Manisa’da Çevre Kirliliği,...
Zehir Saçan Sulama Kanalına...
Boru Fabrikası, Atık Suları...
Bayır Deresi, Kirlilikten Yeşile Büründü
Menderes Nehri’nin Kirletildiği...
Belediye Dere Kenarına Çöp Döküyor
Küçük Menderes Nehri Eski...
Çorlu Deresi Yine Siyah Akıyor
Haramidere'deki Kirliliğin Sırrı Çözüldü
Zehir Saçan Dereyi 'Temiz’ Diye Raporladılar
Vatandaşların şikayeti ve DOĞADER'in incelemesi sonrası gündeme gelen Samanlı Deresi'ndeki kirlilik Cumhurbaşkanlığı'na kadar taşınmıştı. Bursa Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nün dere için "temiz akıyor" raporu hazırlayıp vatandaşa CİMER üzerinden cevap yollaması tepki çekti.
Uzun yıllardır çevredeki fabrikalar tarafından salınan kimyasal atıklar sebebiyle siyah ve kızıl akan Samanlı Deresi'yle alakalı temiz raporu tutan Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün bu cevabını çevreciler yaptıkları denetimle yalanladı. İHA’da yer alan habere göre; şubat ayında salınan kimyasal atıklar sebebiyle simsiyah akan Samanlı Deresi yapılan haberlerle gündeme gelmişti. Yapılan haberler ve şikayetçi vatandaşların durumu Cumhurbaşkanlığı'na bildirmesinin ardından Bursa Çevre, Şehircilik ve İklim İl Müdürlüğü konunun araştırılması için harekete geçmişti. İl Müdürlüğü'nün yaptığı incelemenin ardından ihbarcı vatandaşa şu cevap verildi: “İlimiz sınırlarında yer alan Nilüfer Çayındaki kirlilik ve Samanlı Deresindeki deşarjlardan bahsedilmekte olup gereğinin yapılması istenmiştir. İl Müdürlüğümüz teknik elemanlarınca İlimiz sınırlarından geçen derelere etkisi olabilecek alıcı ortama deşarjı olan işletmelerde rutin ya da şikayete istinaden 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu kanuna bağlı yönetmelikler çerçevesinde denetimler yapılmakta ve herhangi bir uygunsuzluğun tespiti halinde ise idari yaptırımlar uygulanmaktadır. Bahse konu Samanlı derede yapılan denetim neticesinde alıcı ortama herhangi bir arıtmasız deşarj görülmemiş olup İl Müdürlüğümüzce konun takibi yapılmaktadır.” Dereler hala zehir akmaya devam ediyor Asıl tehlikenin su ve gıda krizi olduğunu söyleyen Güler, ”Nilüfer Çayı, Bursa'nın kangreni hâline geldi. Uludağ'da içilebilir nitelikte olan su Samanlı dereden 200 kilometre yol çizerek Marmara denizine dökülene kadar bu hâle geliyor. Su bizim için artık daha fazla anlam içermekte. Aşırı sellerle ya da kuraklıklarla bu durum kendini belli etmeye başladı. Geçtiğimiz senelerde göllerin kuruması, su kaynaklarının kuruması ile birlikte ürünlerimizde düşüş meydana geldi. Önümüzde bizi bekleyen en büyük tehlikenin gıda ve su krizi olduğunu görüyoruz ve buna biran önce tedbir alınmasını istiyoruz. Fakat 2021 yılında kâğıt üzerinde yapılan değişiklik ile dördüncü derece su kalitesini listeden çıkartıp üçüncü dereceye almışlar. Şimdi biz bu suyla mı tarım yapacağız, bu suyla mı hayvanlarımızı sulayacağız?” diye konuştu. |