Türkiye’nin ilk özel vakfı olarak 45 yıl önce kurulan Vehbi Koç Vakfı tarafından, insanların yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunan kişi ve kurumları teşvik etmek amacıyla her yıl sırasıyla kültür, eğitim ve sağlık alanlarında verilen Vehbi Koç Ödülü'ne, bu yıl kültür alanında Prof. Dr. Zeynep Çelik layık görüldü. New Jersey Institute of Technology’nin Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Zeynep Çelik, Osmanlı kent ve kültür mimarisini, Osmanlı’da şehir tarihini inceleyen ilk kadın tarihçiler arasında yer alıyor. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Prof. Dr. Zeynep Çelik’in çalışmalarıyla Osmanlı tarihçiliğinde çığır açtığını söyledi.
13. Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi, 25 Şubat 2014 Salı günü tüm Koç ailesi üyelerinin ve konukların katıldığı ödül töreninde açıklandı. Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu, Prof. Dr. Şevket Pamuk’un başkanlığını yaptığı, Prof. Dr. Fikret Adanır, Prof. Dr. Edhem Eldem, Prof. Dr. Suraiya Faroqhi veProf. Dr. Eric Zürcher'in görev aldığı Seçici Kurul’un önerdiği üç aday arasından, kültür ve tarih alanına rehberlik eden başarılı çalışmaları ile Prof. Dr. Zeynep Çelik’i ödüle layık gördü. Çelik'e ödülünü, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç takdim etti.
Geç devir Osmanlı imparatorluğunun Batı’ya mâl edilen modernitenin önemli bir parçası olduğunu ortaya koydu...
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, 13. Vehbi Koç Anma ve Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’de birçok birey ve kurumun, Vehbi Koç Vakfı gibi topluma değer yaratmak için her gün emek sarf ettiğine dikkat çekerken, Vehbi Koç Ödülü’nün her yıl vakfın üç temel faaliyet alanı olan eğitim, kültür ve sağlık alanlarından birine verildiğini hatırlatarak, bu yıl kültür alanında değerli katkılarından dolayı Prof. Dr. Zeynep Çelik’in ödüle layık görüldüğünü kaydetti ve şunları ekledi:
“Sayın Çelik, son 30 yılda Osmanlı kent, kültür ve zihniyet tarihine hayranlık uyandıracak derecede zengin katkılarda bulunmuş, bunu yaparken de Osmanlı tarihçiliğinin sıklıkla mahkum olduğu içe kapanıklığı kırarak çok daha geniş bir çerçeveye açılmasını sağlamış olan bir tarihçidir.”
Yaşamından kesitleri de içeren kısa bir filmin gösterildiği gecede konuşan Prof. Dr. Zeynep Çelik de, 13. Vehbi Koç Ödülü’ne layık görülmekten ötürü onur duyduğunu belirtti. “Mimarlık tarihinin genişlemesi, esnekleştirilmesi, beklenmeyen yönlere çekilmesi, kritik bakışlarla yaklaşılması açısından benim neslimin hatırı sayılır bir yeri var” diyen Prof. Dr. Zeynep Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben de bu akımın bir parçası olmaktan hatırı sayılır bir onur duyuyorum. Çalışmalarımın getirdiği özel bir katkı, kültürlerarası ilişkilerin altını çizmek olmuştur. Geç devir Osmanlı imparatorluğunun hep Batı’ya mâl edilen modernitenin önemli bir parçası olduğunu ortaya koyduğumu sanıyorum. Bu artık gayet kabul edilen bir fenomen.”
Prof. Dr. Zeynep Çelik hakkında: 1975 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun olan Prof. Dr. Zeynep Çelik, Rice Üniversitesi’nden yüksek lisans, California Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. 1991 yılında New Jersey Institute of Technology Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nde eğitim vermeye başlayan Prof. Dr. Çelik, bugün de aynı üniversitede öğrenciler yetiştirmeye, ortaya koyduğu eserlerle araştırdıklarını paylaşmaya devam ediyor.
İlk çalışması 1986 yılında yayınlanan Zeynep Çelik, “İstanbul’u Yeniden Yapmak: 19. Yüzyılda Bir Osmanlı Kentinin Portresi” isimli kitabı ile Türk Araştırmaları Enstitüsü Kitap Ödülü’nü kazandı. Bu kitap Osmanlı Dönemi şehir tarihçiliğinin ilk ciddi ve sistematik eseri niteliğini taşımaktadır. Sayısız çalışmanın sahibi olan, Prof. Dr. Zeynep Çelik, Osmanlı kent, kültür ve zihniyet tarihi alanlarında yaptığı öncü ve özgün çalışmalarından dolayı 2013 yılında Boğaziçi Üniversitesi fahri doktora unvanına layık görüldü. Vehbi Koç Ödülü hakkında: 2002 yılından bu yana eğitim, sağlık ve kültür alanlarında verilen ve topluma değer katan, örnek olan hizmetleri tanıtmayı ve ödüllendirmeyi amaçlayan Vehbi Koç Ödülü, 100.000 dolarlık değeri ile Türkiye’de tesis edilmiş en büyük maddi ödül olma özelliğini taşıyor.
- 2002 yılında kültür alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Topkapı Sarayı Müzesi’ne - 2003 yılında eğitim alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Anne Çocuk Eğitim Vakfı’na (AÇEV) - 2004 yılında sağlık alanında Bilkent Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne - 2005 yılında kültür alanı edebiyat alt başlığında Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya - 2006 yılında eğitim alanında kariyeri süresince okul öncesi eğitime yaptığı katkılar dolayısı ile dönemin Sakarya Valisi Nuri Okutan’a - 2007 yılında sağlık alanında DNA Onarımının Moleküler Mekanizmalarının Aydınlatılması ve Biyolojik Saatin Düzenlenmesinde dünya çapında çalışmaları bulunan Prof. Dr. Aziz Sancar’a - 2008 yılında kültür alanında Marmara Bölgesi tarihöncesi arkeolojisi alanına yaptığı katkılarından dolayı Prof. Mehmet Özdoğan’a - 2009 yılında eğitim alanında hayat boyu sürdürdüğü başarılı çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. Türkan Saylan’a - 2010 yılında beyin ve damar hastalıkları konusunda uluslararası alanlarda elde ettiği başarılarla Prof. Dr. Turgay Dalkara’ya, - 2011 yılında Türkiye’nin en etkin ve etkili müzik yazarı, müzikolog ve müzik eleştirmeni olarak değerlendirilen Prof. Dr. Filiz Ali ile kendisinin kurduğu, genç müzisyenlere ufuk açmakla kalmayıp başarılı bir dönüşüm projesi olarak da yurt içinde ve dışında kendini kanıtlayan Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’ne (AIMA) - 2012 yılında Siyaset bilimi alanında yüzlerce öğrenci ve akademisyen yetiştiren, “Kadın” ve “Uluslararası Göç” konularında öncü ve örnek çalışmaları ile başarılı bir eğitimci ve ‘Hocaların Hocası’ olarak değerlendirilen Prof. Dr. Nermin Abadan Unat’a, - 2013 yılında buluşları tıp dünyasının metabolik hastalıklara bakış açısını tamamen değiştiren Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’e verilmiştir.
|