Siemens Ev
Aletleri’nin WWF -
Türkiye ile ülkemizin en büyük ikinci içme suyu rezervi olan ve
'yedi renkli göl' olarak da bilinen Eğirdir
Gölü’nün korunması için başlattığı 'Yedi Renkli Göle Yedi
Renkli Hayat' projesi devam ediyor. Kirliliğin azaltılması,
sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması, eko-turizmin geliştirilmesi, doğa dostu
tarımın yaygınlaştırılması, sorunların çözümünde yerel ortaklık oluşturulması,
suyu kullananlar ve yönetenlerin bir araya getirilmesi gibi konuları içeren
projenin en önemli ayaklarından birini eğitim oluşturuyor. Proje kapsamında
bölge halkının gölün geleceği için başlatılan sürecin aktif bir öğesi haline
gelebilmesi amacıyla tarım, balıkçılık, turizm gibi alanlarda eğitimler
düzenleniyor. En son olarak 'Eğirdir Gölü’nün Elçileri
Eğitimi', 'Eğirdir Gölü’nün Ev Sahipleri Eğitimi' ve
'Sürdürülebilir Balıkçılık Eğitim'leri de tamamlanarak
katılımcılara sertifikaları dağıtıldı. Sertifikaları sahiplerine Eğirdir
Belediye Başkanı Osman Nuri Özmeral verdi.
Eğirdir Gölü’nün Elçileri eğitiminde, bölgede turizm ve diğer alanlarda
faaliyet gösteren, bununla birlikte turistlerle yoğun iletişimleri nedeniyle
fahri olarak Eğirdir Gölü Elçisi olarak ilan edilen kişiler turizm imkanları ve
örnek uygulamalar hakkında bilgilendirildi. Eğirdir Gölü’nün Ev Sahipleri
eğitimi de Eğirdir Gölü’nde sürdürülebilir turizm imkanları ve örnek uygulamalar
konusunda kapasitelerinin gelişimine destek olmak amacıyla göl çevresinde
faaliyet gösteren pansiyon ve işletme sahiplerine yönelik olarak
gerçekleştirildi. Bölgede balıkçılık imkanlarının geliştirilmesi ise
Sürdürülebilir Balıkçılık eğitimlerinde ele alındı.
İş işten geçmeden
Yedi Renkli Göle Yedi Renkli Hayat projesiyle elde edilen kazanımların
gelecek kuşaklara aktarılmasının, bölge halkının bilinçlenmesinden geçtiğini
belirten Siemens Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Ayşe Özkaya,
düzenledikleri eğitimlerle şimdiye kadar bu konuda önemli bir mesafe kat
ettiklerini vurguladı. Özkaya şunları söyledi:
"Ciddi bir kirlenme tehdidi altındaki Eğirdir Gölü ve havzasına yönelik 'Yedi
Renkli Göle Yedi Renkli Hayat' projemizin en önemli unsurunu insan oluşturuyor.
Gölün geleceğinin korunmasına, bölgenin balıkçılık, tarım ve turizm gibi
alanlarda sunduğu olanakların en üst düzeyde değerlendirilebilmesinde, bölge
halkının bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Dolayısıyla eğitim faaliyetleri
projemizde geniş bir yere sahip. Bölge halkının büyük ilgi gösterdiği en son
eğitimlerle projemizi bir adım ileri taşıdık. Proje tamamlanıncaya kadar Eğirdir
Gölü’nün geleceğini koruma altına almak amacıyla eğitim faaliyetlerimizi
sürdüreceğiz".
Her şey yedi renkli gölün geleceği için
Siemens ve WWF-Türkiye 'Yedi Renkli Göle Yedi Renkli Hayat' projesiyle,
Eğirdir Gölü’nde kirliliğin azaltılması, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması,
eko-turizmin geliştirilmesi, doğa dostu tarımın yaygınlaştırılması, sorunların
çözümünde yerel ortaklık oluşturulması, suyu kullananlar ve yönetenler için
eğitimler verilmesi ve akılcı doğal kaynak kullanımının sağlanmasını amaçlıyor.
Proje çevre alarmı niteliğindeki olumsuz gelişmelere dur demek ve Eğirdir
Gölü’nün gelecekte de var olabilmesi için farkındalık yaratmak açısından önem
taşıyor.
Alan ve hacim olarak Türkiye’nin ikinci büyük tatlı su gölü olan Eğirdir
Gölü, biyolojik çeşitliliği ile de en önemli sulak alanların başında geliyor.
