Geçtiğimiz yılın son gününde kabul edilen Yenilenebilir Enerji Kanunu
(YEK), güneş enerjisi yatırımcıları için umut değil, hüsran oldu.
Geçtiğimiz 2 yıldan bu yana yaklaşık 300 yatırımcının sektöre büyük umutlar ile
girdiğini kaydeden Güneşe Derneği Başkanı Mehmet Özer, "Kanun
ölü bir kanundur. Türkiye'deki büyük holdingler de dahil, herkes büyük umutlarla
girdi. Bugün ise bu şirketlerin birçoğu faaliyet sahalarını değiştiriyor,
holdingler bu işlerden çıkıyor. Sektörde ciddi küçülme olacak ve 300 şirketten
250'si bu sahadan çıkacak. Kalanlar da küçük, sembolik işler yapacaktır"
şeklinde konuştu. YEK'in yabancı yatırımcıyı da soğuttuğunu belirten Özer,
"Türkiye'de yatırımları olan pek çok yabancı şirket, pazarı terk ediyor. 5 yıl
süresince sektörün önü kapanmış durumda" dedi. Bu anlamda Almanya'nın en büyük
şirketlerinden 500 milyon euro değerindeki Kaco'nun da Türkiye'yi terk ettiğini
söyleyen Özer, buna benzer birçok şirketin, Türkiye'yi radarından çıkarttığını
sözlerine ekledi.
10 yıllık potansiyel 4 nükleer santrale eşit
Yakın zamana kadar kanunda bir düzelme olmasını beklemediklerini söyleyen
Özer, "Çıkan kanunda 600 megawatt sınırı var. Yani '2013 sonuna kadar maksimum
600 megawatt kurulabilecek' deniyor. 600 megawatt küçük bir kapasite. Ancak şu
anki şartlarda 600 megawatt'a ulaşmak bile hayal" diye konuştu. "Türkiye'nin
potansiyeli, 10 yıllık süreçte, 4 nükleer santral potansiyeline eşdeğer" diyen
Özer, "Önümüzdeki 10 yılda, 20 gigawatt'a kadar üretim yapılması mümkündü. Bu 4
nükleer enerji santraline eşdeğer. Potansiyeli üretime alsaydık, enerji
ithalatında büyük bir tasarruf sağlanacaktı. Otomatikman yeni bir sanayi kolu
gelişecekti. Kaçırdığımız potansiyel oldukça ciddi" açıklamasında bulundu.
"Bakanlık güneş enerjisini 'üvey evlat' olarak görüyor"
Özer, Enerji Bakanlığı'nın politikasının doğalgaz temelli olduğunu ve diğer
enerji türlerine 'Olsa da olur olmasa da olur' gözüyle bakıldığını savundu. "Bu
kadar doğalgaza bağımlı olan bir ülkede güneş gibi bir kaynağın kullanılmaması
anlaşılır gibi değil" diyen Özer, "Hilmi Güler'den bu yana hiçbir bakanımız,
güneş enerjisi konusunda bir vizyon çizmedi. Türkiye güneşe koşacak ama nereye
koşacak, kimse telaffuz etmedi. Güneş enerjisi, diğer yenilenebilir enerjiler
arasında üvey evlat muamelesi görüyor. 2020 yılı ile ilgili bakanlığın çıkardığı
raporda, güneş ile ilgili hiçbir sayısal hedef yok" yorumunu yaptı. Özer,
"Nükleer enerjinin sağlayacağı enerji Türkiye için çok sembolik bir değerde
kalacak. Nükleer de Türkiye'de kalıcı bir çözüm değil. Türkiye bütün kartlarını
doğalgazdan yana kullanıyor. Bunun da ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır"
dedi.
Münih, Kuzey Karadeniz'in bile gerisinde
Almanya'nın güneş enerjisi sektöründe dünyanın önde gelen yatırımcılarından
biri olduğunu belirten Özer, "Güneşi olmamasına rağmen dünyada en büyük kurulu
kapasiteye sahip, dünyanın en büyük pazarı Almanya. Aynı zamanda en büyük
ihracatçı konumunda. Türkiye'de biz bir birikim sağlasaydık en azından Ortadoğu
ve Kafkaslarda söz sahibi olacaktık. Almanya'nın güneş enerjisi için en iyi
bölgesi Münih. Türkiye'nin en kötü bölgesi ise Kuzey Karadeniz. Kuzey Karadeniz
bile Almanya'nın en iyi bölgesinden daha iyi" şeklinde konuştu. "Türkiye, 80'li
yıllarda bilişime girmeseydi bugün IT konusunda bir ağırlığı olmayacaktı" diyen
Özer, "Güneşte ise bekleyelim ucuzlar mantığındayız. Bu gerçekçi bir politika
değil. Türkiye, Avrupa'nın 2'nci büyük potansiyeline sahip olmasına rağmen,
istatistiklere bile girmiyor. Kuzey Afrika ülkelerinde bile kurulu kapasiteler
bizden çok daha iyi durumda" dedi.
