B>
Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nde
yürütülmüş olan 2008/2009 bahar yarıyılı Mimari Tasarım 1 (MT1)
stüdyoları, 19 Haziran tarihinde Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM)
gerçekleştirilen bir kolokyum ile tartışmaya açıldı.
Türkiye’de mimarlık
eğitiminde süregelen geleneğe bir alternatif oluşturmak üzere yola çıkılan
Yıldız Teknik Üniversitesi 2008/2009 bahar yarıyılı Mimari Tasarım 1
(MT1) stüdyolarında, stüdyolar arası iletişim ve etkileşim ortamının bir
sorgulama, tartışma ve geri bildirim ortamına dönüşmesi hedefleniyordu. 168
öğrenciye eşlik eden 13 grup yürütücüsünün koordinasyonu sayesinde,
mimarlık eğitiminde hem esnekliği hem de sürekliliği amaç edinen bu süreç, 19
Haziran 2009 tarihinde Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM)
gerçekleştirilen bir kolokyum ve sergi ile sonlandırıldı.
Büyük öğrenci
sayıları ve ders saatleri, her öğrenciye ulaşma ve her öğrencinin yapısına göre
eğitim verme modelini zorluyor; dönem boyunca öğrencileri çok da
tanımadan tek yönlü bir tasarım eğitimi yapılıyor. Bu sorunlara işaret
etmek üzere yürütücülüğü ve koordinasyonu ayrı birer grup öğretim görevlisi
tarafından üstlenilen YTÜ MT1 stüdyoları kapsamında, gelecek yıl stüdyolarına
geri bildirim için önem taşıdığına inanılan final de farklı bir kurgu
izledi. Sergi ile kolokyumdan oluşan bir etkinlik şeklinde düzenlenen final;
tartışmaya, sorgulamaya ve düşünmeye yönelik olarak
gerçekleştirildi.
Konumlanmanın bir “forum” düzeninde gerçekleştirildiği, ikili
grup yaklaşımlarının dijital sunumu üzerinden ilerleyen ve
moderatörlük sistemi ile işleyen kolokyum, öğrencilerin çalışma ve
üretimlerinden duydukları heyecanı pekiştirirken, “yaratıcılık” ve “disiplinler
arasılık” gibi kavramlar ile stüdyo işleyişinin dinamikleri üzerine önemli bir
paylaşım ortamı sağladı.
Stüdyoların işleyişi, Mimari Tasarım 1
programından beklentileri ve yeni bir mimari tasarım eğitimi kurgusu arayışının
inceliklerini, stüdyo yürütücülerinden Birgül Çolakoğlu ve Meral Erdoğan’a
sorduk.
Birgül Çolakoğlu: “Stüdyoların dışarı açılması, mimarlığın
kamusallaşmasına da katkı sağlayacaktır”
Mimarlık eğitiminin temel
taşlarından bir tanesi Mimari Tasarım 1 Stüdyosu. Çünkü öğrenciler burada nasıl
disipline olurlarsa, o disiplini bütün mimarlık hayatları boyunca götürüyorlar.
Bu yüzden iyi mimarlar yetiştirmek istiyorsak, mimarlık eğitiminin birinci
yılını çok iyi kurgulamamız lazım. Bu eğitiminin olabildiğince açık, esnek,
bütünleştirilmiş, diğer meslekleri de içine alan bir şekilde yapılandırılmış
olması gerekiyor; çünkü, bildiğiniz gibi, mimarlık kendi başına değil diğer
mesleklerle entegre şekilde çalışan bir mesleki alan. Bu entegrasyonun da
birinci sınıftan itibaren mimarlık öğrencileri ile tanıştırılması
gerekiyor.
Biz de, mimarlık eğitiminde eksik olduğuna inandığım analitik
yaklaşım ve analitik anlama beceri ve yeteneğinin bu projede kazandırılması
gerektiğine inandığımız için analitik okumayı, anlamayı, yorumlamayı, analiz
yoluyla elde edilen bilgilerin operasyonel olarak mimari tasarım sürecinde
kullanabilme becerilerini geliştirici bir proje kurgusunu benimsedik.
