Philips Lighting Yeşil Bina Geliştirme Direktörü Dorien Van Der
Weele, yeşil uygulamalar üzerine yapılan araştırma sonuçlarını
açıklayarak, “Artık otelde kalan her 10 kişiden biri oteli çevreci bulmadığı
takdirde o otelde bir daha kalmak istemiyor” dedi. ODAK Danışmanlık tarafından
düzenlenen “1. Yeşil Tesisler Konferansı”nda konuşan Philips
Lighting Yeşil Bina Geliştirme Direktörü Dorien Van Der Weele,”Yaşadığımız dünya
hali hazırda 3 farklı krizden geçiyor. Hem ekonomik kriz, hem iklim krizi, hem
de enerji krizi peş peşe bizi sürüklüyor” dedi. “İklim değişikliği hepimizi
harekete geçmeye sürüklüyor” diyen Dorien Van Der Weeen tüketicilerin değişime
çok önem verdiğini vurguladı.
Hem konfor, hem yeşil
2009’da yapılan bir araştırmanın sonuçlarını açıklayan Ween, şunları dile
getirdi: “Tüketicilerin en fazla önem verdiği konulardan biri çevre. Bu yıl
yapılan bir çalışmaya göre otelde kalan her 10 kişiden biri oteli çevreci
bulmadığı takdirde o otelde bir daha kalmak istemiyor. Harekete geçmek için çok
sebebimiz var. Turizm ve otelcilik sektörü dönüm noktasına geldi. Yeşilci olmak
turizm sektörü için kaçınılmaz. Seyahat eden turistler yurtdışına çıkınca
konforlu yeşilci otellerde kalmak istiyorlar” dedi.
Yüzde 38’i binalarda
Dubai’deki bir otelin enerji sarfiyatının Avrupa’daki otellere göre 2 kat
fazla olduğunun belirlendiğini vurgulayan Weele, “Dubai de bu işin farkına vardı
ve yeşil projelere yöneldi” dedi. Dünya Sürdürülebilirlik Konseyi’nin Ekim
2009’da yaptığı çalışmanın sonuçlarına göre, dünyada kullanılan enerjinin yüzde
38’inin binalar tarafından sarfedildiğinin saptandığını söyleyen Dorien Van Der
Weele, “Toplam sarfiyatın yüzde 25’ini kısmak mümkün. Elde edilebilecek tasarruf
dünya çapında ulaştırma sektöründe kullanılan sarfiyata eşit” diye konuştu.
555 milyar ton karbondioksit
Dünyada tüketilen toplam elektriğin beşte birinin aydınlatma amacıyla
kullanıldığını söyleyen Dorien Van Der Weele, “1 kilovatlık enerji yüzde 0.2’lik
karbondioksite tekabül ediyor. Kullanım esnasında etkisinin yüzde 95’ini ortaya
çıkarıyor. Yapılan araştırmalar yüzde 40’lık tasarrufa gidilebileceğini
gösteriyor. Bu sayede her yıl enerji maliyetlerinde 106 milyar Euro’luk tasarruf
edilebilir ve bu da her yıl 555 milyar tonluk karbondioksitin tasarrufu anlamına
gelecektir” dedi.
Salınım yüzde 119 arttı karbona vergi gelsin
WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Türkiye Başkanı Akın Öngör de Yeşil Tesisler
Konferansı’nda yaptığı konuşmada ekolojik ve ekonomik gelişmenin dengede
gerçekleştirilmediğinde sürdürülebilir bir yaşamın sözkonusu olamayacağını
vurguladı. İklim değişikliğinin Türkiye için çok önemli bir konu olduğuna dikkat
çeken Öngör, “Bizim karbon salınımımız yüzde 119 artmış vaziyette. Bugün karbon
salmak serbest. Karbonun fiyatlanması gerekiyor” dedi. Karbon
fiyatlandırılmasına gidilmeden yol alınamayacağını anlatan Öngör, şöyle konuştu:
“Vergi mi denir, ücret mi denir ne denirse densin yapılması gerekiyor. Özel
sektörün bu kadar duyarsız kaldığı düşük karbon ekonomisine farkındalık
yaratılmalı. Karbon fiyatlanınca özel sektör hemen kitabını kalemini eline alır.
”
Herkes başına buyruk hareket ediyor Türkiye 500 milyon dolardan
oluyor
UNDP Türkiye Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Programı Müdürü Dr. Katalin
Zaim ise, “Yeni binalarda entegre mekanizmalar kullanılsa Türkiye yılda 500
milyon dolarlık tasarrufa gidebilir ama herkes başına buyruk hareket ediyor”
dedi. Türkiye’de 2000 ve 2006 yılları arasında 550 bin yeni bina yapıldığına
dikkat çeken Dr. Katalin Zaim, bu binaların hiçbirinin enerji yeterliliğine
sahip olmadığını vurguladı. Dr. Zaim, “Kullanılan malzemeler güncel değil,
ekipmanlar çok eski. Mimarlar ve mühendisler işbirliği yapmıyor. Tasarımlar
yapılırken bio iklime bakılmıyor” diye konuştu.
Gerçekçi strateji
Türkiye’de entegre bina tasarımı yapılamadığını anlatan Dr. Zaim sözlerini
şöyle sürdürdü: “Herkes kendi başına birşeyler yapmaya çalışıyor. Müteahitler,
üniversiteler, mimarlar başlarına buyruk hareket ediyor. Binalarda enerji
yöneticisi yok. İstatistiklere bakınca 228 kişi sadece enerji etkinliği
konusunda eğitim almış. Yeni binalarda entegre tasarımlara gidilse, işbirliği
yapılsa Türkiye bir yılda 500 milyon dolarlık tasarrufa gidebilir. Bu büyük bir
kazanç. Ama Türkiye’de binalarda enerji etkinliği olması için bütün paydaşların
işbirliği yapması, gerçekçi strateji uygulaması, özel ve kamu sektörünün
işbirliği yapması gerekiyor.”
GE ABD’nin en büyük rüzgar çiftliğine türbin yapacak
GENERAL Electric (GE), elektrik üreticisi Caithness Energy ile 845 megavatlık
(MV) “rüzgar çiftliği” projesine 338 adet rüzgar türbini tedariki ve servisi
için 1,4 milyar dolarlık sözleşme imzaladı. Konuya ilişkin yazılı açıklamada,
Shepherds Flat adı verilen rüzgar çiftliğinin Oregon eyaletinde Arlington
kasabası yakınlarında yaklaşık 78 kilometre kare alana kurulacağı belirtilerek,
tamamlandığında, dünyada faaliyet göstermekte olan tüm rüzgar çiftliklerinden
daha büyük olacak tesiste GE’nin 2,5 xl rüzgar türbinlerinden 338 adet
kurulacağı ve ABD’nin yenilenebilir enerji hedeflerini karşılamasına yardım
edeceği ifade edildi.
|