ürkiye Hazır Beton Birliği'nin (THBB), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) işbirliğiyle yaptığı araştırmalar, İstanbul Zeytinburnu’nda 21 Şubat 2007 tarihinde çöken 5 katlı binanın yapımında elle üretilmiş beton kullanıldığı için çöktüğünü gösterdi. Zeytinburnu’ndaki binadan geriye kalan ve göreceli olarak yapının daha yüksek dayanımlı, ufalanmamış bölümlerinden alınan 5 farklı beton numuneleri ile yapılan “Basınç Deneyi”, binada kullanılan betonunun karakteristik dayanımının C10 olduğu ortaya koydu. Bu, betonun santimetrekaresinin sadece 100 kg basınca dayanabilceği anlamına geliyor.
THBB tarafından yapılan yazılı basın açıklamasında bir binanın çökmesi için malzeme, zemin veya mühendislik hatası olması gerektiğine vurgu yapılarak, kullanılması gereken betonun teknik özellikleri hakkında şu ifadeler kullanıldı:
"Zeytinburnu’nda çöken binaya 1987 yılında iskan izni verildiği bilinmektedir. TS 500 Standardı’nın 1984 baskısında betonarme yapılarda kullanılmasına izin verilen minimum beton sınıfı C14 yani santimetrekarede en az 140 kg basınca dayanıklı olması gerekmektedir. Oysaki çöken binanın bu beton sınıfının altında kaldığı görülmektedir. Eğer yapının projesi daha büyük bir beton sınıfı temel alınarak yapılmış ise proje dayanımı ile gerçek dayanım arasındaki fark daha da büyümektedir. TS 500 Standardının 2000 baskısında ise izin verilen en düşük beton sınıfı C16’dır. 1998 yılında yürürlüğe giren Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik’te 1. derece ve 2. derece deprem bölgelerinde kullanılacak en düşük beton sınıfı C20’dir. Ancak, korozyon gerçeğini düşünürsek mukavemetin yanında betonda dayanıklılığın servis ömrünü de sağlaması için bu sınıfın yeterli olmadığını, ülkemizde en az C 30 (santimetrekarede en az 300 kg basınca dayanıklı beton) dayanım sınıfında beton kullanılması gerekmektedir."
Numuneler üzerinde yapılan çalışmanın sonuçları şöyle sıralandı:
* Çöken binadan alınan beton numunelerinin basınç dayanımları, 1984’teki standartlarda tanımlanan taşıyıcı beton sınıflarının bile altında kalmaktadır.
* Binanın taşıyıcı sistemi olan betonda kullanılan kumun kalitesiz ve standarda uygun olmayan kabuklu deniz canlılarını içerdiği, binanın elle karılan betonlarla yapılmış olması nedeniyle binanın her tarafında homojen olarak projenin öngördüğü dayanım sınıfında beton kullanılmadığı, betona şantiyede çok su katıldığı, iyi yerleştirilemediği için boşluklar meydana geldiği, bu nedenlerle binanın düşük dayanım sınıfında betonlarla inşa edildiği anlaşılmıştır. Homojen olmayan dağılımdan ötürü taşıyıcı kolonlar kırılarak bir zincirin en zayıf halkasından kopması gibi bina zayıf yerlerinden yıkılmıştır.
* Zeytinburnu’nda çöken bina, İstanbul başta olmak üzere bir çok ilde ilkel yöntemlerle, elle karılarak hazırlanmış betonlarla inşa edilen binaların deprem olmadan da kendiliğinden yıkılabileceğinin bir göstergesidir. Zeytinburnu’nda kendiliğinden çöken bina gibi yurdumuzda yüzbinlerce bina bulunmaktadır. İlgili kurumlar acilen çalışma yaparak bu durumdaki binaların yeniden inşa edilmesi halkı bilgilendirmeli ve gerekli finansmanı sağlamalıdır.
* Şayet bu bina yönetmeliklere uygun olarak projelendirilip, standarda uygun olarak yapılsaydı ve standarda uygun üretilmiş ve bakımı yapılmış hazır betonlarla yapılsaydı, çökmezdi.
|