EnerjiPort-SecurAjans tarafından düzenlenen Doğalgaz ve Elektrik Arz Güvenliği Zirvesi 2013'te konuşan Nihat Özdemir, elektriğin doğalgazdan daha kritik bir enerji türü olduğunu dile getirdi. Enerjinin güvenilir olarak sunulması için yedek güç bulundurmanın zorunluluğuna işaret eden Özdemir, ''Türkiye'nin 40 bin megavat olan tüketim ortalaması talebini 47-48 bin megavattan aşağı kurulu güçle karşılayamazsınız. Çünkü enerji talebi günün, haftanın ve yılın her anında farklılık gösteriyor'' ifadesini kullandı. Özdemir, enerjinin en önemli konusunun tüketimdeki talep tahminlerinin doğru yapılması olduğunu vurgulayarak, bu konudaki hataların sektörü büyük zarara uğratacağını savundu. Türkiye'nin enerji talebindeki artışın altını çizen Özdemir, ''Türkiye'nin, yatırımlarının bu tempoda devam etmesi durumunda, 2016-2017 yılındaki enerji talebini karşılayabilmesi mümkün değil'' diye konuştu. Özdemir, enerjinin üretiminin kolay olmadığında da değinerek, EPDK'nın verdiği lisansların yüzde 15'inin tamamlanabileceğini düşündüklerini vurguladı. Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılayabilmesi için, finansal gücü yüksek, uzun vadeli stratejileri olan şirketlerin sektörde yalnız başına yer alarak değil, yabancı ortaklarla yatırım yapması gerektiğini belirten Özdemir, ancak bu şekilde ihtiyacın arzının sağlanabileceğini kaydetti. Avrupa'nın 250 milyar dolarlık gazını Türkiye taşıyacak Türkiye Doğalgaz Dağıtıcıları Birliği Derneği (GAZBİR) Başkanı Mehmet Kazancı da Türkiye'de doğalgaz konforuna alışıldığını, bu noktadan geri adım atılmayacağını söyledi. Avrupa'nın bugün 500 milyar metreküp gaz tükettiğini vurgulayan Kazancı, ''Avrupa'nın gaz talebi 750 milyar metreküpe çıkacak. Avrupa'nın bu ihtiyacının hepsini Rusya'dan alması mümkün değil'' diye konuştu. Avrupa'nın, ihtiyaç duyacağı fazladan 250 milyar metreküplük doğalgazı, Irak, Suudi Arabistan ve Katar'dan temin etmesi gerektiğine değinen Kazancı, ''Avrupa'ya gidecek olan fazladan 250 milyar metreküplük gaz Avrupa'ya Türkiye üzerinden geçmek zorunda'' ifadesini kullandı. Kazancı, bu noktada Türkiye'nin transit ülke olacağını belirterek, geçecek gaz borularının aynı zamanda Türkiye'nin doğal deposu olacağına dikkati çekti.
Doğalgaz depolama tesislerinin önemine de değinen Kazancı, bazı Avrupa ülkelerinin, kullanımlarının yüzde yüzünü karşılayacak seviyede doğalgaz depolarına sahip bulunduğunu, Türkiye'de ise bu rakamın yüzde 8 olduğunu söyledi. Kazancı, nükleer santral yapmanın Türkiye için olmazsa olmaz olduğunu dile getirerek, ''Santrali yapmak için şartları zorlamak gerekir, dünyanın en ucuz enerjisi nükleer. Avrupa ve Amerika da bu sebeplerden dolayı nükleer santraller kurdu'' dedi. Yıllık 4-5 bin megavatlık yatırım gerekiyor Elektrik Üreticiler Derneği (EÜD) Başkanı Önder Karaduman da kamunun elektrik üretimindeki ağırlığının devam ettiğini vurguladı. Serbestleşme sürecinde özel sektörün payının bugün yüzde 40'lara yaklaşmasının bu konudaki sürecin yavaş gittiğinin göstergesi olduğunu vurgulayan Karaduman, özelleştirme süreçlerine sadece gelir odaklı yaklaşılmamasını, firmalarda ''know-how'' aranması gerektiğini ifade etti. Karaduman, enerji arz güvenliğiyle ilgili endişelerin devam ettiğine de dikkati çekerek, ''Arz güvenliği riskinin minimize edilmesi için yıllık bazda 4-5 bin megavatlık yatırımların devam ediyor olması gerekiyor' diye konuştu. Önder Karaduman, ayrıca doğalgaz santralleri için daha uygun yerlerin belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
|