epremin en ağır etkilediği semtlerden olan Yeşilköy'de hasar gören evlerin yerine öncekilere göre çok daha lüks binalar yükseliyor. Depremden sonra semti terk edenlerin çoğu geri dönüyor.
Osmanlı döneminde daha çok Rumların yaşadığı bir balıkçı köyü iken 1980'lerden sonra üst gelir grubunun gözdesi olan Yeşilköy, Marmara depreminden aldığı yarayı 'yenilenerek' üzerinden atıyor. Depremden sonra hasar gördüğü için yıkılıp yeniden yapılan binaların hemen hepsi ise oldukça lüks. Zaten satılırken de 'ultra lüks' bina diye pazarlanıyor. İtalyan mutfaklar, kapalı otoparklar, jakuziler sıralanıp gidiyor. Tabi özellikleri böyle olunca da fiyatlar 500 bin dolarlardan başlayıp milyon dolarlara kadar çıkıyor. Yeşilköy'de halen konutlar döviz cinsinden alınıp satılıyor; ancak fiyatları evin yapım tarihi çok etkiliyor. Evler depremden önce yapılmışsa bir anda değeri düşüyor. Deprem öncesi yapılan binalarda üç artı bir dairelerin fiyatları 200-250 bin dolarda seyrediyor. Evler depremden sonra yapılmış ise bir anda fiyatlar artıyor. Yeni binalarda fiyatlar 250 bin dolardan başlıyor ve evin büyüklüğüne göre 2 milyon dolara kadar çıkabiliyor.
Birçok etnik köken birarada
17 Ağustos depreminden sonra, deprem gerçeği ile yüz yüze gelen İstanbul'da riskli semtler arasında gösterilen Yeşilköy'de bu korku uzun dönem konut fiyatlarına da yansımış. 7.6'lık bir olası depremde Yeşilköy'de tusunami de yaşanabileceği yönündeki uyarılar birçok kişinin semti terk etmesine neden olmuş; ancak emlakçılara göre gidenlerin en az yarısı çoktan dönmüş. 'Yeşilköy'ün havasına suyuna alışan başka yerlerde yaşayamaz" diyen emlakçılar depremin ardından konut fiyatlarının adeta dibe vurduğunu ifade ediyorlar.
"Depremden önce çok özel bir bina vardı ve 1.3 milyon dolara satıştaydı. Depremden sonra bu rakam 700-800 bin dolara kadar indi. Bu sırada bu gelişmeyi fırsat bilip buradan gayrimenkul toplayan birçok kişi oldu" diye anlatan bir emlakçı, kiralar hakkında da şu bilgiyi veriyor: "Burada konut kiraları bin YTL'den başlıyor. 5 bin dolara kadar çıkıyor. 20 bin dolara kiralanan köşkler bile var" diyor. Yıllar öncesinin Rum balıkçı köyü olan ve o dönemlerde adı Ayastefanos olan Yeşilköy'de kozmopolit bir yaşam söz konusu.
Süryaniler, Ermeniler ve Türkler birlikte yaşamanın en güzel örneğini veriyor. Çok sayıda kuyumcu ve fabrika sahibi sakini olan Yeşilköy'deki en büyük şikayetlerden biri ise giderek 'yeşil'in azalması. Hava Harp Okulu, Atatürk Havalimanı ve denizin arasına sıkışıp kalan ve büyüyebilecek alanı olmayan Yeşilköy'de kat izni de 12.5 metre ile yaklaşık 5.5 kat ile sınırlı. Böyle olunca da binalar yıkılıp yenileri yapılırken bahçelerin bir kısmı da gitmiş.
İlk adı Ayastefanos
Bakırköy ile Florya arasında kurulan Yeşilköy, aslında oldukça eski bir yerleşim alanı. Rivayete göre köyün ismini aldığı Ayios Stefanos'un naaşı, İstanbul'a getirilmek istenirken fırtına nedeniyle karaya çıkılmak zorunda kalınıyor ve buraya bir kilise inşa ediliyor. O zamandan sonra da bölgenin adı Ayastefanos olarak adlandırılıyor. Köyün adı 1920'lerde Yeşilköy olarak değiştiriliyor. Söylentilere göre de isim babası uzun yıllar burada yaşayan Halit Ziya Uşaklıgil.
Fener Fransızlar'dan
Yeşilköy sahilinin en belirgin özelliği Fener'i. 1856 yılında Fransızlar tarafından taş kule olarak inşa edilen bu fener ilk önce Ayastefonos olarak adlandırılmış. Daha sonra bulunduğu semtin ismine uygun olarak değiştirilmiş ve Yeşilköy Fener'i adını almış. Fener bugüne kadar 4 kez restore edilmiş.
Ataköy Konakları'nın kardeşi!
Yeşilköy'de depremin ardından birçok lüks konut yapılıyor. Bunlardan biri, halen yapımı devam eden Ataköy Konakları ile adeta kardeş. Dış yapı olarak Ataköy Konakları'nı andıran bu binada satılık bir tek daire kalmış. Onun da fiyatı 600 bin dolar...
Zengin ve fakire aynı manzara
Yeşilköy'deki balık lokantaları ünlüdür. Bunlardan biri olan Belvede, geniş bahçesi ile ünlü isimleri ağırlıyor. Yan tarafındaki parkta ise çocuklar Yeşilköy'ün tadını çıkarıyor. Aynı sahil şeridinde iki farklı mekanda tek ortak nokta aynı doyumsuz manzara...
8 milyon dolarlık ev
Yeşilköy'de üst gelir grubunun mekanı olarak bilinen çok özel yapılara rastlanıyor. Köşkler, tarihi binalar ve ultra lüks evlere sokak aralarında dolaşırken rastlamak mümkün. Bunlardan biri de yanda görülen ve kendine müşteri arayan bu ev. 8 milyon dolara satışa çıkarılan ev bahçesi ile birlikte 900 metrekare bir alan üzerine kurulmuş. 600 metrekare oturum alanı olunca da dudak uçuklatan rakamlar telaffuz edilmeye başlanmış...
|