YEKA Enerjideki Cari Açık...
2022'de Yüzde 43 Artacak
Yenilenebilir Enerjiye Destek
En Hızlı Büyüme Yenilenebilir Enerjide!
Yenilenebilir Enerjide Yerli...
Yenilenebilir Enerji 'Ekonominin...
İşte En İyi Yenilenebilir...
'Türkiye Yatırım Bağlamında...
“Buzdolaplarımızla 5 Keban...
Türkiye'nin Akdeniz'deki Enerji...
“İşletmelerde Yüzde 10 ile...
Okyanustan Enerji Üretimi Uçuşa Geçti
"Dünyada Yüzde 100 Yenilenebilir...
Yenilenebilir Enerji Yönetmeliğinde...
Yenilenebilir Enerjiye 1,1...
Yenilenebilir’de Potansiyel...
Yenilenebilir Enerjiye 11,5...
Yenilenebilir Enerjide Geleceğin...
Suudilerden Yenilenebilir Enerji Atağı
Fransız Engie'nin Gözü Türkiye'nin...
Karşınızda Çin’in Küresel...
Yenilenebilir Enerjiye 361...
Türkiye Yenilenebilir Enerji...
Avrupa'dan Türkiye’de Yenilenebilir...
Yenilenebilir Enerjiden Sentetik Yakıt Mümkün
Danimarka Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Peter Vesborg, elektrikli araçlar yaygınlaşsa da petrol ihtiyacının devam edeceğini söyledi. Dr. Vesborg, yenilenebilir kaynaklardan sentetik yakıt üretiminin de mümkün olduğunu anlattı.
Danimarka Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Peter Christian Kjærgaard Vesborg, Koç Üniversitesi Tüpraş Enerji Merkezi (KUTEM) tarafından düzenlenen Enerji Günleri kapsamında, "Global Enerji Problemi- Hesaplamalar, Stratejiler ve Yakıtlara Dair Bir Bakış Açısı” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Dünya Gazetesi'nden Mehmet Kara'nın haberine göre, Vesborg, dünyada enerji trendlerini belirleyecek temel faktörler arasında ilk sırada yenilenebilir enerjideki düşen fiyatların yer aldığını söyledi.
Çin’de siyasi otoritelerin kömürden uzaklaşma eğiliminin de ikinci bir faktör olduğunu ifade eden Vesborg, “Hem üretim hem tüketim azaldığı için küresel politikaları da değiştirmiş oldular” dedi. Vesborg, şu anda petrol bulmanın ve üretmenin giderek artan maliyetlerinin de önemli bir etken olduğunu ifade ederek “ABD’de bitümlü şist imkanları var ama yine de fiyatlar arttığı için dünyadaki trendleri belirleyen faktörler arasında yer alıyor” ifadesini kullandı. Yenilenebilir enerjinin fosil yakıtların seviyesine ne zaman ulaşabileceğinin, temel meselelerden biri olduğunun altını çizen Peter Christian Kjaergaard Vesborg, “45 - 50 yıl içinde yenilenebilir kaynakların payı fosil yakıtların seviyesine erişebilir” dedi. Enerji güvenliği için güneş Dünyada en yaygın ve dengeli dağılan en büyük enerji kaynağının güneş olduğuna işaret eden Vesborg “Yaygınlık konusunda istisnalar da söz konusu. Örneğin St. Petersburg ve Ekvator’a yakın ülkeler arasındaki fark ortada. Bu coğrafi farklılıklardan ötürü bazı ülkeler daha çok, bazıları daha az faydalanabiliyor” diye konuştu. Güneş enerjisinin, özellikle enerji güvenliği açısından büyük bir öneme sahip olduğunu kaydeden Vesborg şunları söyledi: “Her ülke, güneş enerjisi temini mümkünse kendine yeten ülke konumuna geçebilir. Tabii ki yerel endüstriye ve insan kaynaklarına ihtiyacınız var. Böyle bir piyasa oluşturabilirseniz güneş sizin enerji