YEK neden hüsran oldu?
YEK'te belirtilen 0.13 dolar/kilowatt saat oranı güneş enerjisi
teknolojilerinin genel maliyeti düşünüldüğünde oldukça az olarak kabul ediliyor.
Hükümetin güneş enerjisini desteklememesinin ardında ise rüzgar enerjisine
ağırlık verme isteği olduğu belirtiliyor. Yenilenebilir enerjide odağın rüzgar
olarak belirlenerek, bu alanda rüzgar santrali yatırımlarının da Türkiye'ye
çekilmesinin planlandığı iddia ediliyor. Güneş enerjisinde verilen fiyatların
dünya gerçekleri ile bağdaşmadığını belirten Özer'e göre, bu şartlarda hem yerli
hem de yabancı yatırımcının sektöre girmesi mümkün görünmüyor. Özer,
"Girişimciden 10 liraya mal ettiği bir şeyi 6 liraya satmasını isterseniz bu
ekonomik sistem çalışmayacaktır. Güneş enerjisinde devletin vermiş olduğu
rakamlar dünya standartlarının dörtte biri. Yatırım olarak bakıldığında ise
Türkiye'deki yatırım maliyetleri dünya geneli ile hemen hemen aynı. Geri ödeme
süreleri, 20 yılın üzerinde. Avrupa'daki kanunlara bakıldığı zaman güneş
enerjisine verilen alım garantileri 20-25 yıl. Türkiye'de çıkan kanunda bu 10
yılla sınırlandırılmış. Kendini 20 yıldan daha uzun sürede amorti eden bir
yatırımda alım garantisi 10 yıl olursa, bunun bankalar nezdinde finanse edilir
bir uygulama olmadığı açık."
YEK'in getirileri olumlu olsaydı
* Proje, montaj, yarı mamuller yapan insanlar çoğalacak ve sanayi oluşacaktı.
* Yaklaşık 40 bin kişiye istihdam sağlanacaktı.
* Kafkaslar ve Ortadoğu'da, güneşten elektrik enerjisi üretiminde uzmanlaşmış
herhangi bir ülke olmadığından bölgedeki büyük projeler, Türk firmaları
tarafından yapılacaktı.
TEİAŞ, RES başvurularını 15 Şubat'a kadar alacak
12 adet trafo merkezi için yapılan 27 adet çoklu başvuru için katkı payı
yarışması ilanını yapan Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ), firma tekliflerini
15 Şubat'a kadar alacak.
Özel sektör tarafından 1 Kasım 2007 ve öncesinde yapılan Rüzgar Enerjisi
Santralı (RES) başvurularının lisanslandırılmasına yönelik çalışmalar
kapsamında, aynı bölge veya aynı trafo merkezi için yapılan başvurular arasından
12 trafo merkezine yapılan 27 adet başvuru için Türkiye Elektrik iletim AŞ
tarafından yapılan yarışma, 12 Ocak 2011 tarihinde ilan edildi. Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu (EPDK), aynı bölge veya aynı trafo merkezi için yapılan
başvurular arasından, 27 adet başvuruyu uygun bularak, geçtiğimiz günlerde
TEİAŞ'a gönderdi. Başvuruları değerlendiren TEİAŞ, firmaları katkı payı
yarışmalarına davet etti. Yetkililer, EPDK tarafından geri kalan başvurulara
yönelik değerlendirmelerin devam ettiğini belirterek, yapılacak çalışmalar
sonucunda uygun bulunan diğer çoklu başvuruların da önümüzdeki günlerde TEİAŞ'a
gönderileceğini söyledi.
RES katkı payı taahhüdü
Firmalar, teklif zarfında, imza sirküleri, taahhütname, banka teminat
mektubu, bağlanması öngörülen trafo merkezinin hangi barajı (OG/YG) için teklif
verildiğine ilişkin beyan ve teklif mektuplarını sunacaklar. TEİAŞ tarafından
hazırlanan Yarışma Yönetmeliği kapsamında yapılacak olan yarışmada firmalar,
TEİAŞ tarafından fatura edilen RES Katkı Payı tutarını, faturanın düzenlendiği
her yılın 31 Ocak'a kadar TEİAŞ'a ödeyeceğini taahhüt edecek
|