Ankara’nın başkent olarak yeniden kurulması aşamasından günümüze kadar geçen
sürede ağaçlandırma ve bitki örtüsüne ilişkin araştırma yapan Prof. Dr.
Mükerrem Arslan ile Dr. Zuhal Dilaver, ilk baştaki
planlı çalışmaların daha sonra tahrip edildiğine dikkat çekti. İncelemede,
Atatürk Bulvarı’na dikilen at kestanesi ağaçlarının artık
yalnızca fotoğraflarda kaldığı belirtilerek, “Korunabilseydi, günümüzde kent
merkezinde yeşil bir koridor olabilecek ağaçlardan çok az örnek kalmıştır”
saptaması yapıldı.
Ankara Üniversitesi öğretim görevlileri Prof. Dr. Arslan ile Dr. Dilaver,
Ankara’da Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze oluşturulmaya çalışılan
ağaçlandırma ve bitki örtüsüne ilişkin gelişmeleri inceledi. İnceleme
sonuçlarında ciddi tespitler yer aldı. Ankara’nın başkent olması ve Cumhuriyet
sonrası planlı kentleşme döneminde yeşil alanlar ve yol ağaçlandırmalarında
öncelikli bir yere sahip olduğuna dikkat çekilen incelemede, “Bu yapısıyla kent
ağaçları açısından örnek bir kent olmuştur” değerlendirmesi yapıldı.
‘Çok az örnek kaldı’
Cumhuriyetin ilk yıllarında bulvar, sokak ve meydan ağaçlandırılması
konusunun kapsamlı planlama ile çalışmalarının yürütüldüğüne dikkat çekilen
incelemede, Atatürk Bulvarı örneği şöyle dile getirildi:
“Atatürk Bulvarı boyunca ikşer sıra kaldırım ve iki sıra orta kaldırım olmak
üzere altı sıra dikilen at kestanesini dönemin fotoğraflarından izlemek
mümkündür. Korunabilmiş olsaydı günümüzde kent merkezinde yeşil bir koridor
olarak uzanacak olan ağaçlardan, günümüze çeşitli altyapı çalışmaları ve imar
planı değişiklikleri ile yoğunluğu artan bulvar boyunca çok az örnek kalmıştır.
Bu örnekler de yaşam koşullarının elverişsiz olması ve yanlış budamalarla
özelliklerini sergileyemez durumdadır.”
‘Envanter çıkarılmalı’
Belge ve fotoğraflardan çalışmaların kent merkezi ve yakın çevresinin yanı
sıra Yenimahalle ve Bahçelievler’deki
ağaçlandırmaların da cadde ve sokaklara kimlik kazandıracak şekilde planlanarak
uygulandığı belirtilen incelemede, “Akasya, çınar, at kestanesi, dişbudak gibi
türlerin kalan büyük örnekleri yaz boyunca özellikle Kızılay çevresinde kent
halkına nefes aldırmaktadır” görüşü dile getirildi.
İncelemede, kentlerin ulusal mirası olarak kabul edilen ağaç ve bitki örtüsü
varlığının Batı’daki benzerleri gibi envanterlerinin çıkarılması, korunması
amacıyla da sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapılması gerektiği
vurgulandı.
‘Kent kuracaksan ormanını oluştur’
Arslan ve Dilaver’in çalışmasında ağaç ve bitki örtüsüne verilmesi gereken
öneme “Bir kent kurmak istiyorsan önce ormanını oluştur, ev kurmak istiyorsan
ağacını dik” şeklindeki Çin atasözüyle dikkat çekildi. İncelemede, ağaç ve bitki
örtüsünün kent yaşamına katkıları şöyle sıralandı:
* Hava kirliliğini önler, * Gürültüyü maskeler, * Rüzgâr, toz ve gaz
etkilerini azaltır, * Kent formuna dinamik etki verir, * Ulaşım akslarını
belirlemede kullanılır, * Otomobil ışıklarının olumsuz etkilerini, erozyonu
önler, * İklim koşullarını iyileştirir, * Estetik etkileri ile kent ve
yakın çevresine katkı verir.
|