altyapınızın temelini oluşturabilir. Böyle yapabilirseniz enerjiyi demokratize edebilirsiniz. Ancak nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu yerlerde bunu yapamayabilirsiniz. Örneğin Hong Kong böyle bir ülke. Bu tür yerlerde uygulanması daha zor.” Şebekeler kilit önemde Enerjide rekabetin büyük önem taşıdığına değinen Vesborg, “Biz genel olarak her şeyi elektrifiye ediyoruz. Dizel ve doğalgazla neler yapabiliyoruz? Hepsini elektriğe çevirmeye çalışıyoruz. Çiftçilikte, ulaşımda, ısınmada, soğutmada. Bu bağlamda şebekeler kilit öneme sahip. Şebekeler yeterli olduğu takdirde bugünkünden iki üç kat fazla elektrik üretebileceksiniz. Şebekelerin sayesinde aynı zamanda bölgeler ve kaynaklar arası dengelemeyi garanti altına alabiliyorsunuz” ifadesini kullandı. Yenilenebilirden sentetik yakıt Yenilenebilir enerjinin elektriğe dönüştürüldükten sonra sentetik yakıtlara dönüştürülebilmesinin de söz konusu olduğunu anlatan Vesborg, “İki versiyonu var. Birincisi, karbondioksitin atmosferden alınıp metanole dönüştürülmesi. İkinci bir versiyonu da yenilenebilir elektriği alıp amonyağa dönüştürebiliyoruz. Sentetik yakıt üretiminin yaygınlaştırılmasının önünde maliyet, yani ölçek ekonomisi engeli bulunduğunu kabul eden Vesborg, “Bazı şirketler bunu yapıyor ama büyük miktarlarda ihtiyaç olduğu için amonyak üreten tesisler bunlar. Çok merkezi şekilde işlettikleri için de fiyatı belirlemek zorlaşıyor. Ancak Türkiye’ye yetecek ölçüde amonyak üretebilecek bir tesis yapabilecekseniz fiyat düşürmek mümkün” ifadelerini kullandı. Storage kurtarıcı olabilir mi? Dr. Peter Christian Kjærgaard Vesborg, enerji saklama imkanlarının baz yük olarak kullanılıp kullanılamayacağına yönelik soruya “Bu aslında biraz zor konu. Depolamayı basit pillerle yapamayız. Ancak akış pili dediğimiz flow battery olarak uygulanabilir. Enerji kimyasal tanklara yüklenebilir. Bu yöntem kullanıma geçtiği takdirde elektrik haftalarca depolanabilir. Yaz kış dengesi sağlanabilir. Fakat bu ne zaman olur? Ancak ve ancak geleneksel yöntemler çok pahalı hale gelirse devreye girebilir” cevabını verdi. Endüstriyel çatılara güneş sistemi Türkiye elektrik piyasasındaki fiyatların diğer piyasalara yakın bir seviyede olduğunu ifade eden Dr. Vesborg şöyle dedi: “Önümüzdeki beş yıl içinde küçük ölçekli solar sistemlerde büyük bir patlama olabilir. Ama panelleri endüstriyel çatılara koymak daha mantıklı olacaktır. Bu elektriğin şebekeye verilmesi ucuzluk getirecek ve daha büyük bir kitlenin kullanımına imkan sağlanacak. Yine de bu konuda siyasi bir isteklilik gerekiyor.” Elektrikli araçlar petrol ihtiyacını bitirmeyecek Avusturyalı OMV’nin satışa çıkardığı Petrol Ofisi (POAŞ) hisselerini Vitol’ün almasını olumlu bulan Onur Okutur “Aslında SOCAR ya da Aramco’nun yoğun şekilde ilgilendiklerini biliyorduk. Vitol gibi Batılı bir grubun Türkiye’de 1.4 milyar euroluk bu satın almayı yapması hem yerli hem yabancı gruplara bir güven verecek. KPMG olarak satış sürecine dahildik. Fiyat ise tahmin ettiğimiz bantta geldi” dedi. |