Yavuz Hırsız gibi...
Bir süredir mahkeme kararı ile kapalı olan Bergama Ovacık Altın Madeni yine açıldı. Kapanmasından hemen sonra şirketin ve ilgili resmi kurumların madenin yeniden açılması için verdikleri ‘üstün’ çaba sonucunu verdi. Madeninin açılmasını hukuksuz bulanlara karşı, Koza yöneticilerinin saldırgan tutumu ise tepki topladı.
Bir süredir mahkeme kararı ile kapalı olan Bergama Ovacık Altın Madeni yine açıldı. Kapanmasından hemen sonra şirketin ve ilgili resmi kurumların madenin yeniden açılması için verdikleri ‘üstün’ çaba sonucunu verdi. Madeninin açılmasını hukuksuz bulanlara karşı, Koza yöneticilerinin saldırgan tutumu ise tepki topladı. 20 yıldır tartışılan maden, bir kez daha mahkeme kararlarına rağmen hukukçular tarafından ‘arkadan dolanma’ olarak tanımlanan işlemlerden sonra açıldı. Bergama’da mahkeme kararları, yöre halkının itirazları, çevre sağlığı ve canlı yaşamı bir kez daha görmezden gelindi. Öngörüleri gerçek oldu 20 yıldır gündemde olan, çeşitli kereler ad ve el değiştiren altın madeni için son süreç, Danıştay 6. Dairesi’nin bir kararı ile başlamıştı. Yüksek yargı, Ovacık Altın Madeni’nin işletilmesine esas oluşturan 27.08.2004 tarihli Nihai Çevresel Durum Değerlendirme Raporu ile verilen iznin yürütmesini durdurmuştu. Bu, madenin tamamen dayanaksız kalması anlamına geliyordu. Maden, kendisine tanınan yasal sürenin sonunda 28 Ocak tarihinde kapatılırken, bu, yöre halkı ve altın madenine karşı yıllardır mücadele eden çevreciler tarafından sevinçle karşılanmıştı. Kapatma kararı ile ilgili Bergama köylülerinin ‘Biz bu filmi çok gördük’ sözleri, kötümser bir ruh halinden öte, daha önce benzeri defalarca yaşanmış olaylara dayanıyordu. Hukuk devleti için bir yara Nitekim, şirket kapatma kararının hemen ertesi günü, altın madeninin yeniden açılabilmesi için yeni bir ÇED süreci başlattığı ve bununla ilgili resmi kurumlardan, ÇED halkın katılımı toplantısı için gün aldığı öğrenildi. Sanki hiç mahkeme kararı yokmuş gibi başlatılan bu yeni süreçte 14 Ocak’ta yapılan ÇED toplantısına Bergamalılar ve Kozaklılar katılmadılar. Halk bu toplantıya değil Bergama’da düzenlenen ‘gerçek’ halkın katılımı toplantısına katıldı ve bir kez daha yörelerinde siyanürlü altın madeni istemediklerini yineledi. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 18 Şubat 2009 tarihinde Ovacık Altın Madeni için yeni ÇED olumlu belgesi verilirken, madene İzmir İl Özel İdaresi de 20 Şubat 2009 tarihinde GSM ruhsatı verdi. ‘Soyguna karşı çıkacağız’ TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, 24 Şubat 2009 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, Bergama Ovacık Altın Madeni ile ilgili verilen yargı kararlarına karşı idarenin şirket lehine yaklaşımını eleştirerek, madene tanınan ayrıcalığın sona ermesini istemişti. Soğancı’nın bu açıklamalarına yanıt ise Genel Müdür Yardımcısı Hayri Öğüt’ten geldi. Öğüt, TMMOB’un yaklaşımını ‘marjinal grupların yöntemi’ olarak nitelerken, Soğancı’nın da istifasını istemekten geri kalmadı. Altıncı şirkete tepki yağdı Mehmet Soğancı ve TMMOB’a yönelik altıncıların saldırgan tutumu Odalar tarafından protesto edildi. Makine Mühendisleri Odası Başkanı Emin Koramaz yaptığı açıklamada, Koza Altın Şirketi’nin kendilerine onay vermeyen herhangi bir kuruma, yasal süreçlerin belirleyiciliğine, hukukun güvenilirliğine yönelik bilimsel tespit ve önerilere tahammülü olmadığını dile getirdi. Koramaz, “Ancak biz meslek odaları, yeraltı ve üstü zenginliklerimizin özelleştirilmesine; kamu yönetimi, imar, çevre, kültür ve turizmin rant alanlarına dönüştürülmesine ve bunların birer soygun kapısı haline getirilmesine karşı çıkmaya devam edeceğiz” dedi. TMOBB İnşaat, Çevre ve Jeoloji Mühendisleri Odaları da yaptıkları açıklamalarla Koza Altın İşletmeleri’ne tepki gösterdi. Odalar, yapılanı ‘yakışıksız’ olarak değerlendirip, kınadılar. Açıklamada, Koza şirketi ve yöneticileri, hukuk ve bilim tanımaz olarak nitelendirilerek, “Kendinizi ‘dokunulmaz’ hissetmeniz TMMOB ve odalarımızı eleştireceğiniz anlamına gelmez” denildi. |