Zorlu Enerji'nin sürdürülebilirlik
performansını, çevre, çalışanlar, paydaş kitlesi ve sosyal sorumluluk ana
eksenlerinde değerlendiren rapor, Küresel Raporlama Girişimi
tarafından da onaylandı. Grubun 2009 yılı ve 2010 yılının ilk altı aylık
dönemine ait çalışmaları içeren rapor hakkında bilgi veren Zorlu Enerji Genel
Müdürü Arif Özozan, sürdürülebilir bir dünya için enerji
sektörünün önümüzdeki yıllarda yerli ve yenilenebilir enerji yatırımlarına hız
vermesi gerektiğinin altını çizerek, Zorlu Enerji Grubu olarak bu konuda
üzerlerine düşeni yaptıklarını, yenilenebilir enerji kaynaklarını azami ölçüde
değerlendirerek dünyanın geleceğini ve yeni nesilleri garanti altına almaya
katkı sağlamayı hedeflediklerini anlattı.
Zorlu Enerji'nin çevresel sürdürülebilirlik anlayışını iş
yapış biçimi olarak benimsediğini ifade eden Özozan, çevre performansını sürekli
iyileştirmekten ve daha iyi bir çevre için çalışma ilkesinden taviz
vermeyeceklerinin altını çizerek, yatırımlarının ve Ar-Ge çalışmalarının
çevresel ve sosyal sürdürülebilirlikle uyumlu olmasının birincil öncelikleri
olduğunu söyledi. Sektörde sürdürülebilirlik çerçevesinde etik davranışa ve
şeffaflığa önem verdiklerinin altını çizen Özozan, adımlarının mantıklı ve
basiretli bir tüccar fakat sosyal ve çevre bilinci gelişmiş bir şirket olarak
attıklarını, yatırım planlarının bu şekilde seyrettiğini dile
getirdi. Yayınladıkları raporun Türkiye'de ilk
olduğunu ve devamının geleceğini ifade eden Özozan, ''Zorlu Enerji olarak biz
eskiden beri bu sektördeydik ve bundan sonra da olmaya devam edeceğiz'' dedi.
Çevreye ve insana saygılı olduklarını, sürdürülebilir kaynak kullanımına da çok
önem verdiklerinin altını çizen Özozan, enerji üretiminde sürekliliğe
verdiklerini söyledi. Özozan, sorumlu bir iş yapış biçimleri bulunduğunu,
toplumu ve çalışanlarının mutlu etmek istediklerini, doğal ve kültürel mirasın
korunmasında ciddi çalışmalar yaptıklarını önceliklerinin çevre ve insanlar
olduğunu anlattı. Paydaşların sistemin içine sokulmamasından dolayı yaşananların
özellikle HES'lerin yapım süreçlerinde görüldüğünü anımsatan Özozan, ''Hidro
elektrik santrali yapılmasın mı? Elbetteki yapılsın, çünkü enerjiye ihtiyacımız
var ama doğru bir şekilde yapılsın. Doğru bir kaynak yönetim planı ile yapılsın
ve insanlar, yatırımcılar neyi nasıl yapacaklarını oradaki yerel halk ile
kamuoyu ile paylaşsınlar'' diye konuştu. Zorlu
Enerji olarak Karbon Saydamlık Projesi'ne dahil olduklarını,
bunun şirketlerin ne kadar şeffaf olduğunun belgelendiği bir program olduğunu
anlatan Özozan, aynı zamanda sera gazı yönetim sistemini belgelendirdiklerini,
bunun da çevreye hassasiyetlerini gösteren bir örnek oluşturduğunu ifade
etti. ''Elektrik özelleştirme projeleriyle
ilgileniyoruz'' Zorlu Enerji Grubu'nun
yurtiçinde 763 megavat kurulu gücü olduğunu, 5 doğalgaz, 7 hidroelektrik, 1
jeotermal ve 1 rüzgar santrali bulunduğunu anımsatan Özozan, yurtdışında da
Rusya, Pakistan ve İsrail'de yatırımları olduğunu söyledi. Türkiye'deki
elektrik özelleştirme projeleriyle de ilgilendiklerini belirten Özozan,
özellikle yerel yakıtların kullanımı konusunda ciddi hassasiyet gösterdiklerinin
altını çizdi. 450 megavat yenilenebilir enerji
portföyleri bulunduğunu, bunların yatırım aşamasına geldiğini belirten Özozan,
Türkiye'nin en büyük rüzgar santraline sahip olduklarını, Rotor Elektrik
santralının ikinci fazı olan 110 megavatın yapımı için teknoloji seçimiyle
ilgili görüşmelerin sürdüğünü, bunun ardından proje başlamak istediklerini
bildirdi. Kızıldere'deki jeotermal tesisinde ciddi iyileştirme
çalışmaları yaptıktan sonra kapasite artırımına gidip Türkiye'nin en büyük jeo
termal projesini kurmayı hedeflediklerini, bununla ilgili olarak sondaj
çalışmalarının devam ettiğini anlatan Özozan, yaz aylarında bu projenin temelini
atmış olacaklarını, 75 megavatlık kapasite öngördüklerini söyledi.
|