“Kente karşı büyük bir suç işleniyor” diyor, Mimarlar Odası eski
başkanlarından Oktay Ekinci, “2863 sayılı kültür varlıklarını
koruma yasası gayet açık: Bir bina, eğer yanında ya da karşısında kültür varlığı
olarak tescillenmiş bir yapı varsa, yüksekliği onun saçak kotunu geçemez.”
Bahsettiği yapı dün Radikal’in manşetine taşıdığı, İstiklal Caddesi’nin orta
yerinde, yanındaki tescilli yapının iki katı yüksekliğe ulaşan Demirören
AVM’ydi.
Radikal duyurdu
2004 yılında 1 No’lu Koruma Kurulu’nun “Yanındaki tarihi
bina Serkil Doryan’ın saçak kotu uzunluğunda olabilir” kısıtlamasıyla izin
verdiği Demirören Alışveriş Merkezi inşaatı, aradan geçen
sürede önce tadilat kararlarıyla yandaki binaları içine aldı, daha sonra
uzadıkça uzadı. İnşaatın kamuflajı ortadan kalkınca, binanın, eşit uzunlukta
olması gereken Serkil Doryan’ı neredeyse iki kat geçtiği
görüldü. Radikal’in dün ‘Yer demir gök beton’ başlığıyla
duyurduğu görüntü, mimarlık dünyasını da şaşırttı. Beyoğlu’nun herhangi bir sit
alanı olmadığını, oradaki yapılarının yüzde 80’inin korunması gereken kültür
varlığı olarak tescillendiğini, ayrıca sokakları ve caddelerinin de kentsel bir
sit alanı olduğunu hatırlatan Oktay Ekinci, savcıları, Kültür
Bakanlığı’nı, İçişleri Bakanlığı’nı derhal göreve çağırdı:
“Yasaya göre Yenileme Kurulu da 2863 sayılı koruma yasasına göre karar vermek
zorundadır. Dolayısıyla Yenileme Kurulu’nun orada bu yüksekliğe izin verme
yetkisi yoktur. Eğer bu katlar kaçak yapılıyorsa, onaylanan projeye aykırıysa
Beyoğlu Belediyesi acilen inşaatı durdurup yıkım yaparak eski haline
getirmelidir. Ayrıca savcıların sorumlular hakkında soruşturma açması gerekir.
Eğer kaçak değilse, hem yenileme kurulu hem de belediyeden izinli yapılıyorsa
izin verenler hakkında derhal soruşturma açılmalıdır. Yenileme kurulu üyeleri
için Kültür Bakanlığı, belediye için de İçişleri Bakanlığı soruşturma yapar.”
‘Gizli kapaklı’
Mimarlar Odası İstanbul Şubesi yönetiminden Mücella Yapıcı
ise Demirören AVM’nin ‘bir 5366 cinayeti’ olduğu görüşünde.
Bahsettiği, 5366 sayılı yasa uyarınca oluşturulan yenileme kurulları:
“Demirören AVM büyük bir rezillik. Orada olanlar, Emek Sineması ya da
Tarlabaşı, Fener, Balat gibi kentsel dönüşüm alanlarında olacakların ilk
uygulaması. Kentsel dönüşüm alanlarıyla ilgili projeler Yenileme Kurulu’ndan
gizli kapaklı geçiriliyor. Yenileme Kurulu, suç işliyor aslında. Normalde
ellerine gelen projelerin, en azından onaylanacak olanların Mimarlar Odası’na
iletilmesi gerekiyor. Sağ olsun oradaki mimar temsilci de bizi
bilgilendirmiyor.”
Yapıcı bir de itirafta bulunuyor: “Açıkçası biz, Demirören binasıyla ilgili
kurul kararlarını kaçırdık. Kararlara belli bir itiraz süresi oluyor. Radikal’in
bu konuyu manşete taşımasına o kadar sevindik ki. Şimdi sizin haberlerinizi
göstererek kuruldan raporları isteyeceğiz.”
‘Bir anlam veremiyorum’
İstanbul 2 No’lu Koruma Kurulu Başkanı Prof. Mete Tapan da
yenileme kurulunu sorunlu buluyor: “Düşünsenize bir sokak koruma kuruluna bağlı,
hemen yanındaki yenileme kuruluna. O zaman ortaya böyle farklı kararlar
çıkabiliyor”
Tapan’a yıllarını koruma kurullarında görev yapan birisi olarak Demirören
AVM’nin yanındaki tescilli binaların iki katı yüksekliğe ulaşmasını nasıl
yorumladığını sorunca “Hiçbir anlam veremiyorum” diyor.
Önlenemez yükselişin hikâyesi
Radikal’in ulaştığı belgeler, alışveriş merkezinin boyunun adım adım nasıl
yükseldiğini gösterdi.
18 Ekim 2004: İstanbul 1 No’lu Koruma Kurulu, inşaatın
yüksekliğinin, hemen yanı başındaki Serkil Doryan’ın saçak kotunda olabileceğine
hükmetti. 20 Şubat 2007: Demirören AVM’nin bulunduğu alan,
bakanlar kurulu kararıyla yenileme alanı olarak belirlendi ve yetki 1 No’lu
Koruma Kurulu’ndan İstanbul Yenileme Alanları Koruma Kurulu’na geçti.
14 Kasım 2008: Yenileme Kurulu Demirören binasının cephe ve
yüksekliğinin, hemen yanı başındaki tescilli binayla uyumlu olmadığına hükmetti.
20 Eylül 2010: Aynı kurul, yapılan cephe revizyonunu
onayladı.
|