Karo halı üretiminde dünya lideri InterfaceFLOR, atıkları yönetme uzmanı SITA ile Avrupa çapında çevreci bir anlaşmaya imza attı. SITA, Avrupa’nın atık maddelerini çevre yararına yönetebilen başarılı kurumlarından biri. Yapılan bu anlaşmayla güçlerini birleştiren sürdürülebilirlik lideri firmalar, tüm Avrupa’da kullanım sürecini tamamlamış halıları yeniden yaşama döndürmek ve aynı üründen daha çok yararlanmayı amaçlıyorlar.
Artık tüm eskimiş karo halılar çöpe atılmak yerine InterfaceFLOR’a geri gönderilecek. Firma da uyguladığı ReEntry 2.0 teknolojisiyle bu kullanılmış halıları bütünüyle geri dönüştürüp yeni karo halılar üretecek. Her yıl yalnız Avrupa’da, içeriğinde karbon ve petrol türevleri bulunan 30 milyon metrekare halı, ya çöpe atılıyor ya da yakılıp yok ediliyor. Bu aşırı sarfiyatın, çevre ve sanayinin mali açıdan sürdürülebilir olmasını engellediğine hiç kuşku yok. İşte bu gerçeği dikkate alan InterfaceFLOR, uzunca bir süredir, diğer üreticileri bilinçlendirmeye çalışırken, bir yandan da kullanım süreci bitmiş ürünlerin geri dönüşüm sorumluluğunu almaları için firmalar üzerinden ciddi bir kampanya yürütüyor. Öyle ki, InterfaceFLOR’un bizzat kendisi bile eskimiş ürünlerini ReEntry sisteminde yeniden kullanmak için, 1995 yılından beri geri alıyor. Bu açıdan firmanın tüm dünyada 100 bin tondan fazla atık halıyı yeniden kullanılabilir hale getirmesi, söz konusu sistemin ne denli başarılı olduğunun göstergesi sayılıyor.
InterflaceFLOR’un EMEAl (Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Hindistan) CEO’su Lindsey Parnell, “SITA’nın lojistik ve geri dönüşüm alanındaki uzmanlığı sayesinde ReEntry programımızı daha da geliştireceğimiz için çok heyecanlıyız. SITA’nın da bizim gibi, herkesin çöp saydığı atıkları, birer fırsat ve yeniden kullanılabilir ham madde olarak görmesi çok sevindirici. Ama en önemlisi, stoklarımızdaki ham maddeler giderek azalıp fiyatları yükseliyorken, elimizdeki atıklardan maksimum faydayı sağlamak, günden güne daha da önem kazanıyor” dedi.
Asıl hedeflerinin ürün-malzeme döngüsünü eksiksiz tamamlamak olduğunu vurgulayan Parnell bu ilişkiyi şöyle açıyor: “Kullanılmış eski ürünlerimiz, yeni üreteceklerimizin ham maddesi olurken, biz de bu dönüşüm süreciyle her bakımdan kendi kendine yetebilen bir işletme haline gelmiş olacağız”.
InterfaceFLOR, SITA ile kurduğu ortaklık çalışmalarını önce merkez olan Hollanda’da başlatıp, sonraki on sekiz ay boyunca da büyüterek, tüm EMEAl bölgesine yayılmayı planlanıyor.
Bu yeni ortaklık, aynı zamanda InterfaceFLOR’un 2020 yılında ulaşmayı hedeflediği Mission Zero (Hedef Sıfır) ilkesiyle de örtüşüyor. Buna göre, 2020 yılında firma tarafından çevreye verilen tüm olumsuz etkiler ortadan kaldırılmış olacak. Firma 1990’lardan beri bu hedefine ulaşmada şimdiden çok önemli ilerlemeler kaydetmiş. Öyle ki, firma atıklarında elde ettiği yüzde 82 oranındaki azalmanın yanı sıra, bu atıklar için yaptığı harcamalarda da 438 milyon dolardan fazla bir tasarrufa ulaşmış.
