Bağışlanan Araziyi Satan Üniversiteye...
Bakanlık Yeşil Alanı İmara...
Bağışlanan Arsayı Satan Üniversiteye...
Kalamar Koyu’nda İmar Planı...
Meteoroloji’den Kalan Son...
Bakanlık Amfi Tiyatro ve Yeşil...
Okul için Bağışlanan Araziye...
İki Lisenin Tek Yeşil Alanına...
Başakşehir Belediyesi, 'Yeşil...
Okul için Bağışlanan Araziye...
Belediye, Okul için Bağışlanan...
Yeşil Alan Yerine Otel ve...
Yeşil Alan için Bağışlanan Araziye Bina Yapıldı
İstanbul'da vatandaşın yeşil alan ve yol yapılması için belediyeye terk ettiği 4 dönüm arsa üzerine semt konağı, PTT, muhtarlık, cami ve cami altında çok sayıda dükkan yapıldı. Yargı mücadelesini vatandaş kazandı.
İ.M. ve M.M. adlı vatandaşlar, İstanbul Zeytinburnu’nda sonradan adı Sümer Mahallesi olarak değiştirilen Kazlıçeşme’deki iki ayrı parseldeki yaklaşık 23 dönümlük arazileriyle ilgili çeşitli kararlar aldı. Arsa sahipleri, 769 parseldeki 18.8 dönüm arsalarının 11 ayrı parsele ayrılması karşılığında, bu parseldeki 2397 metrekarenin yola ve 9 bin 326 metrekaresinin ise yeşil alan olarak kullanılması şartıyla belediyeye terk ettiler. Vatandaşlar, Zeytinburnu Belediyesi Encümen kararına istinaden, 768 parseldeki yaklaşık 4 dönüm arazilerini de, yeşil alan ve yol yapımı için belediyeye terk etti. Sözcü’de yer alan habere göre; bir süre, belediye tarafından terk şartına uygun kullanılan arazi üzerinde daha sonra birçok yapı inşa edildi. Arsada Sümer Mahalle Muhtarlığı, Sümer Aile Sağlığı Merkezi, Semt Konağı, PTT şubesi, çocuk parkı, cami ve caminin altında çok sayıda dükkan yapıldı. Arsa sahibi M.M.’nin varisi İbrahim Manav, açtığı davalardan sonuç alamayınca konuyu bireysel başvuru ile Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Yüksek Mahkeme yaptığı incelemede şu tespitlerde bulundu: “Somut olayda ihtilaf konusu taşınmazlar, yeşil alan ve yol yapılması için Belediyeye terk edilmiş ancak Belediye tarafından yeşil alan ve yol dışında ayrıca cami ve belediye hizmet binası yapılmıştır. Yeşil alan ve yol olarak terk edilen taşınmazların dayandığı terk amacına uygun kullanılmaması taşınmazların başvurucuya iadesi ve tazminat yönünden en azından bir meşru beklenti oluşturmaktadır. Buna göre başvuru konusu olayda Anayasa’nın 35. maddesi kapsamında mülkiyet hakkının varlığı konusunda şüphe bulunmamaktadır. Buna göre idari ve yargısal sürecin bütününe bakıldığında mülkiyet hakkının korunmasında usule ilişkin güvencelerin somut olayda yerine getirilmediği, başvurucunun bu güvencelerden yararlandırılmadığı sonucuna varılmıştır.” Hüküm: “Mülkiyet hakkı ihlal edildi” |