br >
Türkiye Seramik Federasyonu (SERFED) Başkanı Zeynep Bodur
Okyay
Türkiye Seramik Federasyonu (SERFED) Başkanı Zeynep Bodur Okyay, ''Türkiye
İnşaat Malzemeleri Sektör Görünüm Raporu''nun tanıtım toplantısında yaptığı
konuşmada, Türkiye'nin üretimdeki yetkinliğini pazarlamada ve marka yaratmada da
göstermesi, uluslararası arenaya daha fazla örnek çıkarmak gibi büyük hedeflere
sahip olması gerektiğini bildirdi.
Türkiye'nin inşaat malzemeleri sektöründe sürdürülebilir rekabet gücüne
ulaşması için üretim odaklılıktan teknoloji odaklılığa geçiş yapmasının şart
olduğunu vurguladı. Artan müşteri beklentilerinin yanı sıra çevre,
sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konularının da inovasyon ve Ar-Ge'ye
odaklanılmasını zorunlu kıldığını ifade eden Okyay, ''Türkiye'nin inovasyon
kabiliyetinin artırılması için iki önemli adımın atılması gerekmektedir.
Bunlardan birincisi alanında öncü global firmaların Ar-Ge merkezlerini
Türkiye'ye kaydırmaları ve Türkiye'yi bir Ar-Ge üssü olarak kullanmalarının
sağlanmasıdır'' diye konuştu.
İnşaat sektörünün en önemli ayırt edici özelliğinin hem üretimi hem de
hizmeti içermesi olduğunu belirten Okyay, etkin çözümlerin geliştirilmesi için
tasarımdan üretime, satıştan inşaya kadar değer zincirinde yer alan tüm
bileşenlerin sürecin içinde yer almasının sağlanmasının başarıda kritik rol
oynayacağını ifade etti.
Okyay, inovasyonun yanı sıra sektörün rekabet gücünü artıracak kritik
konulardan birinin de markalaşma olduğunu, sektörde büyük hacimlerin uygun
fiyatlarda sunularak pazardan pay alınması anlayışının artan rekabet ve yükselen
maliyetler karşısında artık sona erdiğini söyledi.
Satın alma kararında etkili kişilerin sağlık, güvenlik, enerji verimliliği,
çevre ve sürdürülebilirlik konularında bilinç seviyesinin yükseldiğini, inşaat
malzemelerinde farkındalık seviyesinin de giderek arttığını belirten Okyay,
markalaşma konusunda şu görüşleri dile getirdi:
''Unutulmamalıdır ki müşterilerimiz için artık fark yaratacak olan kurumun ve
ürünün tüm değerlerinin ifadesi olan markadır. Çevre ülkeler arasında model ülke
konumunda bulunan Türkiye'nin uluslararası marka yaratma zorunluluğu vardır.
Ülkemizin üretimdeki yetkinliğini pazarlamada ve marka yaratmada da göstermesi,
uluslararası arenaya daha fazla örnek çıkarması büyük hedefimiz olmalıdır.''
İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Hüseyin Bilmaç da
Türkiye ekonomisinin yaklaşık yüzde 8 büyümeyle tamamlanması beklenen 2010
yılının, inşaat sektörü için kayıpların telafi edilerek büyümeye geçiş dönemi
olduğunu söyledi.
Türk inşaat malzemesi sanayisinin dünya ihracat ligindeki 7'nciliğini 2023
yılında İMSAD olarak 100 milyar dolar ihracatla 3'üncülüğe taşımayı
hedeflediklerini kaydeden Bilmaç, bölgede Türk inşaat sanayisi olarak Çin'den
İtalya'ya uzanan geniş bir coğrafyada rakipleri olmadığını, artık üreticilerin
''kaçınılmaz'' olarak gelişen pazarlarda yerinde üretim yaptığını ve yapmaya
devam edeceğini söyledi. Bilmaç, inşaat sektörünün, Türkiye'nin en büyük
istihdam sağlayan iş kolu özelliği taşıdığını bildirdi.
Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) Başkanı Serdar Dönmez ise
gelecek 5 yılda sektöre yön verecek dinamiklerin inşaat malzemeleri
üreticilerinde olduğu kadar satış ve dağıtım kanallarında da değişimi zorunlu
kıldığını söyledi. Dönmez, bayilerin sundukları ürün kategorilerinde uzman hale
gelmelerinin ve ürünü hizmetle birlikte sunmalarının önemini vurgularken,
büyüyen yapı market kanalı ve güçlü üreticiler karşısında birkaç bayinin bir
araya gelerek daha güçlü bayilik yapıları oluşturmalarının kaçınılmaz hale
geleceğini belirtti.
Deloitte Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve ortağı M. Sait Gözüm de raporun
detaylarına ilişkin bilgi verdi.
|