Diyarbakır'da Depremde Biri...
Yıkılan Apartmana Tadilatla...
Depremde Yıkılan Bina ile...
Depremde Yıkılan Apartmanda...
Depremde Yıkılan Apartmanın...
Depremde Yıkılan Dündar Apartmanı...
Depremde Yıkılan Palmiye Sitesi'ne...
Yıkılan Binanın Müteahhidi, Evleri ‘9 Şiddetinde Depreme Dayanır’ Diye Satmış
Depremde 146 kişinin öldüğü Hamidiye Sitesi davasında tutuklu müteahhidin binayı '9 şiddetindeki depreme dayanır' diye sattığı iddia edildi.
Kahramanmaraş'ın Onikişubat İlçesi Şehit Abdullah Çavuş Mahallesi'ndeki Hamidiye Sitesi'nin 1A ve 1C blokları 6 Şubat depremlerinde yıkıldı. Enkaza dönen sitede toplam 146 kişi yaşamını yitirdi. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, binaların yıkılmasıyla ilgili sitenin müteahhidi ve o dönem Kahramanmaraş Belediyesi Fen İşleri Müdürü olan tutuklu Ahmet Kara, Ahmet Kara'nın kardeşi Hamidiye Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Ali Kara ve Yönetim Kurulu Üyeleri Telal Özdemir, Cahit Küçükönder, Oğuz Yenipınar, Cengiz Yürürdurmaz ve Selahittin Solacak hakkında "bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açtı. ANKA’da yer alan habere göre; davanın üçüncü duruşması, Kahramanmaraş 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen günlerde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Ahmet Kara SEGBİS aracılığıyla, tutuksuz sanıklar Ali Kara, Telal Özdemir, Cahit Küçükönder, Oğuz Yenipınar, Cengiz Yürürdurmaz ve Selahittin Solacak, depremde yakınlarını kaybedenlerin aileleri ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada ilk olarak müştekilere söz verildi. Hamidiye Sitesi'nde anne ve babasını kaybeden müşteki Ahmet Özalp beyanında, binanın satışının Gölcük depreminden sonra yapıldığını belirterek, "Ahmet Kara, 'oradaki depremi gördünüz, 9 şiddetine dayanacak binadır' diyerek sattı. Ben de mühendisim. Yapım tekniği süresiz mesuliyet gerektirir. Ben deprem sonrası sürekli oradaydım. Ben gözlerimle nervürsüz demirleri, betonların kalitesizliğini gördüm. Dolayısıyla burada yapım tekniğinin kontrol edilip edilmediğini merak ediyorum. Madem öyleydi neden insanlara satarken algıyla 'depreme dayanır' diye sattı. Şikayetçiyim." diye konuştu. Bu sitede anne, baba ve kardeşini kaybeden müşteki Ahmet Furkan Arabacı da, "Belediyenin bu işe ne kadar dahil olduğunun araştırılmasını istiyorum. Çünkü o zaman her şeyi denetleyen belediyedir. Ahmet Kara da belediyede çalışıyor. Bana kalırsa belediyenin de kabahati var, bu konunun araştırılmasını istiyorum." dedi. Sanıklar birbirini suçladı Tutuksuz sanık Telal Özdemir ise "Adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını talep ediyorum. Ben orada otursam ben de vefat edecektim. Benim hiçbir kabahatim yok, vefat edenler de üyeydi, onlar yaşasa onlar da burada olacaktı. Ahmet Kara bizim yüzümüze baka baka nasıl bunlar yapmadı demiyor. Ben bunu anlamıyorum." diye konuştu. Tutuksuz sanık Cahit Küçükönder, önceki ifadesini tekrar ederek, "Bu kooperatifi ben ve diğer sanıklar mı kurduk, yoksa kendisi mi getirdi imzaladık. Ben de adli kontrol tedbirimin kaldırılmasını talep ediyorum. Biz hiçbir zaman inşaatta bir araya gelmedik. Bize getirdi imzaladık, ölüm var, vicdanen doğruyu söylesin." dedi. Sanık avukatı: Belediye görevlileri de sorumludur "Müvekkil binanın kooperatiften aldığı yetkiyle bütün işlerini takip etmiştir. Bilirkişi raporunda binanın yıkılmasının temel sebebinin statik projeden olduğu aşikardır. Bina yapılırken 1998 yerine 1975 yönetmeliğine göre yapılmıştır. Bu nedenle belediye görevlileri de sorumludur. Fenni mesulün de kusur durumunun müvekkilden daha öte olduğunu düşünüyoruz. Müvekkil 1,5 yıldır tutukludur, ailesine bakmakla yükümlüdür." Duruşma 24 Ocak'a ertelendi |