Siemens ve WWF-Türkiye’nin Eğirdir Gölü’nün korunması için başlattığı işbirliği,
bilinenin aksine su zengini olmayan, su kaynaklarını kaybeden ve iklim
değişikliğinin etkilerini yoğun şekilde yaşayacak Türkiye’de sulak alanların
korunması için atılmış önemli bir adım oluşturuyor.
Bazı gün ve saatlerde değişik renklere büründüğü için halk arasında “yedi
renkli göl” olarak da bilinen Eğirdir Gölü, 487 kilometrekarelik alanı ve 4005
hektometreküp hacmi ile Türkiye’nin ikinci büyük tatlı su gölü. Sarp kayalıklar,
tepeler ve dağlarla çevrili olan göl, aynı zamanda Türkiye’nin ikinci büyük içme
suyu rezervi. Biyolojik çeşitliliği ile Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından
biri olan göl, Doğal Sit Alanı,Önemli Kuş Alanı ve İçme-Kullanma Suyu Koruma
Sahası. Ancak bunca önemli değerine rağmen Eğirdir Gölü, kirlilik ve su
seviyesindeki düşüş nedeniyle sahip olduğu doğal zenginliği her geçen gün
kaybediyor.
Tarımsal, endüstriyel ve evsel atıklar gölün su kalitesinde düşüşe ve
ciddi boyutlarda kirliliğe neden oluyor. Özellikle tarımsal üretimde kullanılan
aşırı gübre nedeniyle gölde fosfor ve amonyak düzeylerinde artış görülüyor, bazı
kısımlarda su kalitesi ikinci sınıf su kalitesine düşüyor. Bu durum, bölgenin
başlıca geçim kaynakları olan tarım, balıkçılık ve turizmi tehdit ediyor. Göl
çevresindeki bazı fabrikaların atıklarını göle bırakması nedeniyle ortaya çıkan
kirlilik, Kovada Gölü’ne akan suda toplu balık ölümlerine sebep oluyor. Aşırı
avlanma, göldeki balık çeşitliliğinde azalmaya ve ekonomik değeri olan su
ürünlerinin hızlı tükenişine de neden oluyor. Bilinçsiz kullanım ve tarımsal
sulama nedeniyle gölün su seviyesi son 30 yıl içerisinde 2,5 metre düşüş
gösterdi. Bu düşüş, Türkiye’nin elma üretiminin yüzde 20’sini sağlayan Eğirdir
Havzası’nı olumsuz etkiliyor.
Yaklaşık 2 yılda tamamlanacak ve tüm Siemens çalışanlarının desteği ve yöre
halkının katılımıyla sürdürülecek proje çerçevesinde kirlilik tespiti,
balıkçılık araştırması, yöre halkının çevre bilinci kazanması için eğitimler,
eko-turizmi destekleyici projeler gibi bir dizi çalışma gerçekleştirilmesi ve
aşağıdaki çalışmaların yapılması planlanıyor:
• Yapay sulak alan arıtımı ile bir köyde arıtım yapılması. Bu pilot çalışma
diğer köyler için örnek teşkil edecek. • Bir köye katı atık deposu
yerleştirilmesi ve katı atıklardan temizlenmesi. • Yaklaşık 250 çiftçiye doğa
dostu gübre ve tarım eğitimleri verilmesi. • 30 çiftçi Çıralı'ya götürülerek
doğa dostu tarım konusunda eğitilmesi. • Akılcı Doğal Kaynak Kullanımı
konusunda 400 kişiye eğitim verilmesi. • 300 balıkçıya sürdürülebilir
balıkçılık konusunda eğitim verilmesi. • Yerel halk için alternatif gelir
kaynakları (eko-turizm) sunulması. • Yürüyüş parkuru ve kuş gözlem kulesiyle
ilgili tüm gruplara ulaşılması. • Eko-turizm haritası ile tüm ilgi gruplarına
ve bölgeye gelen turistlere ulaşılması. • En az 40 kişiye yerel turist
rehberi eğitimi verilmesi. • Eğirdir'de yerel pansiyonculukla uğraşan
kişilerle işbirliği yapılması. • Yerel pansiyonculuk ve turist rehberi
eğitimi ile bölgeye katkı sağlanması. • Eko-turizmde çarpan etkisiyle
projenin daha geniş bir kitleye ulaşması.
|