br />
...Ve 2009
İnsan Türü Yok Olmamak İçin Çareler Arıyor
2000 yılının ilk on yılının son yılına damgasını vuran en önemli olay
Kopenhag İklim Zirvesi’ydi. Olaylı oturumları, polis şiddetiyle karşılaşan
eylemleri, istifaları ve sonuna kadar yaşanan belirsizlikleri ile gerilimli bir
havada geçen Zirvede 192 ülkeden temsilciler iklim değişikliğini durdurmak için
BM Kyoto İklim Protokolü'nün yerini alacak yeni bir anlaşma sağlamak üzere
biraraya geldiler. Ancak gelişmiş ülkelerin karbon dioksit salımlarında yüzde 40
indirime girtmesi yonünde beklenen anlaşma sağlanamadığı gibi, ne karbon dioksit
salımlarında ne de G77 ülkeleri ve Afrika Birliği ülkelerinin sera gazı azaltımı
ve uyum için bekledikleri 350 milyar dolarlık maddi desteği de alamadılar.
Zirvenin en önemli kısmı sivil toplumun artık hükümetlerin kararlarından tatmin
olmadığı yolunda sesini yükseltmesiydi. 48 yeni termik sanral planıyla iklim
değişikliğini önleme değil destekleyici adımlar atan Türkiye ise Kopenhag
Zirvesi’nde açıkladığı 2020 yılına kadar yüzde 11 indirimle bu tavrını sürdürdü.
Ancak Kopenhag Zirvesi’nde yapılan eylem ve protestolar sokaktaki insanın
geleceğine nasıl sahip çıkmaya başladığının bir göstergesi sayılabilir.
Zirve aynı zamanda dünyanın ilk iklim orucuna sahne oldu. Climate Justice
Fast üyeleri ve Türkiye’den Dr. Uygar Özesmi, “iklim orucu” tutarak iklim
değişikliği nedeniyle yaşanan ve gelecekte yaşanacak açlığa dikkat çekmek üzere
açlık orucu tuttular. Tüm dünyada binlerce kişi iklim orucuna destek verdi.
GDOların Tehlikeli Yükselişi: Gıdaların genleriyle oynanması
ve GDO tarımının ve ürünlerinin dünyaya yayılması aslında son 10 yılın önemli
olayları arasında sayılmalı. Ancak Ekim ayında Türkiye’de çıkan GDOlarla ilgili
bir yönetmelik, 7 yıldır gündemde olan Biyogüvenlik Yasa Tasarısı’nı ve GDOların
saglik riskleri konusunu yeniden gündeme getirdi. Bu kez medya konuyu etraflıca
ele aldı ve GDO konusunda 15 gün süren tartışmalar sonucu Taırm Bakanlığı geri
adım attı. Ancak yönetmeliğin ömrü uzun olmadı. Danıştay’ın Kasım ayında aldığı
yürütmeyi durdurma kararıyla yasa yürürlükten kaldırıldı. Ancak 2 ay yürülükte
kalan yönetmelikle ilgili tartışmalar kamuoyunda GDOlar konusunda ciddi
bir farkındalık yarattı. Bazılarına göre yönetmelikle birlikte yapılan
tartışmalar kanuoyunun GDOlar konusunda bilgilenmesini sağladı; bazılarıysa bu
tartışmaların büyük bir bilgi kirliliğine yol açtığı görüşünde... Aralık ayına
gelindiğinde Biyogüvenlik Yasa Tasarısı’nın meclise sunulmasıyla tartışma
yeniden alevlendi.
Nükleer santral ihalesi 4. kez iptal edildi: Türkiye’de
nükleer planlar 1978’den bu yana tam 3 kez iptal edildi. Ve Ekim ayı sonunda
Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararının ardından ihale 4. Kez iptal edildi.
Ancak Enerji yeni yılla birlikte süreci yeniden başlatacaklarını açıkladı. Her
ne kadar ihale 4 kez iptal edilmiş olsa da nükleer karş¸ıtları ise “henüz rahat
bir nefes almak için erken” diyorlar.
Dumansız hava sahası: 19 Temmuz’da başlayan dumansız hava
sahası ve kapalı yerlerde sigara iöme yasağı tüm tartışmalara rağmen tüm
Türkiye’de başarıyla uygulandı.
En büyük rüzgâr çiftliği: 2009 yılı yenilenebilir enerjiler
için bereketli ve yeniliklerle dolu bir yıldı. Dünyanın en büyük açık deniz
rüzgâr çiftliği Horns Rev II işletime açıldı. Kuzey Denizi’nde yer alan tesis,
elektrik üretmek için 91 adet rüzgâr türbininden oluşuyor. Rüzgâr çiftliği
maksimum verimle çalıştığında 200 bin evin elektrik ihtiyacını karşılayabiliyor.
Nehirlerde HES mücadelesi: 2008’de başlayan ancak 2009’a da
bütün yoğunluğuyla yansıyan Doğu Karadeniz Bölgesi’nde planlanan HES’lere karşı
yerel halkın verdiği mücadele devam ediyor. Yerel halk ve çevre avukatları
Rize’nin İkizdere Vadisi’yle birlikte Munzur Vadisi, Fırtına Vadisi ve Çoruh
Vadisi için de mücadele veriyor.
Hasankeyf’te son round: Avrupalı Kredi Kuruluşları, Ilısu
barajının gereken krediyi alabilmesi için belirlenmiş şartları yerine getirmeden
baraj inşaatının başlayamayacağını, başladığı taktirde krediyi derhal geri
çekeceklerini belirttiler. Gerekli şartlar yerine gelmedi, kredi kuruluşları da
"kredi vermeyeceklerini" açıkladılar. Doğa korumacılar barajın yapılmasıyla
sulara gömülecek olan 10 bin yıllık tarihin ve Dicle Nehri’nin biyolojik
çeşitliliğinin korunması için mücadeleyi sürüdürüyor.
Bez torbaya ve fileye dönüş: Annelerimizin fileyle pazara
çıktığı günleri unutmak üzereydik ki, plastik torbaların yarattığı çevre
kirliliği nedeniyle bez torbalara ve filelere geri dönüş başladı. Plastik torba
yerine bez torba kampanyaları etksini gösterdi ve dünyanın bazı ülkelerinde
plastik torbalar yasaklandı, parayla satılmaya ya da yerine biyoçözünür
plastiklerin yanı sıra bez torba ve çok kullanımlık dayanıklı torbalar sunulmaya
başlandı. Türkiye’de ilk kez Şişli %100 Ekolojik Pazar’da plastik torba
kullanımdan kaldırıldı.
|