Hava kalitesi yüksek ofiste rapor alanların oranı yüzde 35 azalıyor
Uluslararası standartlara uygun tasarlanmış havalandırma sistemlerine sahip çalışma mekanlarında çalışan personelin üretkenliğinin durumdan duruma değişmekle birlikte, ortalamada yüzde 8 ila 11 arasında iyileşmesi öngörülmektedir. Ayrıca hava kalitesi yüksek mahallerde çalışanların raporlu olma oranlarının yüzde 35'e varan oranda azaldığı yapılan araştırmalarda gözlemlenmiştir. Hava kalitesini belirleyen etkenler arasında mahallere verilen taze hava miktarları, iç mekanlarda kullanılan halı, mobilya, boya, kaplama v.b. malzemelerin hava kalitesine etkileri, kirli ve koku üreten mekanların egzost seviyeleri gibi konular örnek gösterilebilir.
Termal konfor eksikliği performansı yüzde 6 düşürüyor
Son yıllarda iklimlendirme sistemlerinin gelişmesiyle termal konforun sağlanması önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Termal konfor tanımı altında, hava sıcaklığı, ortam mahal sıcaklıkları, hava hızı, nem ve kontrol edilebilirlik gibi konular incelenmektedir. Ortam hava koşullarının çok sıcak veya çok soğuk olması durumlarında yapılan araştırmalarda yüzde 4 ila yüzde 6 arasında performans düşüşleri gözlemlenmektedir. Yine iklimlendirme sisteminde kullanıcı kontrolünün olduğu durumlarda, toplam üretkenlikte yüzde 3'e varan bir artış gözlemlenmiştir.
Levent 199 PlazaYeterli gün ışığı ile uyku kalitesi de yükseliyor
Ofislerde aydınlatma birçok açıdan önemlidir. İyi tasarlanmış bir aydınlatma sistemi, estetik getirilerinin yanında yapılan işin kalitesini arttıracağı gibi, konfor, beden ve ruh sağlığı açısından pozitif etkiler sağlayacaktır. Ayrıca günışığı miktarının arttırılması, yine kullanıcı konforunu arttıran aynı zamanda iyi hesaplandığı takdirde enerji verimliliğine pozitif etkisi olan bir stratejidir. Standartlara uygun tasarlanmış, yeterli günışığı alan ofislerde çalışanların uyku miktarlarının ve kalitesinin daha yüksek olduğu, ortalama da 46 dakika daha fazla uyudukları; yine iyi aydınlatılan ve yeterli günışığı alan ofislerde sağlık sorunlarıyla devamsızlıkların yüzde 6,5 civarında azaldığı gözlemlenmiştir. Bu noktada cam ve cephe tasarımı önem kazanmaktadır. Özellikle açılabilir pencere seçimleri dikkatli yapılmalı, konfor oluşturmaya çalışılırken; enerji israfı, gürültü ve termal konfor sorunları ortaya çıkmamalıdır.
Akustik konfor: Aşırı gürültü, verimliliği yüzde 60 azaltıyor
Beyaz yaka çalışanların yoğun bulunduğu alanlarda, beyin gücüne dayalı üretimin yapıldığı ofislerde, akustik konfor ihtiyacı, çalışan verimliliğinin arttırılması için olmazsa olmazlardan biri haline gelmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, istenmeyen gürültülere maruz kalındığında ofis alanlarında üretkenlik % 60’a varan oranlarda azalmaktadır. Ofis alanlarının tasarımı yapılırken akustiği etkileyecek, açılabilir pencereler, cephe sistemleri, cihaz seçimleri, mekanik ekipmanlar ve lokasyon gibi konular mutlaka gözönünde bulundurulmalıdır.
İç mekan tasarımı stresi yok ediyor
Günümüzde ofislerde yoğunluk, mahremiyet, sessiz çalışma koşullarının sağlanması gibi konfor ve üretkenliği etkileyen konular ofis iç mekan tasarımı ve yerleşimini ön plana çıkarmıştır. Ofis kullanım yoğunluklarının azaltılması için esnek çalışma yöntemleri, evden çalışma gibi stratejiler uygulanmaktadır. Ayrıca ofis binalarında aktif tasarım, yani çalışanların hareketliliğine arttıran, saatlerce masa başında oturmalarının getireceğin negatif etkileri azaltan, yürüyüş imkanı veren ofis tasarımları önem kazanmaktadır.
Ofislerin içerisinde çalışanların sosyalleşebileceği alanların oluşturulması da yine stres ve yabancılaşma (alienation) gibi negatif etkileri azaltabilecek stratejilerdendir. ABD’de büyük bir bankanın ofislerinde ve çağrı merkezlerinde yapılan çalışmalara göre, sosyal alanlarda yapılan iyileştirmeler sonucu, iş yerine ve çalışma arkadaşlarına olan bağımlılıkta (cohesion) yüzde 18 artış gözlemlenmiştir. Ayrıca stres seviyesinde yüzde 6 ve işten ayrılmalarda yüzde 12 oranında azalma görülmüştür.
Yine Y kuşağına yönelik yapılan araştırmalarda, çalıştıkları ofislere ait sıra dışı bir yerleşimin (fit-out) üretkenliğini artıracağını söyleyenlerin oranı yüzde 69 civarındadır
Manzara psikoloji etkiliyor
Yapılan araştırmalarda, ofislerde uzun süre ekrana bakarak çalışanlarının yaşadığı fiziksel ve ruhsal olumsuzlukların azaltılması için bazı tasarım stratejileri ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında manzaraya erişim, oturdukları yerden dışarıyı görebilmeleri ve ofis ortamındaki doğal ortama ait kat bahçeleri, yeşil alanlar, ağaçlar, bitkiler gibi öğelerin etkisi sayılabilir. Burada bölgesel tasarım stratejileri, günışığından faydalanma, doğal havalandırılan alanlar ve yerel bitkiler gibi konular ön plana çıkacaktır.
Lokasyon ve ulaşım kolaylığı devamsızlığı azaltıyor
Merkezi lokasyonlarda bulunan ofisler, toplu taşıma, yürüme yolları ve bisiklet gibi alternatif ulaşım sistemlerinin kullanılabilmesini teşvik ettiği için önemlidir. Ayrıca ofis çalışanlarının günlük ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılayabilecek sosyal donatılara yakın olmaları, üretkenliklerini ciddi oranda etkilemektedir. Bu kapsamda yapılan bir araştırmada ofis binasında bulunan çeşitli imkanların devamsızlıkları yüzde 68 oranında azalttığı tespit edilmiştir.
|