“Validebağ Korusu Nasıl Korunmalıdır?”...
Mimarlar Odası: Validebağ...
Validebağ Gönüllüleri: Koruda...
Validebağ Korusu Yapılaşmaya Açıldı!
Validebağ için Acil Müdahale Planı
Validebağ Korusu'na Bir İnşaat Daha!
Validebağ'a Otopark Yapmak...
Validebağ’da Sona Gelindi
Biri Şu Dereyi Temizlesin Artık!
Bir Yılda 8.2 Milyon Metrekareye...
Validebağ'da Son Söz Söylendi
Validebağ Korusu Deresi Çok Pis
Validebağ'daki Cami İnşaatı...
Validebağ Savunması Tek Tek Ağaç Sayacak
Validebağ Camisi, TOMA’nın...
Validebağ'da Cami İnşaatı Yükseliyor
Validebağ Korusu'nda Köpük Endişesi
Validebağ'ın Yanına Özel Hastane...
Yönetim Kurulu Validebağ'da Toplandı
Kadınlardan Validebağ'da Süpürgeli...
Validebağ için Yürüdüler!
Mimarlardan Ortak Validebağ Açıklaması!
Validebağ için Yürüdüler
Validebağ'da Çadırlar Kaldırıldı
Validebağ Sakinleri Mahkemenin...
Topbaş'tan Validebağ Açıklaması
İşte Validebağ'da İnşaa Edilmesi...
“Validebağ'da Uzlaşma Yok”
İşte Validebağ'ın 200 Yıllık Tarihi
Validebağ Deresi Kirletiliyor, Önlem Alınmıyor
Validebağ Gönüllüleri, Çevre Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası Validebağ Korusu’ndaki derenin kirletilmesinin koruda yaşamı yok edeceğine dikkat çekti, belediyenin korudaki rant kaygısıyla kasıtlı olarak önlem almadığını söyledi.
Bianet'ten Yüce Yöney'in haberine göre, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi ve Validebağ Gönüllüleri Derneği Validebağ Korusu’ndaki atıksu tehdidiyle ilgili olarak uyardı.
Validebağ Korusu Deresi’ndeki incelemelerde, atıksuyun kaynak noktasına doğru yaklaşıldığında kirletici konsatrasyonların artmakta olduğunun tespit edildiği ve katı maddelerin dere boyunca çöktüğü belirtildi. “Zamanla katılaşan bu kirleticiler dereyi geri dönüşü olmayan bir duruma götürmektedir.” Yasaya aykırı ÇMO’nun İstanbul ofisinde yapılan basın toplantısında verilen bilgiye göre, dereye atıksular hiçbir önlem alınmadan deşarj ediliyor. Yasaya ve sağlık normlarına göre, atıksuların kanala bağlanması gerekirken yüzlerce konut arasından geçirilerek dereye veriliyor. Kirliliğe neden olan ve çevredeki canlılar için yaşamsal tehdit oluşturan bu durum “Yüzeysel Su Kalitesi Yönetim Yönetmeliği’nin ‘Yüzeysel suların biyolojik, fiziko-kimyasal ve kimyasal açıdan kalitelerinin korunması maksadıyla her türlü atık ve artık, mevcut su kalite durumunu ve ekolojisini bozacak şekilde alıcı su ortamına bırakılamaz’ maddesine aykırı. Yaşam yokolacak ÇMO’nun dereye dair inceleme raporunda, dere yatağı boyunca bitki örtüsünün fazlalığına dikkat çekilerek kirlenmenin anaerobik mikroorganizmalar gelişmesine neden olacağı, bunun da canlı yaşamını tehdit edeceği vurgulandı. Ayrıca dereyi içme suyu olarak kullanan canlıların da ya bu ortamdan uzaklaşmak zorunda kalacağı ya da yokolacağı belirtildi. “Mücadeleye devam” Toplantıda Validebağ Korusu’na yönelik rant saldırılarının çeşitli kanallardan artmakta olduğuna dikkat çekilirken çevrecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının mücadeleyi sürdürmekte kararlı oldukları da dile getirildi. “Validebağ Korusu’nu bir bütün olarak incelediğimizde korunun üzerinde diğer yaşam alanlarımızın üzerinde olduğu gibi bir oyun oynandığı görülmektedir. “Ekolojik yaşam alanlarının sermayenin keyfi davranışlarına bırakılması ve bu durumu yönetmelikleri uygulayıcıların görmezden gelmeleri kabul edilemez.” İSKi harekete geçmiyor Toplantıda konuşan ÇMO’dan Cevahir Akçelik Validebağ Korusu ve deresiyle ilgili hem çevre sakinlerinin hem ilgili kurumların defalarca başvuruda bulunduklarını ancak sonuç alınmadığını anlattı. Akçelik dereye yeni bir analiz daha yapacaklarını da ekledi. Validebağ Gönüllüleri’nden Arif Belgin de kanalizasyonun senelerdir dereye aktığını, resmi şikayetlerle durumun yetkililere bildirildiğini ama İSKİ’nin (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) önlem almadığını teyid etti. Kirleten inşaatlarla teker teker görüşüldüğünü ancak hepsini suçu birbirine attığını söyledi. Belgin ayrıca son yedi aydır dereye beton atıklarının karıştığına da değinerek suda artık köpüklenme başladığını bildirdi. Rant alanı Mimarlar Odası’ndan Sami Yılmaz ise Validebağ Korusu’nun tarihini aktarırken 1980’lerden başlayarak iktidarların gözünün bu alanda olduğunu söyledi. Koruyu korumak için 1990’larda yükselen müc”adelenin başarısına dikkat çekerek korunun 1996’da 1. derece SİT alanı ilan edildiğini hatırlattı. İSKİ’nin bugün dereyle ilgili yaşanan sorunu rahatlıkla çözebileceğine dikkat çeken Yılmaz, mesenlin koru alanının AKP iktidarı tarafından büyük bir rant alanı olarak görülmesinden kaynaklandığını anlattı. |