Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın,
yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik için daha fazla teşvik
öngören yasa değişikliğine yönelik hazırladığı taslağın ayrıntıları belli oldu.
Yeni tasarıda özellikle rüzgâr enerjisi için halen ortalama 5.5
eurocent/kWh olan alım fiyatı 7 eurocent/kWh'e
çıkarılması yetersiz bulundu. Türkiye'de henüz yatırımı yapılmayan güneş
enerjisine ise verilen 28 cent santral yatırımlarının başka bahara kalacağı
endişesi yarattı. Yeni yasa taslağında yenilenebilir enerji kaynaklarına
kilovatsaat başına ödenecek para arttırılırken üretici firmalar belirlenen
rakamları yetersiz buldu.
Yeni taslakta enerji fiyatlarının sabitlenmesine karşı çıkan üretici firmalar
aynı zamanda işletme sürelerinin de yetersiz olduğu görüşünü savunuyor. Güneş
için 32-35 eurocent/kWh bandında bir fiyat talep edilirken, rüzgâr için de en az
7-9 eurocent/kWh verilmesi isteniyor.
Türkiye'de 2008'de 198 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretildi. Bu
üretimin yüzde 17'lik kısmı hidrolik ve rüzgâr enerjisinden sağlandı. Kalan
kısım ise kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtlardan karşılanıyor. Bu kapsamda
elektrik enerjisinde kaynakları çeşitlendirmek isteyen hükümet, hidrolik,
rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, biyogaz gibi yenilenebilir enerji
kaynaklarına yönelik yatırımları arttırmayı hedefliyor. Enerji Bakanlığı'nın
projeksiyonlarında yenilenebilir enerji kaynaklarının payının 2020 yılında 20
bin MW olması hedefleniyor. Yenilenebilir Enerji Kaynakları
Yasası kapsamına giren alanlarda bugüne kadar 489 lisans verildi. Bu
lisanslardan 379'u hidrolik, 91'i rüzgâr, 6'sı jeotermal, 6'sı çöpgazı, 7'si
biyokütle işletmelerine verilmiş durumda. Güneş enerjisi için henüz başvuru ya
da verilmiş bir lisans yok.
Üretim lisansı alan firmalar arasında ise rüzgâr enerjisi konusunda, Sabancı,
Çalık, Zorlu, Akkök, Polat gibi devler bulunuyor. Jeotermalde Zorlu, Enda,
Bereket gibi gruplar göze çarparken çöpgazı için alınan altı lisans ise ITC-KA,
Aksa, Ortadoğu, Ekolojik Enerji, İstanbul Çevre Koruma gibi firmalar tarafından
paylaşılıyor. Biyogazı da içeren biyokütlede 10 lisansı ise Cargill, Ekoljik
Enerji, Koç Holding'e bağlı Enertek, Bel-Ka, Gaski ITC-KA gibi firmalar
aldı.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kanunu üzerinde yapılacak değişiklikler ise
bir süredir tartışma yaratıyordu. AKP Kütahya Milletvekili Soner Aksoy
tarafından hazırlanan yasa taslağı Meclis'te görüşülemeden yerine Enerji
Bakanlığı yeni bir yasa taslağı hazırladı ve bunu da Aksoy'un başkanlığını
yürüttüğü Sanayi ve Enerji Komisyonu'na sundu. Referans'ın ulaştığı yeni
taslakta ödenecek rakamlar ve sistem yeniden
tanımlanıyor. 7 cent yetersiz
Rüzgâr Enerjisi ve Su Santralları İşadamları Derneği (RESSİAD) Başkanı
Tolga Bilgin'e göre daha önce 5 eurocentlik taban fiyatta
bulunan alım garantisinin hem rüzgâr hem su enerjisi için 10 yıllık 7
eurocent/kWh yükseltilmesi olumlu. Ancak Bilgin'e göre bu 7 eurocent/kWh de
sabit değil taban fiyat olarak değerlendirilmeli. Çünkü 7 eurocent şimdilik
yatırımları tetiklese bile küresel mali kriz sonrası oluşacak yüksek kredi
maliyetleri yüzünden yeterli olmayabilir. Akenerji Elektrik Üretim A.Ş. Kor
Özay, Proje Yöneticisi Kor Özay ise rüzgâr enerjisi alanında
verilen fiyatlara dair yaptığı yorumda şu tespiti yapıyor: "Türkiye'de bugün
verilen veya verilmesi planlanan 5-7 eurocent/kWh , 10-14 yılı kapsayan
teşvikler batılı ülkelerde rüzgâr enerjisi yatırımlarının özendirilmeye
çalışıldığı zamanlarda verilen teşviklere nazaran yetersiz . Hem tarifeler düşük
hem de süre kısa." Nükleere 21 cent verildi
Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Serhat
Şimşek, devletten nükleer enerji için 21 cent/kWh alım garantisi
istendiği bir ortamda yenilenebilir enerjinin de desteklenmesi gerektiğini
söylüyor. Konu hakkında daha önce açıklama yapan TETAŞ da önerilen bu fiyatı
iyileştirme teklifinde 15.35 cent/kWh olarak revize ettiğini açıklamıştı.
Şimşek'in tespitlerine göre yenilenebilir enerji desteklenmeli; çünkü küresel
kriz nedeniyle eski faiz oranlarında kredi bulabilmek zorlaştı. Bugüne kadar
santrallar kendilerini 5-6 yılda amorti ederken, şimdi bu süre 10-15 yıla çıktı.
