Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Yeni ‘İstemezükçüler’ Geliyor

Sosyal Sorumluluk Projesi kapsamında Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencileri, ilkokul öğrencilerine “kentlilik bilinci” aşılıyor; onlara İzmir’in kültürel değerlerini anlatıyor, kenti sevdirmeye çalışıyorlar. Karşıyaka’da Alibey Hamamı, Açıkhava Müzesi, Latife Hanım Köşkü’nü, kentin diğer yerlerindeki Agora, Kadifekale,

Cumhuriyet Ege
Yeni ‘İstemezükçüler’ Geliyor

Foto: Serdar Ağır

Sosyal Sorumluluk Projesi kapsamında Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencileri, ilkokul öğrencilerine “kentlilik bilinci” aşılıyor; onlara İzmir’in kültürel değerlerini anlatıyor, kenti sevdirmeye çalışıyorlar. Karşıyaka’da Alibey Hamamı, Açıkhava Müzesi, Latife Hanım Köşkü’nü, kentin diğer yerlerindeki Agora, Kadifekale, Kızlarağası Hanı, tarihi camileri, çarşıları, heykelleri tanıtıyorlar. Bu çok güzel bir proje; gerçekleştirenleri kutlamak gerekiyor.

Başta kültürel varlıkların korunması konusu olmak üzere birçok yönden açıklarımızı kapatmaya çalışıyor. Öncelikle, boş zamanların değerlendirilmesinde “alış veriş merkezlerinde oyuncak hediyeli hamburger yemek, bilgisayar oyunları oynamak, alışveriş yapmak ve sinemaya gitmek’’ dışında başka yol yöntem bilmeyen çocuklar için yeni ufuklar açıyor. Onlarda müzeleri, antik kent kalıntılarını, tarihi çarşıları dolaşma isteği uyandırması kuvvetle muhtemel. Belki böylece tarihi eserleri yerle bir ederek gökdelen dikmeyi “çağdaşlaşma ve gelişme sağlamak’’ olarak nitelendiren ve herkese bu görüşü empoze etmeye çalışan rant düşkünlerine itiraz etme yönünde bir potansiyel geliştirebilirler.

Üniversite öğrencileriyle çocukları bir araya getirmek, birbirinden çok uzak yerlerdeymiş gibi görünen bu iki kesimi buluşturmak çok anlamlı. Bu iki genç ve enerjik grup arasında, görevi çocuklara ders kitaplarındaki müfredatla sınırlı bilgiyi vermek olan bıkkın öğretmenlere kıyasla projede gönüllü olarak görev alan gençler nedeniyle çok daha verimli bir iletişim oluşabilir. Üniversiteye girebilmek, o büyük yarışta bir milyon adayın önüne geçebilmek için sosyal hayatını bir yana bırakan, üniversiteye girdikten sonra da gelecek kaygısı yüzünden bunalıma girme ihtimali yüksek olan gençlere, bu proje, emek ve zaman harcayarak geleceği değiştirme fırsatı veriyor, küçük çocukların hayatında fark yaratma olanağı sağlıyor; yaşamlarına anlam kazandırıyor.

İlköğretim çağındaki öğrenciler için de, kendileriyle ilgilenildiğini, zaman ayrıldığını, onlara bir şeyler öğretebilmek için çaba gösterildiğini görmek, onlara değer verildiğini hissetmek, eğitim açısından büyük önem taşıyor olsa gerek. Diğer yandan bu çocuklar, bilmedikleri, tanımadıkları, önemli olduğunu anlamadıkları tarihi ve kültürel eserlerle tanışıyorlar; üzerinde yaşadıkları bu toprakların zenginliğini öğreniyorlar. Beş bin yıllık geçmişe sahip olmakla övünülen İzmir’e tarihi perspektiften bakıyorlar; belki de hayatlarında ilk kez bunun ne anlama geldiğinin ayrımına varıyorlar. Kuru kuruya ders kitaplarında anlatılan zevksiz tarih derslerinden sonra ete kemiğe bürünen bir “tarihi geçmiş’’ duygusuyla karşılaşıyorlar. Bence onlara bunu en iyi üniversiteli gençler anlatır.

Belki böylece onlar tarihi eserlere “taş parçaları’’ diyenlere, doğal değerler için “çalı çırpı’’ nitelemesinde bulunanlara karşı çıkacaklar. Gelecekte, “Turizm yapamıyoruz Çeşme Yarımadası’nı yapılaşmaya sonuna kadar açalım’’ ya da “İzmir’i viyadüklerle gökdelenlerle donatalım’’ diyen, Allianoi kentini kumların altına gömen zihniyete hesap sorabilecek bir altyapıya sahip olacaklar. O zaman gelecekte daha fazla “istemezükçü’’ler yetişecek, buradan uyarıyorum.

Dilerim sanat tarihi öğrencileri, bu ilköğretim öğrencilerini salonlardan çıkarıp müzelere, antik kalıntılara, örneğin Agora’ya ve Kadifekale’ye de götürürler. Onlara Büyük İskender’in bir ağacın altında uykuya dalıp gördüğü rüya üzerine İzmir’i oraya kurmaya karar vermesini içeren söylenceleri anlatırlar. Bayraklı’da, yapılaşmanın arasında sıkışıp kalmış binlerce yıllık ilk İzmirliler’in yaşadığı yerleri gösterirler. Ne yazık ki gecekonduların altında kalmış olan İzmir’in antik stadyumunu, ya da Tantalos’un mezarını gösteremeyecekler; çünkü onlar artık yoklar. Belki bundan sonra elimizde kalan, sahip olduğumuz son kültürel ve doğal değerler için mücadele edecek yeni bir nesil ortaya çıkar. Umarım onlar yetişene kadar bizde emanet olarak bulunan bu değerleri kendilerine iade edecek kadar koruyabiliriz.

ETİKETLER: kent
http://www.yapi.com.tr/haberler/yeni-istemezukculer-geliyor_84635.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!