ReEntry programıyla atıklara yapılan üçlü saldırı
lnterfaceFLOR kullanılmış karo halıları için müşterilerine ReEntry planı aracılığıyla üç ayrı tercih sağlıyor: Tek bir karo değişimiyle uzatılan kullanım süreci, geri dönüşüm ve enerji tasarrufu. Çoğu karo halı fiziksel olarak kullanılmaz hale gelmeden önce değiştiriliyor. Böylelikle karolar farklı kısımlarda kullanılabiliyorken, kullanma süresi de uzatılmış oluyor. Firma bu bağlamda, karo halıları yeniden kullanabilmek için Avrupa’daki çeşitli sosyal işletmeler ve geri dönüşüm kurumlarıyla ortak çalışmayı da ihmal etmiyor. Bu ortak çalışmalar, engelli kişilerin çalışmasını olanaklı kılmak, eğitime destek vermek ve hayır kurumlarına karo halı sağlamak gibi toplumsal faydalar içeren faaliyetleri kapsıyor.
İkinci sırada firmanın ReUse adını verdiği ve karo halıların farklı alanlarda kullanılmasıyla ilgili bir diğer programı var: Bu alanları ses ve ısı yalıtımı, bahçe hangarı, garaj gibi geniş kapalı mekanlarda çatı malzemesi ile sanatsal projeler şeklinde özetlemek mümkün.
Bütün bu yenilikçi sürecin temelinde, eskimiş karo halı parçalarının yeni ürünlerin ham maddesine dönüştürülmesi işleminin bulunduğunu bir kez daha hatırlatmakta yarar var. Çünkü firma bu ReEntry 2.0 sistemini kullanarak Avrupa pazarında en çok tercih edilen tüm karo halı türlerini geri dönüştürebiliyor. Bu sayede InterfaceFLOR, yıllık ölçekte elde ettiği 600 bin metre karelik geri dönüşüm kapasitesini, yakın bir gelecekte 1 milyon metrekareye kadar yükseltmeyi planlıyor.
InterfaceFLOR, üçüncü ve son olarak ReEntry 2.0 sistemi aracılığıyla bir yeniliği daha gerçekleştirmiş ve ortağı SITA ile birlikte geri dönüşüme uygun olmayan halıları, bu kez de enerji tasarrufuna yönlendirmiş. Ortaklar böylelikle geri dönüşüme elverişiz olan duvardan duvara halılar ile eskimiş karo halıları yeni yöntemler kullanarak, enerji tasarrufuna kazandırmışlar. Bilindiği gibi halı, yüksek bir ısıtma değerine sahip olduğu için, atıkları kontrollü biçimde yakıldığında enerji elde edilebiliyor. Firma ayrıca alternatif olarak, bu elverişsiz atıkların tutkal sanayinde yeni bir yakıt ve yeni bir hammadde olarak kullanılabilirliğini de kanıtlamış.
Başarılı bir sonuç
InterfaceFLOR firmasının SITA ile çevre yararına yaptığı ortaklık bağlamında çevre, ekonomi ve teknolojiye yaptığı katkılar çok açık biçimde izlenebiliyor. Kendi atık malzemesinin, ürettiği ürünün yeniden temel malzemesini oluşturması, firmanın ReEntry 2.0 sistemini kullanarak elde etiği dönüşüm başarısını göstermesi açısından, söz konusu endüstri adına çok başarılı bir sonuç. Çünkü firma, hammadde ihtiyacını, çevreyi kirletici bir şekilde doğadan alarak değil de kendi atıklarından üretmiş oluyor. Böylece çevre ve doğa kendi haline bırakılırken, InterfaceFLOR da her yönden kendine yeten ve kendi içinde üretim döngüsünü yakalayan çevreci teknolojik bir düzeye ulaşma başarısını gösteriyor.
|