STRONG>Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, mali kurala ilişkin,
"Mali kuraldan şunu anlıyorum; 'ben devlet olarak kamu yönetimimi, borçlanmamı
buna göre idare edeceğim, ayağımı yorganıma göre uzatacağım'. IMF de yapsa yapsa
bunu yapacaktı" dedi.
Özince, Yassı Çelik İthalat, İhracat ve
Sanayicileri Derneği (YİSAD) tarafından düzenlenen ''Yassı
çelik sektörü ve Türkiye ekonomisi'' konulu toplantıda yaptığı
konuşmada, Türkiye'de ekonomik performansın güveni artırdığını vurguladı.
Ülkenin ayağını yorganına göre uzatmak
durumunda olduğunu ifade eden Özince, ''Mali kuralla ilgili formül... Mali
kuraldan şunu anlıyorum; 'ben devlet olarak kamu yönetimimi, borçlanmamı buna
göre idare edeceğim, ayağımı yorganıma göre uzatacağım.' Bu çok güzel bir şey.
IMF de yapsa yapsa bunu yapacaktı. Türkiye Cumhuriyeti devleti 'mali kural
olarak hedeflerimi koydum' diyor'' şeklinde konuştu.
Avrupa'daki bankaların sıkıntılarına işaret
eden Özince, ''Bu kadar Avrupa bankası sıkıntıya girerken ne yapacaklar?
Aralarından birkaç tanesi kredilerini geri çağırırsa, bu durum reel sektörlerine
sıçrayacak. Reel sektörde bazı büyükler şöyle böyle gidiyordu. Onlar ne yapacak?
Kimisi fabrikasını Doğuya, kimisi Güneye taşıyacak. Belki bazıları da geniş iç
pazar var diyerek Türkiye'ye getirecek'' yorumu yaptı.
"Spekülasyonun Yasaklanması
Lazım" Konuşmasının ardından soruları
da yanıtlayan Özince, dolar ve avroya ilişkin bir soruya ''Şu anda dolar biraz
daha güçlü görünüyor. Avrupa'daki, avrodaki itibar problemi nedeniyle... Avrupa
Merkez Bankasının kendi alanındaki bütün güçsüzlerin, sıkıntıda olanların
arkasında olduğuna inandırması lazım. Bu da pek kolay değil'' yanıtını verdi.
''Çin'de kriz olur mu?'' sorusunu ise Özince, ''Bu biraz zor görünüyor.
Çin'de krizi pek ummadığımı, olursa da bize pek yaramayacağını düşünüyorum''
diye yanıtladı. Ersin Özince, dünya finans piyasalarındaki gelişmelere
ilişkin bir soru üzerine de şunları kaydetti:
''Finans denilen sektörün aldığı son durum, tamamen bir kumarhane mantığıyla
spekülatif amaçlı... Bu, dünyanın başına krizi ördü. Öylesine kombine bir sistem
ki mortgage piyasalarında reyting ajanslarının 3A verdiği şirketler tepetaklak
gitti. Biz hayatımızda iki tane A'yı yan yana göremedik. Gerçekten de
spekülasyonun yasaklanması lazım. Almanya ne yaptı? Açığa çıplak satışı
yasakladı. Bu, iskambilden kule gibi... Bunun altını görmek gerekiyor. Sadece
finans değil sermaye piyasalarıyla ilgili birçok işin aldatmaca üzerine kurulu
olduğu açık. Yaşananların hepsi insanlık adına skandal. Finans sektörü bu değil.
Finans sektörü bu olmadığı için Türkiye kurtuldu.''
“Sular Durulduktan Sonra Konsolidasyon Devam Eder”
Ereğli Demir Çelik Fabrikaları T.A.Ş.
(ERDEMİR) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz
Özgen de Türkiye'de sektörün geçen yıl yüzde 5,6 küçülmesine rağmen
durumunu muhafaza edebilen, pozisyonunu koruyabilen bir yapıda olduğunu dile
getirerek, Türkiye'nin 2009'da dünyada on birincilikten onunculuğa yükseldiğini
söyledi. Dünyada çelik sektörünün gelişimine
işaret eden Özgen, ''Birleşmelerin ve konsolidasyonların devam ettiğini
görüyoruz. 1988 yılında ilk 15 üreticinin yüzde 24'lük payı varken, 2008'de 15
üreticinin dünya üretimindeki payı yüzde 36'ya yükseliyor. Konsolidasyonların ve
birleşmelerin devam edeceği inancını taşıyorum. Sular durulduktan sonra'' diye
konuştu. Türkiye'nin 2009 yılı toplam yassı
mamul ithalatının 4 milyon 900 bin ton olduğunu hatırlatan Özgen, 2010'un ilk
çeyreğinde 1 milyon 700 bin ton ithalat yapıldığını, dolayısıyla böyle devam
ederse 6 milyon tonu geçmesi, 7 milyon tona varacak bir durumun ortaya
çıkabileceğini kaydetti. Oğuz Özgen, ''Güneyde
çok modern ve dev bir tesis doğuyor. Bugüne kadar yapılan harcamalar 3 milyar
dolar. Bu yıl da dahil 2011, 2012 yılına dair harcamalar ise tamamlanacak
yatırımlar nedeniyle 800 milyon dolar'' dedi.
“Gözümüzü Çıkarmasınlar, Şevkimizi
Kırmasınlar” YİSAD Başkanı
Mustafa Açıkalın da 2008 krizinde sektörün itibarını koruduğunu
vurgulayarak, ''Krizde YİSAD'ın firesi yüzde 2-3 civarındadır. Yassı çeliğin de
krizde firesi taş çatlasa yüzde 5'dir'' dedi.
Yassı çelik içinde
''korkunç ihracatçı ordusu mevcut'' olduğunu ifade eden Açıkalın, şöyle konuştu:
"Bu arkadaşlarımızı zapt etmemiz, rapt etmemiz mümkün değil. Arkadaşlar
haritada benim bilmediğim yerlere mal satıyorlar. Bundan dolayı rekabetten
dolayı en ufak bir endişem yok. İmalatçılarımız, yerli imalatçılarımız bizlerle
paylaşmayı ve bizlere kazandırmayı lütfen ilke edinsinler. Bu bir espridir,
gözümüzü çıkarmasınlar, şevkimizi kırmasınlar. Biz illa ki önce kendi ülkemiz
için çalışırız." (AA)
|