52 Katlı Gökdelende Yangın
İstanbul’da Yeni Gökdelenlere...
İstanbul'un Gökdelenlerle Sınavı
"İstanbul'da Gökdelenler Rüzgar...
Dünyaca Ünlü Gökdelende Yangın!
Gökdelenler Sıcaklık Hissini...
Gökdelenleri "Yapay Zeka"lı...
Dünyanın En Uzun Gökdeleni Olacak!
Hava Kirliliğine Karşı ‘Orman...
'Kültür Park'ta Gökdelen İstemiyoruz'
128 Gökdelenden 86’sı Çin’de...
‘Gökdelen Olmayacak’
TMMOB: Ege'nin İncisi İzmir...
Afet Toplanma Alanı’na AVM,...
"Gökdelenler Yıkılsın Yerine...
‘Yüksek Yapı Tutkusundan Vazgeçilmiyor’
Erdoğan’ın ‘Dikey değil yatay yapılaşma’ sözlerini değerlendiren uzmanlar: "Son yeşil alanların yerleşime açılması bizi bekliyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum” sözlerinin ardından kamuoyunda yeni bir tartışma başladı. Erdoğan, 11 Kasım’da yaptığı konuşmada da “Ben dikey değil yatay mimariden yanayım. İnsan toprağa yakın yaşamalıdır” vurgusunda bulundu. Evrensel’den Çiğdem Sinem Uğurlu’nun haberine göre, Erdoğan’ın bu sözlerini İstanbul Kent Savunması’ndan Cihan Baysal ile Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu değerlendirdi.
İstanbul Kent Savunmasından Cihan Baysal, sermayenin deprem toplanma alanları dahi AVM’leşmiş İstanbul’da boş arazi bulmak için yeni alanlara ihtiyaç duyduğuna dikkat çekti. Baysal, 3. havalimanı projesiyle birlikte ‘gözde’ hale gelen Kuzey Ormanlarına işaret ederek “Can simitleri de askeri arazilerle talanı başlatılan Kuzey Ormanları. Üretemeyen bir ekonominin çarklarının inşaat, emlak ve yan sektörleri üzerinden döndüğü; bu bağlamda, İstanbul’un bir büyüme motoruna, ülkenin ekonomisini sırtlayan bir lokomotife dönüştürüldüğü göz önüne alındığında, acilen İstanbul’da küresel sermayeyi cezbedecek yeni rant bölgelerine ihtiyaç var” dedi. ‘Toplumsal rıza üretiliyor’ Cihan Baysal, Erdoğan’ın sözlerini de, bu alanları imara açmak için ‘Toplumsal rıza üretme’ çabası olarak yorumladı: “Tepeden inme kararların genellikle ısıta ısıta gündeme sokulduğunu ve böylece toplumsal onay sağlandığını ya da gidişata göre kararların bazen geri çekilip beklemeye alındığını ve en uygun anda raftan indirildiklerini biliyoruz. Dolayısıyla, Erdoğan’ın ‘insani kentleşme’ söylemi, İstanbul’un son bakir alanları Kuzey Ormanlarına doğru yatay kentleşmeye toplumsal rıza inşası operasyonudur. Kentin akciğerlerini yuta yuta ilerleyen yeni yerleşimler bizi bekliyor. Dikey kentleşmeden yataya geçiyoruz. Hepsi bu.” Mimarlar Odası: İhanet edenler istifa etmeli Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, “Kültür ve sanatın mekanları yok edilmiştir. İstanbul Suriçi’de rant operasyonları gerçekleştiriliyor. Sulukule ve Tarlabaşı yıkılmış. Eşsiz güzelliğe sahip Boğaziçi büyük ölçüde betonlaşmıştır. Orman, tarım ve içme suyu havza alanları alınan plan ve yatırım kararlarıyla tahrip edilirken kentin geleceği yok ediliyor. Şimdi de Türkiye’nin ilk opera binası olan AKM’nin yıkılması için iktidar seferber oldu” dedi. Muhcu, ortada itiraf edilen bir ihanet olduğu açıksa, yaptırımın da olması gerektiğini ifade ederek, “Siyasal bir sonuç olarak, ihanet edenlerin istifa etmesi beklenir. Hukuk devletinde ‘suç işledim’ denildikten sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmak mümkün değildir. Uygulanan kentleşme politikalarının terk edilmesi gerekir.İşlenmekte olan kent ve çevre suçlarının durdurulması şart. Gündemde olan AKM’nin yıkılması, gökdelen ve AVM projeleri, Kanal İstanbul, 3. köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu vb. altyapı projeleri ve ulaşım kararları, ülkenin dört bir yanında yürütülen kentsel dönüşüm uygulamalarının durdurulması gerekir. Üstelik ‘Aynı suçu işlemeye devam etmek’ hiç mümkün değildir” ifadelerini kullandı. ‘Yüksek yapı tutkusundan vazgeçilmiyor’ Erdoğan’ın “Dikey değil yatay yapılaşma” söylemini de değerlendiren Muhcu, “Yüksek yapı tutkusundan vazgeçilmiyor. Ayrıcalıklı imar izinleri ile gökdelen tarlasına dönen İstanbul’a yeni gökdelen izinleri verilmeye devam ediliyor. Ayrıca 1 Kasım tarihinde yürürlüğe giren ‘Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ ile yer altında sınırsız yapılaşma özgürlüğü getirilmesi sağlanıyor. Sonuç olarak Erdoğan tarafından vurgulanan ‘ihanet politikaları’ kendi iktidarı ve yerel yönetimleri tarafından her alanda katmerli bir şekilde sürdürülmektedir” dedi. |