|
ıllardır Boğaz ve Haliç'te sefer yapan kaptanlar, vapurların yeni tasarımlarını beğenmedi. Kaptanların dikkat çektiği iki nokta, yolcu boşaltma zorluğu ve manevra kabiliyeti yetersizliği. Haliç çevresi ve İstanbul Boğazı'nda kullanılmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi işbirliğiyle hazırlanan vapur tasarımları İstanbullular'ın beğenisine ve oyuna sunuldu. Ancak, biz yeni tasarımları onları en iyi tanıyanlara, yani kaptanlara sorduk.
Yeni vapurlarla ilgili olarak konuştuğumuz tecrübeli şehir hattı kaptanları yeni vapur taslaklarının istenilenleri tam olarak veremeyeceğini iddia ettiler. İsimlerini vermek istemeyen deniz kurtlarının yeni taslaklara itirazları genellikle iki konuda yoğunlaşıyor. Bunlardan biri yeni modellerde yolcu boşaltma zorluğu, bir diğeri ise tamamen kapalı bordaların gemilerin rüzgara çok büyük satıh göstererek manevra zorluğu yaratabileceği...
'Yeni taslaklar tek girişli'
Şehir Hatları İşletmesi'nden emekli olan bir kaptan şunları söylüyor: "Eskiden gemilerin yolcu alma ve boşalma işlemlerini çok daha hızlı yapılabiliyorduk. Çünkü hem iskele seviyesinde iki giriş vardı, hem de üst katta merdivenle tahliye imkanı vardı. Yakın yıllarda üst çıkışlar, hem vapurda, hem de iskelede personel bulundurmanın zorluğu yüzünden kullanılmaz oldu. İki noktadan iskele vererek indirme yapmaya başladık. Şimdi yapılan taslaklarda tek bir giriş çıkış var. Muhtemelen bu bölümlerin şu anda kullanılan gemilere göre biraz daha geniş tutabilirler. Ama yine de bu şimdi 4 dakikada boşalan bir geminin 7-8 dakikadan önce boşalmasına imkan vermez. Çünkü tek bir çıkış noktasına varmak için gemi içinde de bir yoğunluk yaratacaktır. Ayrıca farklı tahliye noktaları bir tehlike anında can emniyeti açısından da çok faydalıdır."
Bordaya itiraz var
Diğer bir kaptanın da kapalı bordaya itirazı var; "Ağırlıklı olarak çalıştığımız İstanbul Boğazı, akıntıları ve sert rüzgarlarıyla gemilere manevra zorluğu yaratan bir deniz alanıdır. Geleneksel gemilerimizin ön bölümde tamamen açık 'Rüzgarın geçişine imkan veren' alanları vardır. Dolayısıyla bizim gemilerimiz rüzgara fazla satıh göstermez. Bu da bize özellikle rüzgarların sert estiği günlerde büyük manevra kolaylığı sağlar. Çünkü Boğaz'ın akıntıları da rüzgarlarla birlikte güçlenirler. Yeni gemilere konulacak olan ön ve arka manevra pervanelerinin elbette bir faydası olacaktır. Ama hem bunların çok sert havalarda yeterli olacağını sanmıyorum, hem de doğru olanı manevraların ana makinelerle yapılması." Gemi Mühendisleri Odası Başkanı Sacit Demir ise kaptanların eleştirilerine katılmıyor. Tek giriş sorununun çözüleceğini belirten Demir "Bu otobüs değil, tabii ki bin kişi taşıyan bir şeyin süratle boşaltılabilmesi lazım. Sefer aksar o zaman. Giriş çıkışların büyük olması lazım. Bazı şeylerden de taviz vererek giriş çıkışları küçültürsek, vapura binince önündeki insanların ilerlemediğini görünce çok sıkılır insan. İskelelerin durumları da bağlayıcı. Ama o yönde bir sıkıntı olacağını tahmin etmiyorum. O işi çözerler" diye konuştu.
'Usturmaça yok'
Sacit Demir, manevra kabiliyetinin azalacağı yönündeki eleştirileri ise şöyle yanıtlıyor: "Sık yanaşan sefer süreleri kısıtlı vapurlarda çift makine, çift pervane vardır. Yanaşırken bir ve kalkarken çift makine olması vapurun manevra kabiliyetini yükseltir. Bu yapılan vapurlar da çift makineli yapılıyor ve baş tarafına da bir tane pervane konuyor. Baş tarafını yanaştırmak için kaptan ne yapıyor, iskeleden geri çıkıyor, yanaşarak iskeleye giriyor. Burada hiçbir sakınca yoktur. Bu adamlar kötü bir şeye imza atmak istemiyorlar. İTÜ'den sualtında çok düzgün bir form oluşturmak istiyorlar. Gemi Mühendisleri Odası'yla da bunu müzakere ediyorlar. Tek eleştirilebilecek nokta usturmaça yok bu vapurlarda, sürekli yanaşan gemilerde bunlar şart. Bunu yetkililere ileteceğim."
|
