştığı kurum, görevi, adresi, telefon, faks, e-posta, bildiri başlığı ve sunuşta kullanılacak ek cihazlar (tepegöz, slayt, datashow, projeksiyon, dizüstü bilgisayar, vb.) belirtilmesi bekleniyor.

Kongre Programı için tıklayınız.

Detaylı bilgi için tıklayınız.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2
http://www.yapi.com.tr/etkinlikler/herkes-icin-kent-herkes-icin-planlama-akillica-adaletle-yeniden_87206.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!