Kredi kuruluşları, santral fizibilitelerini değerlendirirken, geri dönüşleri
dikkate alıyorlar. Bu koşullarda kredi geri dönüşleri ne yazık ki uzun
sürüyor.
Şimşek, üretilen enerjinin kim tarafından, nasıl ve kaç kuruşa alınacağının
da net olmadığını söylüyor. Şimşek saydığı bu nedenlerle desteğe ihtiyaç
olduğunu tespit ederken başka teşviklerin de söz konusu olabileceğini ancak en
uygununun, enerji satış fiyatlarının teşviki olduğunu düşünüyor. Şimşek, Zorlu
Grubu'nun yatırımları çerçevesinde değerlendirildiğinde ise alım fiyatlarının
kwh başına hidroelektrik santrallar için 9 cent/kWh, rüzgâr santralları 9
cent/kWh, jeotermal santrallar için de 12 cent/kWh civarında olması gerektiğini
belirtiyor.
Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman ise
fiyat vermiyor ancak uygulanacak alım garantisi tarifesinin Türkiye'de kurulacak
rüzgâr santralı kapasitesinin temel belirleyicisi olacağını savunuyor. Yani sözü
bir anlamda ne kadar teşvik o kadar yatırım demeye getiriyor. Hakman, alım
garantisinin de piyasa şartlarına uygun ve maliyetleri karşılayacak şekilde
olması gerektiğini de vurguluyor.
Bu teşvikle yasa ölü doğar
Güneşe Güneşten Elektrik Üreticileri Fotovoltaik Sanayi ve İşadamları Derneği
Başkanı Mehmet Özer "güneş fakiri" olarak tanımladığı
Almanya'nın her yıl ortalama iki Keban Barajı büyüklüğünde güneş enerji santralı
kurduğunu hatırlatıyor ve Türkiye'nin bir an önce güneş enerjisi üzerine yatırım
yapması gerektiğini söylüyor. Ancak Özer'e göre yenilenebilir enerjiyi yeniden
fiyatlandıran yasanın ölü doğma riski var. "Eğer doğru fiyat verilmezse ne yerli
ne de yabancı yatırımcı bu yatırımları yapar ve kanun amacına ulaşmaz. Burada
yatırımcıyı motive edecek bir fiyat şarttır" görüşünü savunan Özer, "Bizim
dernek olarak beklentimiz 32 Euro cent/kWh üzeri ve 20 yıl alım garantisidir,
ayrıca ilgili bürokrasi ve lisanslama süreci de pratik ve hızlı olmalıdır"
diyor.
26 ülkede faaliyet gösteren CONERGY adlı firmanın Türkiye Genel Distribütörü
ve Norm Enerji Sistemleri Genel Müdürü, Güneşe Derneği Başkan Yardımcısı
İbrahim Erkan Yenen güneşten elektrik üretiminin ticari yönleri
yanında; çevreci olması, tüketilen yerde üretim yapılması sayesinde kayıpların
azalması, devletin bakım ve işletme giderlerinden tasarruf etmesi, yeni istihdam
olanakları yaratması, enerjide dışa bağımlılığı azaltması gibi ciddi yararlarını
da vurguluyor. Ancak, Yenen de güneş enerjisinden elde edilecek elektriğin kwh
başına 32-35 eurocent civarında bir fiyattan alınması gerektiğini düşünüyor.
2008'de yaklaşık 380 milyon Euro'luk iş hacmine ulaşan Alman menşeli Phoenix
adlı firmanın enerji danışmanı Ali Yurtbil ise Dünya'da güneş
enerjisinden elektrik üretiminde en efektif üç yerin ABD-Kaliforniya, Fas, ve
Anadolu Yüksek Yaylası, yani Türkiye olduğunu söylüyor. Yurtbil'e göre güneş
enerji santrallarının rantabl mantıklı bir finansmanla kurulabilmesi için
verilen teşvikin en az 25 eurocent/kWh ve yine en 20 sene garantili olması şart.
Almanya basta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde, teşvikin başlangıçta 55-67
eurocent/kWh olduğunu belirten Yurtbil'e göre güneş enerjisine uygulanacak
devlet teşvikini elektrik faturalarına yansıtacak şekilde paylaştırılması da
mümkün. "
Diğer ülkelerde durum ne?
* Rüzgâr ABD'de rüzgâr enerjisinden elektrik üreten şirketlere 2 cent/kWh
vergi teşviki var. * İspanya'da ise ortalama tarifin üzerine belirli bir prim
miktarı eklenerek belirleniyor. * Almanya'da rüzgâr tarifeleri 20 yıl için
8,5 eurocent/kWh civarında * Güneşte Yunanistan, 10+10 olmak üzere toplamda
20 yıl, kwh başına 45,82 euro cent'ten alım garantisi veriyor. * Bunun
yanında düşük faizli yatırım kredisi imkanı ve yüzde 40'a varan hibe desteği
sağlanıyor. * Avusturya'da bu rakam üretim tesisinin büyüklüğüne göre 29.99
ile 45.99 eurocent düzeyinde. * Bulgaristan'da bile güneşten elde edilen
elektrik enerjisi tesis gücüne göre 36.7 eurocent'ten başlıyor. * Almanya'da
da 2009 enerji fiyatları tesis gücüne göre 31.94-43.01 eurocent arsında
değişiyor.
|