Yenikapı'da Camın İzinde
İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndeki odasında buluşuyoruz Şeniz Atik’le. Ömrünü cama adamış bir isim. Aynı zamanda, Yenikapı, Üsküdar ve Sirkeci’de sürdürülen Marmaray kazılarından çıkan camları inceleyen “üç kadından” biri. Atik, camlar ilk bulunduğundaki heyecanla anlatıyor. Çünkü Yenikapı’dan daha önce görülmemiş formda “bütün” cam eşya çıktı.
İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndeki odasında buluşuyoruz Şeniz
Atik’le. Ömrünü cama adamış bir isim. Aynı zamanda, Yenikapı,
Üsküdar ve Sirkeci’de sürdürülen Marmaray
kazılarından çıkan camları inceleyen “üç kadından” biri. Atik, camlar
ilk bulunduğundaki heyecanla anlatıyor. Çünkü Yenikapı’dan daha önce görülmemiş
formda “bütün” cam eşya çıktı. Geç Roma ve Erken Bizans döneminin Theodosius
liman buluntularını inceleyen Atik, “Cam çok hassas malzeme olduğundan
parçalanır. İlk defa bu derece büyük ve yekpare kaplara rastladık” diyor.
Bulgular m.s. 4. yy’dan 8-9. yy’lara uzanıyor. Atik, “Bunlar, 2005-2009
arası çıkan camlar. 2010’da çıkarılanları da ekleyeceğiz” diyor. Atik, tüme
yakın camların limandaki batıklardan çıktığını, “Bu mucize gibi” diyerek
anlatıyor. “Yeşil, koyu yeşil, mavi, koyu sarı, zeytin yeşili renklerde camların
çıktığı” dönemde, “Hiç görmediğimiz formlara rastladık. Bal akışkanlığında hemen
katılaşan camı şekillendirmek dönemin ustalığını gösteriyor” diyor. Bardak ise
yüzyıllarca aynı formda yapıldığından ufak detayları ayırmak ustalık istiyor.
İçine konulan bir madde nedeniyle, ışık girdiğinde kırmızı renge dönüşen bardak
herkesi şaşırtıyor. |