Van Gölü Kuraklık Nedeniyle...
Kuraklık Van Gölü'nde Binlerce...
Van Gölü, Zeminindeki Kirlilikten...
Van Gölü'nün Zemininden 400...
Van Gölü Çevreci Projelerle...
Van Gölü Sahilinden 45 Ton Çöp Toplandı
Van Gölü Sahil Bandı Projesi Başlatıldı
Van Gölü'ndeki Kirliliğe Çözüm...
Van Gölü Kıyıları Yapılaşmaya Açıldı
Van Gölü'nün Çekilmesiyle...
Van Gölü Kıyılarında 24 Bin...
Van Gölü'ndeki Çekilme Ciddi...
Van Gölü Kıyısındaki Mikrobiyalitler Turizmde Yeni Rota Oluşturabilir
İklimsel değişiklikler ve kuraklık nedeniyle suyun çekildiği Van Gölü'nde ortaya çıkan, "su altı peribacaları" olarak nitelendirilen dikitlerin (mikrobiyalit) turizme katkı sağlaması bekleniyor.
Van Gölü'ne en uzun kıyısı olan Bitlis'in Adilcevaz ilçesi sınırlarındaki sahil şeridinin farklı noktalarında suyun çekilmesiyle ortaya çıkan ve boyları 10 ila 50 santimetre arasında değişen mikrobiyalitler dikkati çekiyor. Oluşumu binlerce yıl süren ve daha önce suyun altında görülebilen dikitler, bilim insanlarının yanı sıra doğaseverlerden ve fotoğraf tutkunlarından da ilgi görüyor. Bilimsel çalışmalara konu olan, fotoğraf meraklılarının karelerini süsleyen mikrobiyalitlerin, bölge turizmine kazandırılması planlanıyor. "Oluşumları binlerce seneyi bulabiliyor" Dünyanın farklı yerlerinde oluşan mikrobiyalitlerin en güzel örneklerinin Van Gölü'nde görebileceğini dile getiren Dölek, şöyle konuştu: "Jeosit ya da jeomorfosit olarak değerlendirilebileceğimiz bu yapılar, doğa turizmine merak duyan ve özel ilgi alanı doğa turizmi olanlara tanıtılarak bölge turizmine katkı sağlanabilir. Van Gölü'nün oluşumunda volkanik olaylar etkin. Volkanik olaylarla Van Gölü'nün ekolojik koşulları içinde yaşayan canlılar, volkanizma sonucu çıkan malzemelerle birleşerek bu çok özel ve ilginç şekilleri meydana getirebilmektedir. Oluşumları binlerce seneyi bulabiliyor. Van Gölü'ndeki seviye değişimleri önemli. Bunun takip edilmesi çevrede yaşayan insanlar için önem arz ediyor. Suların çekilmesiyle ortaya çıkan bu şekiller, özellikle bölgeye turizm çekiciliği kazandırmak ve destinasyon alanları oluşturmak adına önemli çünkü bunlar oldukça nadir şeyler." Bu yapıların tanıtılarak görsellerle desteklenmesiyle bölgedeki turizmin çeşitliliğinin artırılabileceğine işaret eden Dölek, "Dünyada turizm trendleri değişmeye başladı. Artık insanlar sunulan paket turizm yerine kendi özel ilgi alanlarına bağlı olarak değişik destinasyonları aramakta ve onlara yönelmektedir. Bu mikrobiyalitler, Van Gölü ve çevresinde tarihi ve doğal diğer oluşumlarla entegre edilerek bir turizm rotası oluşturulabilir." dedi. "Master planıyla bölgeye dikkat çekilebilir" Şimdiye kadar sadece dalgıçların görüntüleyebildiği Van Gölü mikrobiyolitlerini artık sahillerde görmenin mümkün olduğunu ifade eden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son yıllardaki kuraklık ve yağış azlığından dolayı suların çekilmesiyle değişik boylardaki mikrobiyolitleri, Van Gölü sahilinin farklı noktalarında görebiliyoruz. Van Gölü'ndeki bu yapıların dünyanın en büyükleri olması dolayısıyla tanıtılması, turizmin ilgisinin havzaya çekilmesi, bölgenin kalkınması ve gelişmesi noktasında önem arz ediyor. Bu eşsiz güzelliğin tanıtımı konusunda çalışma yapıyoruz. Yurt içi ve yurt dışından bize ulaşan turistlere havzadaki önemli doğal oluşum olan bu yapıları görmelerini öneriyoruz." Eşsiz güzellikteki Van Gölü mikrobiyolitlerinin yeterince tanıtılmadığını dile getiren Özel, ilgili kurumların, dalgıç dernekleri, tur operatörleri, belediyeler ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla hareket ederek hazırlanacak master planıyla bölgeye dikkat çekilebileceğini sözlerine ekledi. "Dünyada eşi benzeri olmayan mikrobiyalitlere sahibiz" "1993'de ilk kez tespit ettiğimiz mikrobiyalitlerin üzerinde dalış yaparak çektiğimiz görüntüleri paylaşıyorduk ama bugün herkes bunları çekebiliyor çünkü su çekildiği için ortaya çıktılar. Dünyada eşi benzeri olmayan mikrobiyalitlere sahibiz. Bunlar bizim için çok önemli ve değerli. Bunlar korunursa Van Gölü havzasındaki bütün şehirlerin kaderini değiştirebilecek yapıya sahip. Bunları turizme kazandırmak için çaba gösteriyoruz." |