Yalıtım ve sürdürülebilirlik konusunda sorularımızı yanıtlayan İzocam Teknik Pazarlama Uzmanı Zahide Türkan Subaşı, iklim değişikliğine dikkat çekerek, "Küresel ısınma ve sera gazının etkilerini azaltmak için öncelikle atmosfere ve çevreye verdiğimiz zararı en aza indirmeliyiz. Yalıtımın önemi de bu noktada karşımıza çıkıyor" diye konuştu.
- Yalıtım ve sürdürülebilirlik konularını bir arada ele aldığımızda, yalıtımın bu konuda ne gibi somut katkıları olduğunu aktarabilir misiniz?
Türkiye zengin yenilenebilir enerji kaynaklarının varlığı ve bugüne kadar değerlendirilmemiş enerji verimliliği potansiyeliyle düşük karbon ekonomisinin en önde gelen ülkeleri arasında yer alabilir. Konutlarda ve sanayide enerji verimliliğine yönelik yapılan yalıtım gibi uygulamalar bu alanda salım azaltım hedefine uygun mekanizmalarla hızla ilerleyebilir. Küresel ısınma ve sera gazının etkilerini azaltmak için öncelikle atmosfere ve çevreye verdiğimiz zararı en aza indirmeliyiz. Bireyler, kurumlar, sektörler ve sanayi karbon ayak izini azaltmalı. En önemlisi de enerjide tasarruf etmemiz ve bunun için de evlerden başlayarak temiz enerji kullanmalıyız. Yalıtımın önemi de bu noktada tüm etkileyiciliğiyle karşımıza çıkıyor. Yazın serinlemek için kullanılan klima kış aylarında ise ısınmak için kullanılan doğalgaz ile sağlanan ortamları uzun süreli kılmak ancak yalıtımla olabilir. Bu nedenle binaları enerji tasarruflu hale getirmeli, enerjiyi verimli kullanmalı, yaşam tarzımızı ve davranışlarımızı değiştirmeliyiz.
İzocam yalıtım ile karbon salımlarının azaltılabileceğine ve doğanın korunmasına katkı sağlanabileceğine her platformda değiniyor ve gündeme getiriyor. Isı yalıtımı, atmosfere salınan karbon salımını büyük ölçüde azaltıyor. İklim değişikliği dünya var olduğundan beri gerçekleşiyor. Ancak günümüzde iklim geçmiştekinden bin kat daha hızlı gelişiyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliğine insanlar neden oluyor. Sanayi devrimiyle birlikte fosil yakıtların kullanılmaya başlaması, atmosferdeki sera gazını hızla arttırıyor. Oysaki hepimizin hayatı doğal kaynaklara bağlı ve bu doğal kaynaklar sonsuzluğa sahip değil.
200 milyon ton petrole eşdeğer enerji tasarrufu
50 yıl boyunca 200 milyon ton petrole eşdeğer (TEP) enerji tasarrufunun gerçekleşmesine katkıda bulunduk. Bu sayı 1,6 milyon depo benzine ve 80 yıllık petrol üretimimize eşdeğer. Kurulduğumuz günden bu yana ürettiğimiz tüm yalıtım ürünleriyle 650 milyon ton CO₂’in atmosfere salımını önlemiş bulunuyoruz. Ülkemiz ekonomisine ise ürettiğimiz ürünlerle 50 yılda, -güncel yakıt fiyatları ile - 110 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağladık.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2011 yılında yayımladığı İklim Değişikliği Eylem Planı’na göre; sera gazı salımları 2011 yılında,1990 yılına oranla yüzde 124 artış göstererek 422 milyon tona ulaştı. En önemli çevresel gündem maddelerinden olan iklim değişikliği sürdürülebilirliğin önemini de ortaya koyuyor. Bir şeyi sürdürülebilir kılmak onun devamlılığını korumak ve tüketim miktarına dikkat etmek anlamına geliyor. Bu nedenle de yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek bu alana yatırım yapmak ve mevcudu da korumak gerekiyor.
Türkiye’ye baktığımızda 2014 yılında enerji hammaddeleri ithalatına yaklaşık 55 milyar dolar ödendiğini görüyoruz. Ülkemiz tüketilen enerjinin yaklaşık dörtte üçünü dışarıdan ithal ediyor. Enerjide aşırı dışa bağlılığı azaltmanın en önemli yolu ise kalın yalıtım uygulamalarından geçiyor. Ülkemizde “kalın yalıtım” bilincinin yaygınlaşması ve bölgelere göre en iyi sonucun alınabileceği uygulamaların yapılması gerekiyor. Öyle ki Türkiye’deki mevcut konut stoğunun neredeyse %75’i TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmamış ya da yalıtımsız. Ülkemizde TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’ndaki sınır değerler doğrultusunda belirlenmiş olan ısı yalıtım kalınlıklarını daha da artırmak, binaların uzun dönem enerji verimliliği sağlayacağını söylemek doğru olur.
- 16. İzocam Öğrenci Yarışması'nın sektöre getirisi nedir?
İzocam sosyal sorumluluk bilinciyle hayata geçirdiği projelerle sektörün gelişimine de katkı sağlıyor. İzocam Öğrenci Yarışması da bu projelerin başında geliyor. İzocam, üniversite öğrencileri arasında yalıtım bilincinin gelişmesi, disiplinler arası birlikte çalışabilme ve yetenek gelişimi amacıyla 1999 yılından bu yana her yıl “İzocam Öğrenci Yarışması”nı düzenliyor. Bu yıl 16.’sı düzenlenen yarışma, ‘Bir Senaryo Bir Proje’ başlığıyla gerçekleştiriliyor.
İki aşamadan oluşan yarışmada öğrenciler, Beyaz Rusya’nın başkenti Minsk kenti için ‘sosyal ve iklimsel bağlamda sürdürülebilir ve çoğaltılabilir bir yerleşim’ senaryosu oluşturacak. Senaryosu beğenilen ekipler ikinci aşamada fikirlerini mimari projeye dönüştürecekler. Jürinin değerlendirmesinden geçen ve dereceye giren birinci proje 8 bin, ikinci proje 6 bin ve üçüncü proje 4 bin TL ödül ve uluslararası finalde ülkemizi temsil etme hakkı kazanacak.
Öğrenciler yarışma sayesinde, hem diğer ülkelerdeki öğrenci ve öğretim görevlileri ile tanışma hem de bulundukları ülkenin mimari yapısını, coğrafyasını ve tarihi eserlerini görme fırsatı bulacaklar.
İzocam Öğrenci Yarışması ile sektöre daha donanımlı, yalıtım konusunu özümsemiş ve daha bilinçli sektör profesyonelleri yetiştirilmesine katkı sağlıyoruz. Yarışmaya katılan öğrencilerin her biri yalıtım konusunda deneyimli ve bilgi birikimine sahip olarak iş hayatına adım atıyorlar.
Jüri üyelerinin yarışmayla ilgili yeni süreci değerlendirdiği habere ulaşmak için tıklayınız.
Yarışmayla ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
|