Öte
yandan mimarlık eğitiminin kendi okulu dışındaki platformlarda da açık, şeffaf
olması gerektiğini, eğitim sürecinde yapılan çalışmaların da eleştirilere açık
durması gerektiğini düşünüyorum. Bu eleştiriler sonrasında gelecek kriterlerin
bizim eğitim kalitemizi de arttıracağına inandığımız için, final sergi ve
kolokyumumuzu Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM) düzenlemeye karar verdik. Neden
YEM olduğuna gelirsek de; YEM, Türkiye’deki mimarlık yayınlarında lider bir
kurum. Burada açılan bir serginin, YEM’e gelen mimarlar tarafından da
inceleneceğine, eleştiri alacağına ve bunun da bizim açımızdan çok yararlı
olacağına inanıyoruz.
Biliyorsunuz, Türkiye’de mimarlık ile ilgili
alınan kararlar genellikle kamu kuruluşlarının kendi bünyeleri içinde kalıyor.
Şehir ile ilgili kararların topluma açılarak oradan da katkı alması henüz çok
yeni bir olgu. Mimarlık stüdyolarının dışarı açılmasının, bu geleneğin, böylesi
bir kültürün gelişmesinde de çok faydalı olacağına
inanıyorum.
Meral Erdoğan:
İlk yıl projesi son derece önemli, çünkü öğrenciler orta
öğrenim sisteminden çıktıktan sonra çok da hedefli olarak mimarlık eğitimi
sistemine dahil olmuyorlar. Hem eğitimi hem de mesleği sevdirmek anlamında, yani
pedagojik anlamda çok farklı bir yapısı var. Aslında ilk yıl projesi gibi son
yıl projesi de çok büyük önem taşıyor. Biri, tam anlamı ile o ortamın içine adım
atma, onu tanıma ve anlama, kendi becerilerini ve potansiyellerini açığa
çıkartma anlamına geliyor. Diğeri ise bütün bu sürecin nasıl değerlendirildiğini
ve nasıl dışarı vurulduğunu gösteriyor.
Biz
oldukça uzun yıllar ilk yıl stüdyolarının hem yürütücülüğünü hem koordinasyonunu
yaptık. Ancak günümüzde eğitimin kamuya açılması, katılımcı anlayış ile toplumla
etkileşim içinde olacak bir yapıya yönelmesi, bizde de son iki yıldır mental bir
değişime neden oldu. Zaten yıllardır edindiğimiz deneyimler ile eğitimi nasıl
daha iyiye götüreceğimize dair dertler taşıyorduk. Son iki yıldır da büyük
gruplar halinde koordinasyon yürütüyoruz. Bu koordinasyonların yapısı, “ortak
hedefler ve ortak yöntemler” ya da “ortak hedefler - farklı yöntemler” şeklinde
kuruldu. YEM’de yer alan sergiyi oluşturan koordinasyon da “ortak
hedefler-farklı yaklaşımlar”ı kapsıyor. Koordinasyon bir omurga program
belirledi. Ancak tasarım problemi olarak bir tipolojiden değil bir kavramdan,
barınma kavramından, yola çıktık. Bu kavramı her grup yürütücüsü kendi tasarım
yöntemi ve araç ortamları ile açmaya çalıştı. Buradaki amaç da farklılıklardan
öğrenmekti.
Kolokyumun amacı ise, bütün bu yapıların nasıl
iyileştirilebileceği sorusunu hep birlikte cevaplamak üzerine kurulu. Örneğin
disiplinler arası çalışmalar önemli. Bugün artık mimarlığı yalnızca sanatsal bir
etkinlik olarak değerlendiremeyiz; mühendislik ile ilişkisini, matematik,
sosyoloji, fizik ile de ilişkisini düşünmek durumundayız. Bu noktada
“disiplinler arasılık” nasıl sağlanacak? Yine buradaki koordinasyon öğrencilerin
ortak düzeyi yakalamasında bir sorun mu? Tüm bunları burada tartışmak
istiyoruz.
Koordinasyonu Meral Erdoğan, Fulya Özsel Akipek ve Tuğrul
Yazar tarafından gerçekleştirilen, Canan Akoğlu, Birgül Çolakoğlu, Eylem Erdinç,
Meral Erdoğan, Sinan İzgi, Nilüfer Kozikoğlu, Salih Küçüktuna, Fulya Özsel
Akipek, Serkan Palabıyık, Ufuk Sezgen, Murat Soygeniş, Bora Soykut, Murat Şanal,
Togan Tong, Zehra Uçar, Şebnem Yalınay Çinici ve Tuğrul Yazar’ın yürütücülüğünü
yaptığı stüdyoları kapsayan YTÜ Mimari Tasarım 1 proje sergisi, 19 Haziran -
26 Haziran 2009 tarihleri arasında
Yapı-Endüstri Merkezi’nde görülebilir.
|