|
Garanti Koza, Anadolu yakasına iddialı bir projeyle giriyor.
Koza Koru Çamlıca isimli projede üç ilke var: Yeşillik,
saydamlık ve mahramiyet. Projede 11 dönümlük arsa içinde yer alan çam
ağaçlarının korunulmasına özel bir gayret gösterildi. Ağaçların büyük kısmı
korunarak, toplam 40 konut, boşta kalan alanlara yerleştirildi. Çevrenin
kesintisiz görülebilmesi için de şeffaf bir konsept geliştirildi. Konutların dış
cephelerinde kullanılan cam, panoromik manzara sağlayacak.
Bu arada
saydam projede mahrem alanlar yaratılmasına da önem verildi. Ve, özel bir
mermerle oturma kısımlarının arkada kaldığı bir tasarım geliştirildi. Projenin
bir diğer özelliği ise Murat Tabanlıoğlu’nun ilk kez İstanbul
Anadolu yakasında bir projeyi tasarlamış olması. Projede imzası olan bir diğer
ünlü mimar ise Melkan Gürsel. Büyük Çamlıca Tepesi’nin
eteklerinde yer alacak bu projeden beklenen gelir ise 40 milyon euro.
Projenin bir diğer temel özelliği olarak her bir konutun bireysel
tercihlere uygun olarak dizayn edilebilmesini gösteren Garanti Koza Yönetim
Kurulu Başkan Vekili Dr. Murat Binark, projenin inşasına
2010 sonunda başlayacaklarını kaydetti. Binark, şöyle konuştu: “Projemiz, az
sayıdaki sakinlerine standardı yüksek bir dünyanın kapılarını aralayacak. 10
bloktan oluşan projede yer almak isteyenler için 3 farklı konut tipi sunacağız.
Fiyatlar ise 850 bin euro’dan başlıyor.”
Bir
bakışta
Arsa: 11 bin 576 metrekare
Blok sayısı: 10
Konut
tipleri: Projede 198 metrekare kapalı alan ve 122 metrekare teraslı dörtlü
dubleks, 385 metrekare kapalı alan ve 247 metrekarelik teraslı ikili dubleks
seçenekleri var. Ancak, knutun tamamına sahip olmak isteyenler için 782
metrekare kapalı alan ve 318 metrekarelik teraslı konut tipleri mevcut.
Konut sayısı: 40
Fiyat aralığı: 850.000 euro - 1.100.000
euro
Tamamlanma tarihi: Ekim 2012
Çocukluğunun arsasına
proje
Koza Koru Çamlıca’nın yer aldığı arsanın özel bir öyküsü
var. Şu anda Garanti Koza Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü İlkel’in
ailesinin bu arsada bir evi varmış ve neredeyse tüm çocukluğu da burada geçmiş.
İlkel, şöyle konuştu: “Projemizin yer aldığı bu alanı hem değeri hem de
güzelliği nedeniyle ham bir elmasa benzetiyorum. İyi bir usta, elması dinler ve
onun içindeki ışığı en iyi şekilde yansıtacak şekli bulur. Bu açıdan projeyi
Türk mimarlığını uluslararası platformda gururlandıran Tabanlıoğlu’na teslim
ettik.”
Tabanlıoğlu'ndan projeye yakın
plan
Binaların yeri ağaçlara göre: Doğallığın
ve yeşilin içiçe olmasına özen gösterdik. Binaların konumlarını, ağaçların
yerine göre belirledik. Güneşin ve doğallığın evin içine kadar uzanması için
camları geniş tuttuk. Çünkü son yıllarda cam teknolojisi çok
gelişti.
Vazgeçilmez üçlü: En can alıcı taraf
yeşillik, saydamlık ve mahremiyet üçlüsü. Konsept olarak saydam bir bina kurduk.
Ama insanların mahremiyetlerine de dikkat ettik. Yere kadar inen Fransız balkon
ve pencerelerin yanı sıra özel bir mermerle oturma kısımlarının arkada kaldığı
bir tasarım geliştirdik.
Geleneksel ve modernin harmanı:
Geleneksel evlerin bir takım özelliklerini modernize ederek projede kullandık.
Örneğin eskiden evin önünde ve arkasında teraslar olurdu. Günün değişik
saatlerinde farklı noktalar kullanılırdı. Bu özelliği projeye
taşıdık.
|
